Ancak; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmaya itiraza ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesine rağmen HMK.'nun 326/1 ve 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddeleri uyarınca davada haksız çıkan taraf aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, hüküm yerinde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasına yeni bir 7. bent eklenerek “7) Davacı ... Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmasına itiraza ilişkin açılan davanın reddedilmesi nedeniyle, 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddesi gereğince davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları gözönünde tutularak maktuan takdir ve tayin edilmek suretiyle 300.-TL vekâlet ücretinin davacı ......
İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma ilâmında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma ilâmında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi...” gereğine değinilerek direnme kararı bozulmuştur....
İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı; dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....
ve belgesizden tarla niteliği ile ...’un zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/16 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümleri mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır. 172 ada 115 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile ..., ... ve ...’un zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/16 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümleri mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır....
Oysa ki, olayımızda tamamen 3402 sayılı Kadastro Kanunundaki usûl ve esasları ile ilân süreleri dikkate alınarak yapılan bir tespit bulunmaktadır. Bu durumda da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin uygulanması gerekir. 3402 sayılı Kanunda bu hususu düzenleyen açık bir hüküm bulunması nedeniyle aynı kanunun bir maddesinin aynı olaya uygulanması ve diğer bir maddenin gözardı edilip uygulanmaması düşünülemez . 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D maddesinde açıklanan Özel Kanunun uygulanması koşulları somut uyuşmazlıkta mevcut değildir....
Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma ilâmında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, ....... bozma ilâmında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi gerekir...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....
ilân edileceği ve ilân süresi içerisinde açılan davalarda 3402 sayılı Kanunun 25 ve 27. maddeleri uyarınca kadastro mahkemelerinin görevli olduğu, ancak bu davada taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırmanın yapılamayacağı, mülkiyete ilişkin taleplere yönelik açılan davalarda, görevli mahkemenin 6100 sayılı H.M.K.'...
edileceği ve ilân süresi içerisinde açılan davalarda 3402 sayılı Kanunun 25 ve 27. maddeleri uyarınca kadastro mahkemelerinin görevli olduğu, ancak bu davada taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırmanın yapılamayacağı, mülkiyete ilişkin taleplere yönelik açılan davalarda, görevli mahkemenin 6100 sayılı H.M.K.'...
Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine dava konusu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmü uyarınca davalı hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki zeytin ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin anılan yasanın 19. maddesi hükmü uyarınca kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazlı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine dava konusu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmü uyarınca davalı hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki zeytin ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin anılan yasanın 19. maddesi hükmü uyarınca kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazlı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....