Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; ilgili yargı kararları doğrultusunda Harita ve Kadastro Bilirkişisi ile Fen Bilirkişisinden usulüne uygunu bilirkişi raporunun alındığı, Bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlarda Kadastro kanununun 41. maddesi gereğince düzeltilmesi gerekli herhangi bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 3402 SY'nın 41. Maddesi Uyarınca Sınır ve Yözölçüm Düzeltilmesi istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14. Hukuk Dairesi iş bölümünün 15. maddesinde; "Kadastro sonucu tescil edilen taşınmazlar hakkında sınır ve yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle açılan davalar (KK. m. 41) sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Kadastro Müdürlüğünün 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan 02.05.2006 tarihli işlemi ile 1,2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında 49 ve 50 numaralı köşe noktalarının paftaya tersiminde hata yapıldığı gerekçesiyle düzeltme yapıldığını, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin işlemin iptalini istemiştir....

    Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41 ve uygulama yönetmeliğinin 8.maddesi hükmünce taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut bulunmasına karşı buna aykırı sınırlandırma yapılmış ise, bu hatanın düzeltilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41.maddesine dayanılarak Kadastro Müdürlüklerinde istenebilir. Bu gibi isteklerde izlenmesi gereken prosedürün ne olduğu da anılan bu hükümde gösterilmiştir. Mahkemece açılan davanın değişik nedenle reddedilmesi doğru değil ise de, bu tür istekler Yasadaki prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilemeyeceğinden davanın reddi sonuç olarak doğru olmuştur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile sonuç olarak doğru hükmün gerekçesinin yukarıda yazıldığı gibi DÜZELTİLEREK hükmün HUMK.nun 438/son maddesince ONANMASINA, 5.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 22/10/2015 tarih 2015/356 Esas ve 2015/624 Karar sayılı kararının kesinleştiği 10/12/2019 tarihinden sonra paydaşı olduğu 220 ve davalıya ait 221 parsel sayılı taşınmazların sınır ve yüzölçümlerinin düzeltilmesi istemiyle 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi uyarınca Kadastro Müdürlüğüne herhangi bir başvuruda bulunmadığı bildirilmiştir. Kadastro Müdürlüğünce taşınmazlara ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesine göre re'sen düzeltme işlemi yapılmamıştır. Bu halde 3402 Sayılı Yasa'nın 41. Maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğü'ne davacının paydaşı olduğu 220 ve davalıya ait 221 parsel sayılı taşınmazların sınır ve yüzölçümlerinin düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunup yasada öngörülen işlemleri yerine getirmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağının bulunmamaktadır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre dava, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca taşınmazın yüzölçümünün ve sınırının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi, 3. Değerlendirme 1. Dava, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine dayalı olarak açılan, taşınmazın sınırının ve yüzölçümünün düzeltilmesi istemine ilişkin olup, yargılama sırasında dava konusu taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanun' un 22-A maddesi kapsamında uygulama kadastrosu yapılmış ve taşınmazlar tapuya uygulama kadastrosunda belirlenen sınırlar ve yüzölçümleriyle tescil edilmişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3402 sy'nın 41.md.si uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 8.1.2003 gününde verilen dilekçe ile sınırlandırma hatasının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.5.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı kendisine ait 2 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 3 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırı duvar ile belirlediklerini ancak kadastro tespiti sırasında sınırlandırma hatası yapılarak bu duvarın nazara alınmadığını ileri sürerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca sınırlandırma hatasının düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur....

            Bu sürenin geçirilmiş olması ya da düzeltme talebinin reddedilmesi halinde 41. maddeye dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açılması imkan dahilindedir. 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten (30 günlük süreden) sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; Kadastro Kanunu’nda bu konuda bir hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda; davacı tarafın, köyler arasındaki sınırın pafta üzerinde düzeltilmesi yönündeki talebinin Diyarbakır Kadastro Müdürlüğü’nün 26.06.2013 tarihli kararı ile reddedildiği anlaşılmaktadır....

              DAVA: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosya kapsamından, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca İstanbul ili Beşiktaş ilçesi Bebek mahallesi 1655 ada 128, 129, 130, 131 ve 132 parsel sayılı taşınmazlarda 08/05/2017 tarih ve 2 sayılı düzeltme kararı işleminin iptali isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/1. maddesi "3402 Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir." hükmündedir....

              Bu şekilde kesinleşip tapuya tescil edilen taşınmazlara karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açma imkanı da mevcuttur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların düzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Düzeltme kararı kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlarına karşı açılacak davalarda görevli mahkeme ise 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca ve dava konusunun, mal varlığı hakkına ilişkin bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

              UYAP Entegrasyonu