Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

    Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3402 sy'nın 41.md.si uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sınır ve yözülçümünün düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığ'na GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali davasında hüküm verebilmek için yapılması gerekli olan araştırma ve toplanması gereken deliller yöntemince toplanmadan esas hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a.4- 6. maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine dayalı sınır ve yüzölçüm düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,2.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 22/2/2005 tarihli 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik anılan madde, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir...” hükmünü taşımaktadır. Bilindiği gibi, harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanunu’nun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verileceği kabul edilmiştir....

              Mahkemece; dava’nın 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkin olup, sözü edilen madde uyarınca öncelikle Kadastro Müdürlüğü’ne başvuru yapılmasının zorunlu olduğu, buna karşın davacı tarafından idari başvuru yolu tüketilmeden dava açıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapılarak fiili sınır ile tesis kadastro paftasındaki sınırın hatalı oluşturulduğunu, kendisinin kullanımında bulunan yaklaşık 3600,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın davalılara ait taşınmazda kaldığını ve bu durumu yenileme kadastrosu sonucu öğrendiğini ileri sürerek sınırlandırma hatasının giderilerek parsel sınırlarının fiili duruma uygun olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....

                Hal böyle olunca; mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin doğru olup olmadığının tespiti için yukarıda belirtildiği şekilde yöntemince araştırma ve inceleme yapılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Ayrıca, davacı tarafından T4 de husumet yöneltilmiş ise de; 105 ada 4 sayılı parsel maliki davalının başvurusu üzerine 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41.maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığından T4 husumet düşmeyeceği gözetilmemesi de doğru değildir....

                Hal böyle olunca; mahkemece yukarıda belirtildiği şekilT3 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin doğru olup olmadığının tespiti için yukarıda belirtildiği şekilde yöntemince araştırma ve inceleme yapılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun mahkemece 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi uyarınca yapılan teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali davasında hüküm verebilmek için yapılması gerekli olan araştırma ve toplanması gereken delillerin hiçbiri yöntemince toplanmadan esas hakkında karar verilmesi nedeniyle HMK.nun 353/1- a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu