Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

    Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre olmayıp sadece, hak kaybı olmaması amacıyla, düzeltme kararının tescilinden önceye ilişkin bir nevi bekleme süresidir. Bu sürenin geçirilmiş olması ya da düzeltme talebinin reddedilmesi halinde 41. maddeye ilişkin sebeplerle genel hükümlere göre tapu iptal ve tescil davası açılması imkan dahilindedir....

      Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

        Caddesine olan cephesinin davacının iddia ettiği gibi, 12 metre değil, 11 metre olduğunun anlaşıldığı, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen taşınmazların pafta sınırlarında 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, düzeltilmesi gereken ölçü, tersimat veya sınırlandırma hatasının bulunmadığı anlaşıldığı, 3402 sayılı Kanun kapsamına ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre, 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca açılan sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi davalarında, anılan Kanun'un 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanma imkanı bulunmadığı, bu türden davaların, mülkiyete ilişkin olmaması nedeniyle, süre koşuluna bakılmaksızın her zaman açılması mümkün olduğu, açıklanan nedenlerle, dava dilekçesindeki anlatıma ve davanın niteliğine göre husumet yöneltilmesi imkanı bulunmayan, davalı Kadastro Müdürlüğünü temsilen Hazine yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden esastan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın...

          İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi, 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişilerine işaretlettirilmeli, farklı açılardan fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişisinden 41. madde uygulamasına esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanılarak bu uygulamaya dair denetleme istenmelidir....

              Davacı ....., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Muahrrem Turhan tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Düzeltme işlemi ile kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamaz. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptal ve tescil davasıdır....

                ve babası Ali Bey ile müşterek olduğunu, yaklaşık 80 yıldan beri sınırlarında bir tereddüt ve itiraz olmadan bu şekilde kullanıldığını, sözkonusu kullanım şekli nizasız ve fasılasız olarak devam ettiği için kadastro sırasında yapılan hatayı fark edemediklerini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesinde kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların ilgilinin müracaatı üzerine veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebileceğinin belirtildiğini, kendilerinin de bu doğrultuda yazılı müracaatta bulunduklarını ancak yapılan tüm incelemelere rağmen düzeltmenin yine yapılmadığını, bu nedenle de eldeki davayı açmak zorunda kaldığını, yapılan inceleme sonucunda 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınır tespit edilmiş olmasına rağmen kayıtlarda düzeltme yapılmadığını, 3402 sayılı Kanunun 41.maddesi uyarınca görevli mahkeme yönünden resen değerlendirme yapılması...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2009 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 174 ve 215 parsel sayılı mera niteliğindeki taşınmazlarda kadastro müdürlüğünün 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2009 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 57, 63 ve 64 parsel sayılı mera niteliğindeki taşınmazlarda kadastro müdürlüğünün 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu