Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 2859 Sayılı Yasaya göre yapılan tapulama ve kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmalarına itiraz niteliğindedir. Yörede 1975 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince yenileme tespitlerine yapılacak itirazlar ve komisyon kararlarına karşı açılacak davaların 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre kadastro mahkemelerinde çözümleneceği, yine aynı yasanın 4. maddesinin “Yenileme yalnız teknik çalışmaları kapsar....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4.maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tapusunun iptali ile tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 13/05/2010 - 14/06/2010 tarihlerinde ilân edilmiş ve çekişmeli taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır. Mahkeme kararı ve Dairenin onama kararından sonra Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih, 2012/108 esas, 2013/64 karar sayılı ilâm ile 31/8/1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanununun, 5/11/2003 günlü, 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.”...

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 5602 sayılı Kanun uyarınca tapulama çalışmaları yapılmıştır. 2011 yılında ise 6831 sayılı Kanun uyarınca ... kadastrosu ve 2/B çalışmalarına başlanmış ve çalışmalar 18/07/2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. 2014 yılında ise 3402 sayılı Kanun uyarınca arazi kadastrosu yapılmış olup 31/12/2014 - 29/01/2015 tarihleri arasında ilân edilmiştir....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 5602 sayılı Kanun uyarınca tapulama çalışmaları yapılmıştır. 2011 yılında ise 6831 sayılı Kanun uyarınca ... kadastrosu ve 2/B çalışmalarına başlanmış ve çalışmalar 18/07/2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. 2014 yılında ise 3402 sayılı Kanun uyarınca arazi kadastrosu yapılmış olup 31/12/2014 - 29/01/2015 tarihleri arasında ilân edilmiştir....

          Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir. Ancak, Dairemizce verilen bozma ve mahkemece verilen ret kararından sonra, 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesinde yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen “Geçici 10. madde” Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden davacı ... Muhtarlığının açtığı iptal ve yola terkin davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır....

            Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Dava konusu 131 ada 86 parsele ait kadastro tutanağında; senetsizden, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle 07.09.2006 tarihinde 292201,64 m2 yüzölçümünde ve "Ham Toprak" niteliğinde, Hazine adına tespit edildiği, tutanağın itiraz edilmeden 27.10.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tutanaktaki açıklamalar karşısında, taşınmazın TMK.nun 715. maddesi paralelinde düzenlenen ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C bendi uyarınca özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğu kanaatı uyandırmaktadır....

              Bölge Müdürlüğünün, 5831 sayılı Kanunun 8.maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. madde uyarınca çalışma yaparken müvekkilinin zilyetliğinde bulunan taşınmazla ilgili olarak Ek-4. madde kapsamına alınmaması yönünde karar verdiğini, gerekçesinin ise, "bu parselin 2/B taşınmazı olup olmadığının belirtilmemesi" olduğunu, bu taşınmazda davacının fiili kullanıcı olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın niteliği gereği çekişmesiz yargı işi olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine; asliye hukuk mahkemesince, dava açmakta hukukî yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek.4. madde kapsamında olmayan yerde fiili kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkisi 1940 parsel sayılı taşınmazın 324,86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz zeytinlik vasfında senetsizden ... adına tespit edilmiştir....

                  Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 tarihinde kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp, 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataların düzeltilmesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

                    Şöyle ki; dava konusu 2487 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1979 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda, yapılan tespit ile oluştuğu ve tapuya hükmen tescil edildiği, 2010 yılında yörede yapılan 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince kullanım kadastrosu çalışmaları yapıldığı, dava konusu taşınmazlarda herhangi bir sınır ve yüzölçüm düzletilmesi yapılmadığı ve daha önce tapuya kayıtlı olduğu için tutanak düzenlenmediği gibi herhangi bir işleme de tâbi tutulmadığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 25. maddesi gereğince tutanak düzenlenmeyen ve altı aylık sürede açılmayan orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinin görevine girmeyeceği, somut olayda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu, bu nedenle davanın, 6100 sayılı H.M.K.'...

                      UYAP Entegrasyonu