Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4/3 maddesine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

      Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesi hükmünde "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde, özel yasaları hükümlerine tâbi olduğu"nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel yasa olan 6831 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, zilyetliğe dayalı olarak bu tür davanın açılamayacağı, bu ilkelerin H.G.K.'...

        Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazların konumu uzman ve fenehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; taşınmazların 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen -2- 2010/11347 - 15180 orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmeyerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından ve davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmakta olup 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde dava açmadığından...

          Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazların konumu uzman ve fenehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; taşınmazların 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağı -2- 2010/11346-15179 düzenlenmeyerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından ve davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmakta olup 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde dava açmadığından davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak mahkemenin görevsizliğine karar...

            Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin “4, 5 ve 6. bentlerinin” tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması, hükmün 1. bendinin 2. cümlesinde yer alan “iptali ile” sözcüğünden sonra gelen cümlenin çıkarılarak bunun yerine “tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tapunun beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı şerhinin yazılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın...

              Avukatlar dışında kalan kişilerin mahkemelerde dava açmalarına ve iş takip etmelerine imkan bulunmadığı gibi (Av.Y. m. 35) burada 3402 sayılı Yasanın 31/1. maddesinin uygulanması da mümkün değildir. Avukat olmayan ve davada taraf olmayan ... isimli şahsın hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dışı ...’in temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

                paragraflarının kaldırılarak, yerine “6099 Sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” sözlerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile değiştirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince ...'dan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14.09.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucu, çekişmeli taşınmazın orman olarak tapuda kayıtlı olduğu, bu tür yerlerin tapusunun iptali davalarının ancak 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde belirtildiği üzere tapuya dayanılarak açılabileceği, davacının tapu kaydına dayanmadığı gibi, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan orman sınırlandırması sonucu orman olduğu belirlenerek tapuya tescil edilmiş olan kaydın, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde zilyetlik nedenine dayalı olarak iptali ile davacılar adına tesciline ilişkindir....

                    Tesbit tutanağının kesinleşmesinden sonra 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince zilyetliğe dayanarak dava açılamaz. Sadece tapulu yerler için 6831 Sayılı Yasanın 11/1. ve 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddeleri gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tapu iptal ve tescil davası açılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu