Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı taşınmaz hakkında Orman Yönetiminin açtığı kadastro tespitine itiraz davasında, Erdemli Kadastro Mahkemesinin 1983/178 - 1984/347 sayılı kararı ile taşınmazın orman olmadığı nedeniyle davanın reddedildiği, bu hükmün Hazine yönünden de bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1977 yılında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu, 1989 yılında orman kadastrosunu tamamlama, aplikasyon ve 2B uygulaması yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1-2b, 62, 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. Sanığın soruşturma aşamasında miktarı katılan tarafından ifade edilen zararı karşılamadığı anlaşılmakla tebliğname de yer alan CMK'nın 231. maddesinin değerlendirilmesine ilişkin bozma düşüncesine itibar edilmemiştir Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sübuta ve ceza uygulamasına yönelik temyiz itirazlarının reddine hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 08.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1-2b, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suçun işleniş şekli ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alındığında temel ceza tayininde asgari hadden ayrılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna ve ceza uygulamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1-2b-e , 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. Sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nın 53/6 uyarınca sürücü belgesinin geri alınması şeklinde güvenlik tedbirinin başlı başına temyizi kabil olduğundan yapılan temyiz incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin sübuta ve ceza uygulamasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 04.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 1999 yılında 3402 Sayılı Yasaya uygulamasına esas olmak üzere 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2B madde uygulaması vardır. Mahkemece, temyize konu 151 ada 52 ve 168 ada 42 sayılı taşınmazlar üzerinde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. davalı 52 parselin doğu ve batı yönlerden ormana sınır olması, 42 sayılı parselin ise ham ... niteliği ile tespit görmesi karşısında, orman yönünden araştırma yapılarak taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu yöntemince kanıtlanmalıdır. Mahkemece bu yönden herhangi bir araştırma yapılmamıştır....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2002/15 Esasında görülen davanın, hasımsız açıldığı gerekçesiyle usulden reddedildiğini, idarenin hasımlı dava açması gerekirken bu yönde bir dava açmadığını, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunun, 3302 sayılı Kanun kapsamında yapılan 2/B uygulamasına dayanılarak yapıldığını açıklayarak, idarece yapılan 2B uygulama çalışmalarının yok hükmünde sayılması için hasımlı dava açılmasını, bu davanın bekletici mesele sayılarak dava sonucunda ... ve Örnek Köyde yeniden 2B uygulamasının Kanuna ve usulüne uygun yapılmasını ve bu yönde karar verilmesini dava ve talep ettikten sonra; 20.3.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, müvekkillerinin kullanmış olduğu yerlerin bilirkişi tarafından belirlendiğini belirterek, 3302 sayılı Kanun kapsasmındaki komisyon çalışmalarının dayanak yapıldığı 5831 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmalarındaki hatalı tespitlerin iptali ile taşınmazların 2B vasfı ile müvekkileri adına kullanıcı tespitinin yapılmasını talep...

              Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalının temyizi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2000/9371-10079 sayılı kararı ile; “çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1973 yılında orman kadastrosu kesinleşmiş, davanın devamı sırasında yörede 6831 sayılı yasanın 2B madde uygulaması yapılmış ve taşınmaz kısmen 2B alanı içinde bırakılmıştır. Orman Yönetiminin taraf olması nedeniyle dava aynı zamanda tahdide itiraza dönüşür. Tahdide itiraz davalarını görmek ise kadastro mahkemelerinin görevine girer. Mahkemece, tahdide itiraz yönünden dosyanın ayrılarak kadastro mahkemesine gönderilmesi ve o davanın sonucunun beklenmesi” gerekçesiyle bozulmuştur. Uşak Kadastro Mahkemesinin 19/01/2009 tarihli gün ve 2008/2-2009/1 sayılı kararı ile çekişmeli 2983 parsel yönünden 2B uygulamasının iptaline karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek kesinleşmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nun 89/1-2b, 62, 50/1a, 52/4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü. Temel cezanın hapis cezası tayin edildiği ve 5237 sayılı TCK.'nun 50/2. maddesi gereğince para cezasına çevrilemeyeceğinin dikkate alınmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiin ceza uygulamasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA 10.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. 1988 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında çekişmeli 148 ada 11 parselin 5679 m2 yüzölçümünde tarla niteliğiyle ... adına tespit edildiği, aynı yıl yörede daha önce 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2B madde uygulaması yapılarak taşınmazın bir bölümünün 2B madde sahasında bırakılması üzerine Kadastro mahkemesinin 1988/143 esas - 1995/3 karar sayılı dosyasında Orman Yönetimince ... aleyhine orman ve arazi kadastrosuna itiraz davası açıldığı aynı davaya Hazinenin de 2B madde sahası olduğu iddiasıyla müdahil olduğu, mahkemece Orman Yönetiminin davasının feragat nedeniyle reddine, Hazinenin davasının kabulüne taşınmazın 3086 m2 yüzölçümündeki bölümünün 2B sahası olarak Hazine adına tesciline, kalan kısmın tespit gibi tesciline karar verildiği ve 3086 m2 yüzölçümündeki bölümün 24 parsel numarası verilerek 2B sahası olarak...

                    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve ... bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırlama tutanak ve haritası içinde Samanlıdağ Devlet Ormanı sınırlarında kaldığı ve aynı nedenle arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakıldığı, 1995 yılında P XXV numarası verilerek 2B madde sahasında bırakıldığı ve yapılan işleme karşı herhangi bir dava açılmaksızın 2B uygulamasının kesinleştiği, bu nedenle Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/12/2008 günü oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu