Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

    Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

      Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

        Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın İdari Yargı Kolunun görev alanı içerisinde bir dava olduğunu, davacı idarenin iptalini istemiş olduğu tapu kaydının oluşumu Maliye Hazinesinin 6292 sayılı Yasa kapsamında 2B arazilerini kullanıcılarına satışını düzenleyen kanun maddeleri bağlamında bağımsız bir idari işlem olan idarenin satış işleminden kaynaklandığını, tapu kayıtlarında edinme sebebi kısmında 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi (2B) isşelinden ibaresinin yer aldığını, açılan davanın hak düşürücü süreler ve zamanaşamı süreleri geçirildikten sonra açıldığını, bu nedene davanın bu yönden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin davaya konu parseldeki hissesinin 6292 sayılı Yasa kapsamında daha öncedin uygulanmış olan 2B kullanım kadastrosundaki zilyetlik tespitine binaen dğer davalı Maliye Hazinesinin idari satışından dolayı satış yolu ile aldığını, bu taşınmazın daha öncesinde diğer davalı Maliye Hazinesi'nin tapulu taşınmazı olduğu, yine 2B kullanım kadastrosu...

        Noterliğince 3910 Yevmiye nosu ile düzenlenen muvafakatname ile taşınmazı haricen satın alan T5na taşınmazın 6292 yasa kapsamında satın almasına ilişkin belge düzenlendiği, 18/06/2013 tarihinde 6292 sayılı kanun gereği satış işleminin T5 adına yapıldığı, her ne kadar davacılar 18/06/2013 tarihli satışın usulsüz olduğunu yapılan tespitin yanlış olduğunu dava etmiş ise de Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satılması halinde ise bu aşamada şerhe ilişkin dava dinlenemez ve davaya zilyetliğin tespiti istemine yönelik olarak devam edilmesi gerekir. Ancak, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edilmesinden sonra açılan şerhe yönelik davanın ise dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Taşınmazın 3....

        ın kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, tespite, davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Elbistan Kadastro Mahkemesinin 2013/38 esas, 2013/22 karar sayılı ilamı ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 935 parselin tespit gibi tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin 13/08/2013 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın tapuya tescil edildiği, davalı tarafından başvuruda bulunulması üzerine taşınmazın 20/11/2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi ile davalı adına tescil edildiği, eldeki davanın 17/03/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 26/07/2012 ilâ 24/08/2012 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu 935 parsel sayılı taşınmazın davalının kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu...

          Mahkemece, davanın kabulüne, (B) harfi ile işaretli 1858 m2 ve (B1) işaretli 9,44 m2'lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 13.07.2011 gün ve 2011/5131-9246 sayılı kararıyla düzeltilerek onanmış, daha sonra davalılar vekili karar düzeltme istemiş, Dairenin 07.11.2012 gün ve 2012/10969-12199 sayılı kararıyla "onama kararından sonra 19.04.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği" gerekçesiyle önceki onama kararı kaldırılarak hüküm bozulmuştur....

            Dava, 2/B niteliğiyle tespit ve tescil edilen taşınmazın, hak sahibi olarak belirtilen davalıya 6292 sayılı Yasa uyarınca kayden satılmasından sonra yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1965 yılında yapılan orman kadastrosu ile 15.12.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması ve 24.08.2010 ilâ 22.09.2010 tarihleri arasında ilâna çıkarılmış, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uygulaması vardır. 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “..... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Adına ........

              HD 'nin 2021/395 esas 2021/1326 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere satış işleminin iptalinin kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazine’den satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığından 6292 Sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından dava konusu satış işleminin iptali ile tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili talebinin reddine…" karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu