Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi gereğince Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 41.maddesine dayalı teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; "...davanın Tapu Müdürlüğü tarafından yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı bu işlemin iptali istemi ile açıldığı, ne var ki bu davaya bakma görevinin 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. Maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine" dair karar verilmiştir. Hendek Sulh Hukuk Mahkemesince; "...dava konusu yüz ölçüm düzeltilmesi işleminin 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesinden kaynaklanmadığı Sakarya Valiliği Kadastro Müdürlüğünün 30/12/2021 Tarih ve E-54013794- 170.09- 3555386 sayılı yazı cevabında belirtildiği üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22....

Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre olmayıp sadece, hak kaybı olmaması amacıyla, düzeltme kararının tescilinden önceye ilişkin bir nevi bekleme süresidir. Bu sürenin geçirilmiş olması halinde düzeltme işlemi kesinleşmekte ise de, kesinleşen bu düzeltme işlemine (oluşan sicile) karşı genel hükümlere göre tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle düzeltme işleminin kesinleşmesi üzerine açılacak dava da 6100 sayılı HMK'nın 2/2. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı kuşkusuzdur....

    Ancak, taşınmazların kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de aleyhine düzeltme yapılan taşınmaz maliklerince sulh mahkemelerinde dava açma olanağı vardır" gerekçeleriyle bozulmuştur. Davacı, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün miktarının düzeltilmesi için kadastro müdürlüğüne yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine dava açtıklarını belirterek karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Bozma ilamımızda da belirtildiği gibi 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca kadastro müdürlüğü tarafından yapılan düzeltme işlemlerinin iptali için sulh hukuk mahkemesinde dava açılabilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda müştereken ...ve arkadaşları adına kayıtlı olan 41 parsel sayılı 27.125,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 31.931,24 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., düzeltme işlemi sırasında davalılara ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan artışın, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tescil harici yerlerdeki eksilmeden kaynaklandığı iddiasına dayanarak düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır....

        Ancak 3402 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve yasaya uygun tescil hükmü kurmak zorundadır. 3402 sayılı Yasa'nın 16/B maddesi uyarınca, meralar, sınırlandırmaya tabi olduğu halde mahkemece, çekişmeli 122 ada 41 sayılı parsele ilişkin hükümde "kullanılmasına" şeklinde karar verilmesi isabetsiz ise de, düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 2. paragrafının son satırında bulunan "kullanılmasına'' sözcüğünün hükümden çıkarılarak, yerine "sınırlandırılmasına" sözcüğünün eklenmesi ve hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, 19.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ..., 31.05.2010 tarihli cevap dilekçesi ile taşınmazın Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince ... adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 43 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1991 yılında yapılan 41. madde uygulamasının hukuka uygun olmadığının tespitine ve tescil hükmü kurulmasına dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../05/2014 gün ve 2920-5358 sayılı bozma kararı özetle; "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/.... maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında; istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

            GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde T2nce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir....

            Dosya kapsamına göre uyuşmazlığın 3402 sayılı ... Kanunu'nun 41. maddesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde dava açılmadan önce 3402 sayılı ... Kanunu'nun 41. maddesinde öngörülen idari işlem basamaklarının tüketilmesi gerekir. Hal böyle olunca, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere öncelikle ... Müdürlüğüne başvurulmak gerekirken, idari işlem basamakları atlanarak doğrudan Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. G/K...

              Bu nedenle; mahkemece, öncelikle yörede 1991 yılında yapıldığı bildirilen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin bir sureti getirtilerek 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların tüm delilleri toplanmalı ve mahkemece bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ... memuru ve bir ziraat mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve...

                UYAP Entegrasyonu