Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, 24.01.2005 tarihli dilekçesinde, 91 parselin yüzölçümü hatasının 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesine göre kadastro müdürlüğünce düzeltilmesi kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur. 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesinde, kadastrosu kesinleşmiş taşınmaz mallarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hataların müracaat üzerine kadastro müdürlüğünce düzeltileceği, düzeltme isteminin kaldırılması için 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılabileceği hükmü yeralmaktadır. Somut olayda; yalnızca kadastro müdürlüğünce yapılan düzeltmenin kaldırılması istendiğine göre, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

    O halde, uygulama kadastrosu nedeniyle, genel mahkemelerden aktarılabilecek davaların, sınır ihtilafına ilişkin olması; başka bir anlatımla verilecek nihai karar sonunda taşınmazların pafta haritasındaki sınırlarının ve/veya yüzölçümlerinin değişmesi sonucunu doğurabilecek nitelikte olması zornludur. Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi Ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptal ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, "Tapu k...da yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır....

      Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 15 parsel sayılı 14.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacıların miras bırakanı ... adına, 108 ada 16 parsel sayılı 17.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı ... adına tescil edilmiş; davacıların, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayanarak yaptığı teknik hataların düzeltilmesi talebi Kadastro Müdürlüğünce reddedilmiştir....

          Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

            Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda ... Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda, davacı tarafından ... Müdürlüğü'ne başvuru yapılarak 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, davacının bu istemi davalı idare tarafından reddedilmiştir. Dava, ......

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı İdarenin önceden yaptığı hatayı fark edip bu hatayı düzeltme yoluna gittiğini, ancak bu düzeltme işleminde müvekkiline karşı haksızlık yarattığını, mahkemece, davalı İdarenin 3402 sayılı yasa kapsamında yapmış olduğu düzeltme işleminin önceden sehven ve hata ile yapılmış sınırlandırma işleminin giderilmesine yönelik olduğunu gözeterek red kararı verilmiş ise de, Anayasanın 123.maddesi ile Medeni Kanunun 1007.maddesi birlikte göz önüne alındığında davanın kabulünün gerektiğini öne sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali davasıdır....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanun 41. maddeye göre yüzölçümü düzelltim davasıdır, Orman kadastrosu 17/1/2008 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamı ile usul ve kanuna uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kanunun "Hataların Düzeltilmesi" başlıklı 41. maddesi uyarınca, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir ve düzeltme kararı, ilgili taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilir. Yine aynı madde uyarınca, ilgilileri tarafından düzeltme kararının kaldırılması istemiyle tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılabilir....

                Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenn'i hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Düzeltme işlemi ile, kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamaz. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir....

                  Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenn'i hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Düzeltme işlemi ile kadastro tespiti sırasında kesinleşen mülkiyet durumunu değiştirecek şekilde uygulama yapılamaz. Mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm, açılacak olan tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, düzeltme kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibaret olup, taraflar arasındaki fiili sınıra göre düzeltme işlemi tesisi değildir....

                    UYAP Entegrasyonu