Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

    Mahkemece, davacı ... kendi yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleri ile oğlunun ölümünden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının oğlunun ölümünden dolayı 35.000TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı ... Şti. Vekili kararı; müvekkilinin aracın tüm bakımlarını yaptırdığını, basiretli bir tacir gibi tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna rağmen dava konusu olayın meydana geldiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kazada oğlu vefat eden davacıya karşı müvekkilinin tüm insani vazifelerini yerine getirdiğini, müteveffanın emniyet kemeri takmamakla asli kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf etmiştir. Dava, tek taraflı otobüs kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nun 353. Ve 355....

      İdare Mahkemesinin 25/12/2014 tarih ve 2014/232 Esas - 2014/1581 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, sözü edilen kararın Danıştay 13. Dairesinin 16/12/2015 tarih ve 2015/2624 Esas - 2015/4608 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve karar düzeltme talebinin aynı Dairenin 21/05/2019 tarih ve 2016/4049 Esas-2019/1781 Karar sayılı ilamı ile kabulü ile Ankara 2. İdare Mahkemesinin 25/12/2014 tarih ve 2014/232 Esas - 2014/1581 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verildiği, bozma kararına karşı Ankara 2....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı konut kredisinde kartel faizi uygulanarak zarara uğratılması nedeniyle 4054 sayılı Kanun'un 57 ve 58 inci maddelerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Kanun'un 57 nci maddesinde; "Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur. " 2. Aynı Kanun'un 58 inci maddesinde; "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler....

        Bu nedenle davacının açtığı eldeki davada Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu açık olmakla, (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6287 Esas, 2020/3604 Karar sayılı kararı) aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          Kanun yönünden reddine, diğer davalı yönünden ise kısmen kabulüne, davacı bankanın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. 1-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ da değişiklik yapan ve 14.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4822 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi “Bu kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeni ile ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık %50’ yi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak sureti ile 12 eşit taksitte ödenir. Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar. Bu madde hükümleri tüketicinin kredi verene, kanunun yayımı tarihinden itibaren 30 gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır.” hükmünü içermektedir....

            Her ne kadar mahkemece, davacı tüketicinin ikametgahı ... Tüketici mahkemesi yargı çevresinde olup, 4077 sayılı yasadan doğan tercih hakkı çerçevesinde dosyanın görevli ve yetkili ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de; 1086 Sayılı HUMK’ nun 9. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Ayrıca 4077 sayılı yasanın 23/3. madde ve fıkrasına göre de, tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir ki, buda özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan, HUMK' nun 23. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini de kabul edebilecekleri de belirtilmiştir. Tarafların, sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları, HUMK.' nun 9. maddesi uyarınca genel yetkili olan ve 4077 sayılı yasanın 23. maddesindeki özel yetkili mahkemenin yetkisini kaldırmaz....

              . hattında indirime gittiğini, davalının ise bu indirime rağmen % 21-25 daha düşük ücret belirlediğini, hatta yeterli seviyede taşıma yapılamadığından bir gemiyi .... hattından .... hattına gönderdiklerini, sürekli fiyatlarını düşürmek zorunda kaldıklarını, .... seferini 23.11.2010 tarihinde tüm faaliyetlerini ise 23.12.2010 tarihinde durdurduklarını, ....pazarından çekildiklerini, davalının 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi anlamında hakim durumu kötüye kullandığını, yıkıcı fiyat politikası uyguladığını, olay nedeniyle davacının büyük zarara uğradığını, 4054 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince üç kat tazminata hak kazandıklarını ileri sürerek, davalının 4054 sayılı Kanun'un 6. madddesine aykırı eylemleri nedeniyle uğradıkları 78.000.000 TL zarardan şimdilik 30.000 TL maddi zarar, 30.000 TL üç kat tazminat alacağı, 30.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması ve işlemin tüketici işlemi sayılması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında mesken niteliğindeki taşınmaz nedeniyle düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunduğu, bu hukuki ilişki uyarınca davacının tüketici, taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin de tüketici işlemi sayılacağı ve davacı tarafça zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunulduğu gözetildiğinde, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

                  - 2 - 2012/10544 2012/11100 4077 Sayılı Yasa ile bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunması amaçlanmıştır. Tüketici, 4077 Sayılı Yasadan yararlanmak için başvurduğunda uyuşmazlık Tüketici mahkemesinde çözümlenecektir. Bu durumda somut olayda; serbest mali müşavir olan davalının, davacı şirketten aldığı hatları işyerinde kullanmak üzere aldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerekmektedir. O halde; dava Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu