Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun katıldığı tescil davası, çekişmeli yerler hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlediği gerekçesiyle 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine devredilmiştir. .....; 112 ada 15 ve 19, 126 ada 9, 127 ada 22 ve 27, 129 ada 9, 137 ada 5 ve 8, 230 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarda payının bulunduğu iddiasıyla Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro mahkemesince; aktarılan dava dosyası, 115 ada 10, 125 ada 7, 42, 45, 49, 50 ve 51, 230 ada 9 ve 11 parsellerin tutanak asılları ve ..... tarafından açılan tesbite itiraz davası birleştirilmiştir. ...; 125 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan fırının kendisine ait olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır....

    Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, ... olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir....

        Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, ... olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30/11/2010 günü oybirliği ile karar verildi....

          Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle; tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir....

            Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir....

              Tarla niteliğindeki 2642 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 119 ada 74 parsel, 09.12.1947 tarih 7 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu kaydının ...’e ait olduğu ölmesi üzerine mirasçılarına intikal ettiği, ancak tapu kaydının mirasçıları adına intikal görmediği ve mirasçıları belirlenemediği açıklanarak 22.01.1976 tarihinde ... adına tespit edilmiş, satıcı ...tarafından tespite itiraz davası açılması üzerine ...Kadastro Mahkemesinin 02.03.1999 tarih 1988/732 Esas ve 1999/12 sayılı Kararı ile tespitin iptaline ve taşınmazın 5519 pay itibarı ile 235 payın iptaliyle ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmemesi nedeniyle 11.05.1999 tarihinde karar kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş olup davalıların miras bırakanı ... taşınmaz üzerinde 235/4845 oranında pay sahibidir. Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

                Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır.'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı ... Yönetiminin ve asli müdahil ...'ün 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/2-a maddesine itiraz davası yönünden davanın reddine; dava konusu ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan eski 2349 parselin, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi 28063 ada 8 parsel sayısında ve 6.065,97 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere Tapu siciline aynen aktarılmasına; davacı ... Yönetimi'nin ve asli müdahil ...’ün dava konusu taşınmazın mülkiyetine yönelik istemi hususunda açtığı davaların görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar ... ve Ark. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Hukuk Dairesinin 15/03/2010 gün ve 2010/347-3149 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tesbit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir....

                    isteyebilirler” hükmünün bulunduğu, 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde tüzel veya gerçek kişiler arasında bir ayırım yapılmadığı gibi, 4721 Sayılı Medeni Yasanın 713/6. maddesinde açıkça tescil davasında davalı konumunda olan, Hazine ya da ilgili kamu tüzel kişilerinin dava konusu taşınmazları adlarına tescilini isteyebileceklerinin kabul edildiği, Yargıtay 7....

                      UYAP Entegrasyonu