WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı Menfi Tespit talebinin ve açılan davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, menfi tespit davasının icra dosyasının borçluları tarafından açılabileceğini, husumet itirazı olduğunu, dava istirdat ve sebepsiz zenginleşme ile açıldığını, davacının bu davayı sebepsiz zenginleşene yani icra borçlusuna açması gerektiğini, istihkak iddiasının da icra hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği, istirdat iddiasının ise imza itirazının ve borçsuzluk iddiasına dayanmadan açılamayacağı, bu nedenlerle İİK 72 maddesi uyarınca faktoring hakkında istihkak davası açılamayacağını, bu nedenle adımıza açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI:İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi 27/09/2022 tarihli 2020/574 E. - 2022/531 K. sayılı kararıyla; "...Somut olayda davacı şirketin, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......

    Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

    Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....

      Davalı------ vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK 89/3 maddesi uyarınca 3. haciz ihbarnamesinden sonra 15 gün içinde 3. kişinin menfi tespit davası açması gerektiğinin hüküm altına alındığını davanın usulden reddinin gerektiğini, tarafların ------- kayıtlı kendi üzerlerine intikal edilmemiş ortak ------- hisseleri mevcut olduğunu, bu bahisle ----üzerine anılan icra dosyasından haciz tesis edilmesinin akabinde, hisseleri henüz paylaşmamış/intikal edilmemiş olan davacı/ortak pay sahiblerinin, diğer ortak pay sahibi davalı ------ ille illiyet bağı olması nedeniyle 89/1 - 2 ve 3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacı tarafların ortak miras paylarından kaynaklı taraflar arasındaki borç ilişkisinin mevcut olmadığını ispatlamakla mükellef olduğunu, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Dava İİK 89/3.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır....

        Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirmesine gelince, davacı zimmetinde sayılan borcu ödemeden ve İİK'nın 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçtikten sonra dava açtığına göre davanın İİK'nın 72. maddesi kapsamında bir menfi tespit davası olarak nitelendirilmesinin de doğru olmadığı gözetilerek davanın süresinde açılmaması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. ..." demiştir. Yüksek Yargıtay'ın ilamından da anlaşıldığı üzere, 3.kişi İİK'nun 89/3.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde menfi tespit davası açmadığına göre zimmetinde sayılan borcu ödemeden İİK'nun 72.maddesi gereğince menfi tespit ve istirdat davası açamaz. Somut olayda, davacının işbu davayı açtıktan sonra ödeme yaptığı anlaşıldığından; mahkeme kararında bir isabetsizlik, usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

          Davanın niteliğine göre, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas,2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, icra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK'nın 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödeme talebinde bulunma hakkı ve menfi tespit davası açma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir. Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz....

            Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, kesinleşen icra takibine rağmen menfi tespit davaı açmaması ve cebri icra tehdidi altında borcu ödemiş olması halinde, İİK 72/3 maddesi uyarınca paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. İstirdat davası , eski( sonuçlanmış) icra takibinin borçlusu tarafından açılır. Yani, davacı sıfatı ( aktif husumet ehliyeti), borçluya aittir. İcra konusu borç üçüncü kişi tarafından ödenmiş olsa bile, davacı sıfatı borçluya aittir.Borcu ödemiş olan kişi,(alacaklıya karşı) istirdat davası açamaz.(Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.344, ikinci tıpkı bası,) Kural olarak, istirdat davasını, ancak kendisine karşı icra takibi yapılmış ve takipte süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya itirazı İTM tarafından kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı (cebri icra tehdidi altında) icra dairesine ödemiş olan borçlu açabilir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan taksitli satış sözleşmesi ile ürünler satın aldığını, vadesi gelen ilk taksiti zamanında ödeyememesi üzerine başlatılan takipte %30 cezai şart, aylık %6 faiz talep edildiğini, sözleşmenin yasaya uygun olmadığını belirterek davalıya icra dosyasından dolayı 4.856 TL borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödenen miktarın istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, dava konusu icra takibine yapılan son ödemeden bir sene sonra açılan istirdat davasının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

              İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....

                UYAP Entegrasyonu