Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026....

    Yukarıda belirtilen yasaların getirdiği bu yeni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesi hükmünde "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde, özel yasaları hükümlerine tabi olduğu"nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel yasa olan 6831 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K.'...

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve 03.04.2006 - 03.05.2006 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parsellerin tapu kaydının iptali ile Yenigün köyü, 415 sayılı parselin (B) = 2991,96 m², 471 sayılı parselin (B) = 3245,25 m², 472 sayılı parselin (B)= 5795,73 m², 474 sayılı parselin (B) = 765,60 m² ve 475 sayılı parselin (B)= 1535,29 m² kısımlarının davacı ... adına tapuya tesciline, 415 sayılı parselin (A)=1008,04 m², 471 sayılı parselin (A) = 654,75 m², 472 sayılı parselin (A)=104,27 m², 474 sayılı parselin (A) = 467,10 m² ve 475 sayılı parselin (A)=464,71 m² bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından (B) bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir....

          Dava, 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

            yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026....

              Bundan ayrı çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesiminin beyanlar hanesine “Taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2.maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılmıştır “şerhinin yazılmaması ve halihazır niteliği ile tapuya tesciline karar verilmemesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin “5, 6, 7 ve 8. bentlerinin" tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca Davacı ......

                Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasanın 2/g maddesi Orman Genel Müdürlüğüne "orman kadastrosu ve mülkiyetle ilgili işlemlerini özel mevzuatına göre yürütmek" görevini vermiştir. 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan işlem 6831 Sayılı Orman Yasası ve 3402 Sayılı Kadastro Yasası aynı anda birlikte ve iç içe uygulanarak yapılan karma bir kadastro işlemdir. 3402 Sayılı Yasa ile 6831 Sayılı Yasanın hiçbir maddesini yürürlükten kaldırılmamış, aksine 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel yasasının (6831 Sayılı Yasa) uygulanacağı öngörüldüğünden 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda, bu yasanın belirlediği usul hükümleriyle birlikte, özel Yasa olan 6831 Sayılı Yasanın belirlediği hükümlerin de uygulanması gerekir. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırları içinde bırakılan taşınmazlar hakkında orman olduğu konusunda "olumlu orman kadastro harita...

                  Bundan sonra, H.Y.U.Y.’nın 53. maddesinde öngörülen koşullar aranmaz. 766 Sayılı Yasanın 48/c, 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesinde açıkça asli katılma düzenlenmiştir 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesinde “Kadastro mahkemeleri, kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddiasına dair uyuşmazlıkları inceler ve karara bağlar.” hükmü bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme ile kadastro davası açıldıktan sonra üçüncü kişi ve kuruluşlara kadastro tespitinden önce var olan bir hakka dayanılarak, taşınmaz üzerinde herhangi bir iddia ileri sürmek imkanı tanınmış ve katılma bir şekle bağlanmamıştır.Kadastro davalarında, dava derdest bulunduğu sürece katılma mümkündür. 3402 Sayılı Yasanın 29. maddesinin üçüncü fıkrasında “Bu yasanın tatbikinde ayrıca açıklık bulunmayan hallerde basit yargılama usulü uygulanır “ hükmü vardır....

                    Bu sebeple, hükmün 3. bendinin kaldırılarak, bunun yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasayla 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri uyarınca, davacı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve Hazine yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu