Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk mahkemesi'nin 05/02/2020 tarihli 2020/154 Esas-2020/206 Karar sayılı kararıyla takibin devamına, istihkak iddiasında bulunan 3. Şahıs davacı şirketin 7 gün içerisinde istihkak davası açmakta serbest olduğuna karar verildiği, davacı tarafça İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/205 Esas sayılı dosyasında istihkak davası açıldığı, davacı adresinde yapılan 30/01/2020 tarihli haciz sırasında tutulan tutanaktan, haciz sırasında hazır bulunan 3. Şahıs vekili Av. ...'...

    Mahkememizin 30/09/2022 tarihli celsesinde davacı vekiline, dava konusu çeki elinde bulunduran istem ve ihbarda bulunan 3. Şahıs vekiline karşı istirdat davası açmak üzere süre verildiği, davacı vekili tarafından 18/10/2022 tarihli celsede istirdat davası açmadıklarını, davanın konusuz kaldı şeklinde beyanda bulunduğu, sonuç olarak davaya konu çekin kayıp olmayıp, tedavülde olduğu, Yargıtay ........

      Şti. aleyhinde haciz işlemi için gidildiğini, mahalde hazır bulunan üçüncü şahısın davacı şirket tarafından dosya borcu ödenerek mezkur icra dosyası infaz edildiğini, istirdat davasını takip borçlusu açabildiğini, çünkü takibe itiraz hakkının takip borçlusuna ait olduğunu, dolayısıyla takibe 3.şahıs konumda bulunan davacı tarafından istirdat davası açılması açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu, davacı tarafın ikame etmiş olduğu huzurdaki davada davacı tarafın aktif dava ehliyetinin olmadığını, bu vb. Nedenlerle davacının taraf sıfatı olmadığından aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davalı müvekkilinin taraf sıfatı olmadığından pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddini, davacının, işbu davayı açmasında hukuki yarar bulunmamasından dolayı dava şartı yokluğundan davanın reddini, mahkeme aksi kanatte ise davanın esastan reddini, kötü niyetli davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

        Mahkememizce işbu çek yönünden davacı vekiline ihtiyati tedbir talepli istirdat davası açmak üzere kesin süre verilmiş, ancak verilen süreye rağmen istirdat davası açılmamıştır. Mahkememizin ---- tarihli celsesinde davaya konu edilen ---seri numaralı çekin ------ ibraz edildiği bildirildiğinden bu çek hakkında davacı vekiline ihtiyati tedbir talepli istirdat davası açmak üzere kesin süre verilmiş, ancak verilen süreye rağmen istirdat davası açılmamıştır. Mahkememizin --- tarihli celsesinde davacı vekili;''Bir önceki duruşma ara karar gereği ----- seri numaralı çekler ile ilgili müvekkilim karşı taraflar ile görüşmeler sonucu sulh olma durumları olduğunu bildirdi, ---- ilgili istirdat davası açılmadı. Ayrıca ----çek ile alakalı istirdat davası tarafımızca açıldı. İlgili Mahkemenin ismini bildireceğiz, süre verilmesini talep ederiz. ------- cevabi yazısını gördük....

          Şubesi ... nolu hesaba yönelik 0102066 nolu olup 25/03/2005 tarih ve 150.000,00 TL bedelli olarak ... adına düzenlenerek davacıya verildiğini, ancak çekin davacının elindeyken bilinmeyen bir şekilde kaybolduğunu, davacının çekin yetkili hamili olduğunu iddia ederek çekin iptaline karar verilmesini,birleşen 2007/230 esas sayılı dosyada ise; mahkemenin iş bu çekin iptali amacıyla açılan dava dosyasında TTK uyarınca istirdat davası açmak için kendilerine süre verildiğini, müvekkilinin çekin yetkili hamili olduğunu,bankaya vermek üzere imzalamış şekilde yedinde bulundurmakta iken çekin kaybolduğunu,çekte davacıya ait imzanın davalıya ciroyu, çekteki hakkı temlik içermediğini, 3. şahıs davalı ile davacının hiçbir hukuki ve fiili bağı, tanışmışlıklarının bulunmadığını,davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Esas sayılı dosyası ile istirdat davası ikame ettiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş olup mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE 1-Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasından istirdat davası açıldığı anlaşıldığından dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Harçlar kanunu gereğince harç peşin ve yeteri kadar alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının 6100 s....

              Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava dışı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında başlatılan takip sırasında, davacının üçüncü şahıs olarak haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği, menfi tespit davası açmadığı, alacağın kesinleştiği, borcun zimmetinde sayıldığı, takip dosyası üzerinden davacının maaşından kesinti yapıldığı, bunun üzerine davacının takip dosyasının borçlusuna karşı borçlu olmadığı iddiası ile istirdat davası açtığı, ancak davanın sonucunun takip dosyasına etkisi olacağı gözetildiğinden, takip alacaklısının da davaya dahil edildiği, davacının, aslında borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olduğundan bahisle, takip alacaklısına karşı, kural olarak bir geri verme (istirdat) davası açamayacağı, ancak, alacaklı kötüniyetli ise, davacı üçüncü şahsın, borçlu ile kötüniyetli alacaklı aleyhine dava açarak, ödemek zorunda kaldığı paranın geri verilmesini isteyebileceği, bu durumda kötüniyetli alacaklıya karşı açılan davanın hukuki sebebinin haksız fiil olduğu...

                Bu kapsamda istirdat talebinde bulunulabilmesi için, ödeme tarihinden itibaren bir sene geçmemiş olması ve söz konusu paranın icra tehditi altında ödemek zorunda kalınması ya da kendisini borçlu zannederek hataen ödediğinin ispat edilmesi gerekir. Somut olaya gelince, istirdat talebine konu kaçak elektrik tahakkuk bedeli taksitlendirilmek suretiyle son taksiti 31.07.2006 tarihinde ödenmiştir. Davacı istirdat davasını ise İ.İ.K.'nun 72. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 01.11.2007 tarihinde açmış olup, davalı taraf hakdüşürücü sürenin geçtiği yönünde itirazda bulunmuştur. İstirdat davası için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                  Davanın niteliğine göre, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas,2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, icra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK'nın 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödeme talebinde bulunma hakkı ve menfi tespit davası açma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir. Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz....

                    Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. İcra dosyasında borçlu sıfatı olmayan borcu ödemiş olan davacının üçüncü kişi olarak ödediği bu parayı İİK 72. maddesi hükümleri uyarınca icra dosyası alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı şüphesizdir. Sonuç itibariyle 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı sebepsiz zenginleşme veya istirdat davasının icra takibinin borçlusuna karşı açılması gerekir. İstirdat davaları niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme davaları olduğu için sebepsiz zenginleşen aleyhine bu davalar açılabilecek ve yine İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu, alacaklıya karşı açabilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu