Dava İİK 99. madde gereğince alacaklı tarafından 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Somut olayda dava kabul edildiğinden davalı 3.kişi ve müdahilin istihkak iddiasının reddine (kaldırılmasına)karar verilmesi gerekirken dava konusu mahcuzun davalı borçluya ait olduğunun tesbitine karar verilmesi doğru değil ise de sonucu itibarıyla karar doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı 3.kişi ve asli müdahil vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 651,10 TL kalan harcın temyiz eden davalı 3.kişi ve müdahilden alınmasına 29.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklı vekili, borçlular ile 3. kişi şirket yetkilileri arasında akrabalık bulunduğunu, muvazaalı devir işlemleri yapıldığını ve şirketler tarafından ortak adreslerin kullanıldığını belirterek istihkak iddiasının haksız olup kaldırılması gerektiğini iddia etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: haciz uygulanan adresin 3. kişinin resmi kayıtlarında bulunan adresi olmadığı, istihkak iddiasının dayandığı belgelerin temini mümkün belgeler olup mülkiyet iddiasını ispata yeter belgeler olmadığı, borçlu şirketin ticaret sicil gazetesindeki adres ve şube değişikliklerinin incelenmesi ile açılan ve 3. şahsa ait olduğu iddia edilen şubelerin muvazaalı olup alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik işlemler olduğu, bu nedenlerle talebin 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılması şeklinde kabulü gerektiği gerekçesi ile talebin kabulüne, 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılması ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2009/411 sayılı takip dosyasında, haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, istihkak iddiasında bulunan 3.kişinin borçlunun eşi olup takipten sonra boşandıklarını ancak halen aynı evi paylaştıklarını, istihkak iddiasının alacaklıları zarara uğratmak kastı ile yapıldığını ileri sürerek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, haczin müvekkiline ait iş yerinde yapıldığını, boşanmanın ve istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı iddiasının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir....
ın 14.10.2010 tarihinde İstihkak iddiasında bulunduğunu, borçlunun ticari faaliyetlerini babası üzerinden yaptığını, ancak piyasada kendisinin tanındığını, aynı borçlu hakkında aynı adreste başka bir bir alacaklı için 10.8.2011 de yapılan haiz sırasında haciz adresinde borçluya ait evrakların bulunduğunu ve borcun ödendiğini, davalı 3.kişinin istihkak iddiasının muvazaalı olduğunu belirterek davalı 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmesin talep etmiştir. Davalı 3.kişi ... vekili,haciz adresinin müvekkiline ait olduğunu, haczin borçlunun yokluğunda yapıldığını, 10.8.2011 tarihinde borçlu hazır olmadığından haciz yapılmadığını, haciz sırasında ibraz edilen vergi levhası müvekkiline ait olduğundan işyerindeki mahcuzların da hukuken müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Borçluya tebligat yapılmamıştır....
ın 14.10.2010 tarihinde İstihkak iddiasında bulunduğunu, borçlunun ticari faaliyetlerini babası üzerinden yaptığını, ancak piyasada kendisinin tanındığını, aynı borçlu hakkında aynı adreste başka bir bir alacaklı için 10.8.2011 de yapılan haiz sırasında haciz adresinde borçluya ait evrakların bulunduğunu ve borcun ödendiğini, davalı 3.kişinin istihkak iddiasının muvazaalı olduğunu belirterek davalı 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmesin talep etmiştir. Davalı 3.kişi ... vekili,haciz adresinin müvekkiline ait olduğunu, haczin borçlunun yokluğunda yapıldığını, 10.8.2011 tarihinde borçlu hazır olmadığından haciz yapılmadığını, haciz sırasında ibraz edilen vergi levhası müvekkiline ait olduğundan işyerindeki mahcuzların da hukuken müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Borçluya tebligat yapılmamıştır....
Somut olayda, dava konusu 06.07.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında, 3. kişi yararına.... istihkak iddiasında bulunmuştur. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili ya da borçlu temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Ne var ki, aynı Kanun'un 97/17. maddesi uyarınca, (3. kişi) tarafından açılan istihkak davalarında (alacaklı) borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini ancak karşı dava olarak talep edebilir. Somut olayda alacaklının bağımsız olarak açtığı tasarrufun iptali davası görevli olmayan icra tetkik merciinde açılmıştır. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mercii hakimince bu hususun görevi nedeniyle resen gözönünde tutulması ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, istihkak davası ile birleştirilip karara bağlanması doğru görülmemiştir. Birleştirilen Aksaray icra Tetkik Merciinin 2001/158 esas sayılı davada tasarrufun iptali ile birlikte 3. kişinin istihkak iddiasının reddi de istenmiştir. Bu durumda tasarrufun iptaline ilişkin dava ayrıldıktan sonra birleştirilen istihkak iddiasının reddi davası hakkında da olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönlerin gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Ne var ki, aynı Kanun'un 97/17. maddesi uyarınca, (3. kişi) tarafından açılan istihkak davalarında (alacaklı) borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini ancak karşı dava olarak talep edebilir. Somut olayda alacaklının bağımsız olarak açtığı tasarrufun iptali davası görevli olmayan icra tetkik merciinde açılmıştır. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mercii hakimince bu hususun görevi nedeniyle resen gözönünde tutulması ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, istihkak davası ile birleştirilip karara bağlanması doğru görülmemiştir. Birleştirilen Aksaray icra Tetkik Merciinin 2001/158 esas sayılı davada tasarrufun iptali ile birlikte 3. kişinin istihkak iddiasının reddi de istenmiştir. Bu durumda tasarrufun iptaline ilişkin dava ayrıldıktan sonra birleştirilen istihkak iddiasının reddi davası hakkında da olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönlerin gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi), ...İcra Müdürlüğü’nün 2010/5877 sayılı Takip dosyasında yapılan 07.04.2011 günlü hacze konu menkullerin kendisine ait olduğunu, borçlunun iş yeri ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını, ayrıca oğlu olan borçlunun kendisi ile aynı çatı altında da yaşamadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, aynı hacze yönelik davalı alacaklı tarafından da istihkak iddiasının reddi istemi ile aynı mahkemede dava açmış, aradaki bağ nedeni ile iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya 2011/81 Esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 6.... Müdürlüğünün 2009/1957 sayılı takip dosyasından, 03.10.2011 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili, haciz adresinin borçluya ait olmadığını,adresin 3.kişey ait olup borçlu ile 3.kişinin faaliyet konularının farklı olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu şirket yetkilisi, haczedilen malların 3.kişiye ait olduğunu ve davanın reddi istemiştir....