Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

    Mahkemece, 5841 sayılı yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesine eklenen hüküm ve Geçici 10.madde gereğince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro KanunununKadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12.maddesinin 3.fıkrasında “...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz...” denilmiştir. 14.03.2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı yasa ile Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3. fıkrasına cümle eklenmiş, ayrıca bir de geçici madde ilave edilmiştir....

      Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici madde 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz isteğine ilişkindir. Muğla ili, Ula ilçesi, Elmalı Mahallesi, 132 ada 5 parsel sayılı taşınmazın; 2021 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sonunda, 3189,36 m2 yüzölçümüyle, çalılık niteliği ile T3 adına tespit edildiği, taşınmazın tutanağının beyanlar hanesinde herhangi bir şerh yazılmadığı, kadastro tespitine yapılan itirazın Kadastro Komisyonunun 14/06/2021 tarihli kararı ile reddedildiği, kadastro çalışma sonuçlarının 29/06/2021 ila 29/07/2021 tarihleri arasında askı ilanına alındığı, davacılar tarafından 28/07/2021 tarihinde, yasal süresi içinde görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

        Köyünde 1949 yılında orman kadastro çalışmalarının, 1977 yılında aplikasyon ve 2. madde çalışmalarının yapıldığı ve kesinleştiği, 07.08.1984 yılında ise, sınırlaması yapılmayan ormanların kadastrosunu, önceki orman kadastro çalışmalarının aplikasyonunu ve 2/B madde uygulamasını yapmak üzere orman kadastro komisyonunun çalışmalara başladığı anlaşılmıştır....

          Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine 101 ada 478 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi bağ vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasının 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır. ... oğlu ... Şahbaz kullanımındadır.” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu, 1976 ve 1984 yıllarında aplikasyon, 2 md ve 2/B madde 1995 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır....

            Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış,orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

              Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 21/12/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

                Hukuk Dairesinin 19.10.2006 tarih .... sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığı, dairece aynı gün temyiz incelemesi yapılan ve Orman Yönetimi tarafından aynı sebeplerle açılan dosyalarda orman kadastro çalışmalarına ilişkin evrakların eksik olduğu, uzman bilirkişi raporlarının bu nedenle denetlenemediği ve bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda çekişmeli taşınmazın orman tahdidine göre orman sınırları içinde kalıp kalmadığı hususu açıklanmış ise de uygulamanın ne şekilde yapıldığı orman tahdit haritası ile kadastro paftasının ölçeklerinin eşitlenip eşitlenmediği ve bu açıklamanın hangi tarihteki uygulamaya ilişkin olduğu belirlenemediği, 1949 yılında yapılan orman tahdidi ile irtibatlı 2282, 2283, 2284, 2285, 2286, 2287, 2288, 2290, 2291, 2292, 2293 sayılı orman sınır noktalarını gösterir kroki çizilmediği gibi XLIV, XXXIX sayılı 2. madde ve XCIV sayılı 2/B madde poligonu içindeki ve civardaki tüm kadastro parsellerini...

                  Dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun uyarınca, orman tahdidi 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi gereğince, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yenileme çalışması yapılarak ve 3402 sayılı Kanunun geçici Ek 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmasına itiraz edilmiştir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3 maddesindeki "Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda vekalet ücreti; davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları...

                    UYAP Entegrasyonu