Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tespit dışı bırakılmayla ve kadastro tutanaklarının askıya çıkarılmasıyla ilgili olmadığı açıktır. 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 10, 11, 18 ve devamı maddelerinde; tapulama bölgelerinin tayini ve ilanı, tapulama birliklerinin tayini ile ilanı ve birlik sınırının tayini konularında getirilen hükümler, 3402 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleriyle benzerlik taşıdığı ve aynı nitelikte bulundukları görülmektedir. Açıklanan kanun hükümleri tamamen tapulamanın (kadastronun) hazırlık (ön) çalışmalarına ilişkindir. Bu nedenle davacıyı bağlamaz. Kişinin dava ve itiraz hakkı; ancak, 766 sayılı Tapulama Kanununun 26, 27, 28 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11.maddelerinde açıklandıkları biçimde tapulama (kadastro) tutanakları ile bunlara ilişkin cetvellerin askıya çıkarılması için yapılacak 30 günlük ilan ve itiraz ile doğar. Bu kanunların belirtilen maddelerine göre yapılması gerekli ilanların hiçbiri davacının köyünde yapılmamıştır....

    Yerel Mahkemenin taşınmazın tutanağının kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 yıldan fazla bir süre geçtiğinden kayıt maliklerinin belirtmenin terkini istemi ile kadastrodan önceki nedenlere dayanarak itiraz ve dava açamayacağı gerekçesi ile verdiği direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunca; Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıldan çok daha uzun biri süre geçmekle tutanağın kesinleşmiş olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4/3. maddesinde yer alan munzam 1 yıllık hak düşürücü sürenin de dolmuş bulunduğu, dolayısı ile artık kayıtlarda mevcut olan hazine fazlalığı şerhine itiraz imkanı kalmadığından mevcut şerhin geçerli olduğu açıklandıktan ve mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararının doğru bulunduğu belirtildikten sonra, bu bozmaya ilave olarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/D maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin somut olay yönünden araştırılması gerektiği gerekçesi ile hüküm bozulmuştur....

      Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

        Davacı vekili; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi doğrultusunda kadastro çalışmaları yapıldığını ve dava konusu 201 ada 22 parsel ve 25 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun gereğince süresinde kadastro müdürlüğünce yapılan askı ilanına itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit görmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir....

          Davacı vekili; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi doğrultusunda kadastro çalışmaları yapıldığını ve dava konusu 183 ada 4 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun gereğince süresinde kadastro müdürlüğünce yapılan askı ilanına itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit görmesi gerektiğini beyan etmekle, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir....

            Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde,1973 yılında 766 sayılı Kanuna göre ilk tesis kadastrosu, 13.11.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılan ilk orman tahdidi ve 22.01.2016 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde;1973 yılında 766 sayılı Kanuna göre ilk tesis kadastrosu, 03.10.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılan ilk orman tahdidi ve 31.12.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1987 yılında 766 sayılı Kanuna göre ilk tesis kadastrosu, 04.12.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılan ilk orman tahdidi ve 01.01.2016 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde;1987 yılında 766 sayılı Kanuna göre ilk tesis kadastrosu, 21.12.2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılan ilk orman tahdidi ve 18.02.2016 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

                    Aksinin düşünülmesi 766 sayılı Kanun'un 28. maddesinin ortaya çıkardığı tüm olumsuzlukların devamına imkan sağlamak anlamı taşımaktadır. Bir başka anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5. maddesi gereğince yapılan ilanı itiraz edenlere tebliğ hükmünde sayıp, itiraz etmeyenlere Kadastro Mahkemesinde dava hakkı tanımamak hukukun savunulması ve kabul edilmesi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Şöyle ki; 766 sayılı Yasa'nın yürürlüğü sırasında tanzim edilen tutanağa itiraz edilip, itirazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5. maddesi gereğince incelenip komisyon kararı ve tutanağın askıya çıkarılması durumunda, itiraz edenlerin askı ilanı içerisinde açacağı (örneğin tescil davası) dava Kadastro Mahkemesinde, tutanak kesinleşmemiş olmasına rağmen tutanağa itiraz etmeyen Hazine'nin açtığı (tescil veya tescile itiraz davası) dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir....

                      UYAP Entegrasyonu