Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu şekilde kesinleşip tapuya tescil edilen taşınmazlara karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açma imkanı bulunduğu gibi, aynı imkan 41. madde uyarınca kesinleşen kararlara karşı da mevcuttur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların düzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Düzeltme kararı kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlarına karşı açılacak davalarda görevli mahkeme ise 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca ve dava konusunun, mal varlığı hakkına ilişkin bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

    Davalı ..., 02.07.2008 günlü ilk yargılama oturumunda davanın doğru olduğunu kabul ettiğini, aralarında sınır bulunduğunu, kendi parseli içerisinde gösterilen taşınmazın halen davacı tarafından tasarruf edildiğini, her nedense kadastro sırasında kendisine ait parsel içerisinde gösterildiğini, miktarının tam olarak ne kadar olduğunu bilmediğini bildirmiş ve alınan beyanı HUMK.nun 151/son madde ve fıkrasına uygun olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 41.maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 41.maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....

      AHM'sinin 1999/676 esas 2000/121 karar sayılı kararıyla net olarak belirlendiğini, Kadastro müdürlüğünün gönderdiği tersimat hatalarının düzeltildiğine ilişkin iddianın doğrudan doğruya mülkiyet değişikliğine ilişkin olup ölçüm hatasından kaynaklanan bir durum olmadığını, bu itibarla yapılan işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu ve kararın kaldırılması gerektiğini beyanla 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapıldığı iddia edilen ancak neticesi mülkiyet değişikliği sonucunu oluşturan daha önce 22- a maddesi uyarınca sınırları sabit ve muhkem hale gelen müvekkil taşınmazına ilişkin olarak yapılan düzeltme işleminin kaldırılmasını, dava masraf ve giderleriyle vekillik ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini belirtmiştir. Dava ; "3402 SY 'nın 41. Md si uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması" istemine ilişkindir....

      AHM'sinin 1999/676 esas 2000/121 karar sayılı kararıyla net olarak belirlendiğini, Kadastro müdürlüğünün gönderdiği tersimat hatalarının düzeltildiğine ilişkin iddianın doğrudan doğruya mülkiyet değişikliğine ilişkin olup ölçüm hatasından kaynaklanan bir durum olmadığını, bu itibarla yapılan işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu ve kararın kaldırılması gerektiğini beyanla 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapıldığı iddia edilen ancak neticesi mülkiyet değişikliği sonucunu oluşturan daha önce 22- a maddesi uyarınca sınırları sabit ve muhkem hale gelen müvekkil taşınmazına ilişkin olarak yapılan düzeltme işleminin kaldırılmasını, dava masraf ve giderleriyle vekillik ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini belirtmiştir. Dava ; "3402 SY 'nın 41. Md si uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması" istemine ilişkindir....

      Maddesi gereği kadastro müdürlüğüne başvurulduğunu ve talebin reddedildiğini, müvekkiline ve diğer taşınmaz maliklerine ait Denizli İli, Pamukkale İlçesi, Belenardıç Mah. 113 ada, 14, 15, ve 16 parsel sayılı taşınmazlardaki sınır hatasının 3402 yasanın 41. Maddesi gereğince kadimden beri mevcut olan sabit sınırlar ve kullanım durumu itibariyle gerçek sınırlar üzerinden düzeltilerek, düzeltilmiş hali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davalıların ve dava konusu parsellerin farklı olduğundan tek bir dilekçe ile bu davanın açılamayacağını, dava dilekçesinde davacının talep ettiği miktarın açıklanmadığını, 3402 Sayılı Kadastro Kanununa göre,"......

      Maddesi gereği kadastro müdürlüğüne başvurulduğunu ve talebin reddedildiğini, müvekkiline ve diğer taşınmaz maliklerine ait Denizli İli, Pamukkale İlçesi, Belenardıç Mah. 113 ada, 14, 15, ve 16 parsel sayılı taşınmazlardaki sınır hatasının 3402 yasanın 41. Maddesi gereğince kadimden beri mevcut olan sabit sınırlar ve kullanım durumu itibariyle gerçek sınırlar üzerinden düzeltilerek, düzeltilmiş hali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davalıların ve dava konusu parsellerin farklı olduğundan tek bir dilekçe ile bu davanın açılamayacağını, dava dilekçesinde davacının talep ettiği miktarın açıklanmadığını, 3402 Sayılı Kadastro Kanununa göre,"......

      sırasında yapılan sınırlandırma hatasının düzeltilmesi şeklinde olduğu, dava konusu taşınmazın şu an ki sınırları ile paftasının şekil itibariyle zemindeki eskiden beri mevcut olan fiili kullanıma ve zemin şekline aykırı olması nedeniyle Akyazı Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 Kadastro Kanunun 41....

      Hal böyle olunca; mahkemece Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin doğru olup olmadığının tespiti için yukarıda belirtildiği şekilde yöntemince araştırma ve inceleme yapılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun mahkemece 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi uyarınca yapılan teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali davasında hüküm verebilmek için yapılması gerekli olan araştırma ve toplanması gereken delillerin yöntemince toplanmadan esas hakkında karar verilmesi nedeniyle HMK.nun 353/1- a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

        UYAP Entegrasyonu