Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 1 parsel sayılı taşınmazı komşu parselle birlikte, henüz arazi kadastrosu yapılmadan, köy ihtiyar heyeti kararı ve valilik onayı ile bedeli mukabilinde 1972 yılında satın aldığını ve üzerine fındık ektiğini, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosunda taşınmazın iki parça halinde değerlendirildiğini, bir kısmı orman olarak Hazine adına tespit edilirken, bir kısmının ise kendi adına tespit edildiğini, açılan davalar neticesinde Ferizli Kadastro Mahkemesinin 1997/14 Esas sayılı dosyasıyla taşınmazların tamamının orman olarak kabul edildiğini, 1998 yılında yapılan 2b çalışmalarında taşınmazların orman vasfını yitirdiğinin tespit edildiğini, 6292 sayılı Kanun kapsamında taşınmazların satışa çıkarılması gerekirken 1 parsel sayılı taşınmazın satışa çıkarılmadığını, taşınmaz üzerine orman idaresi tarafından orman şerhi konulduğunu, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinde 2/A ve 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazların düzenlendiğini açıklayarak, dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın...

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınarak 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma işlemi yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından geçerli sayılamayacağı, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 Sayılı Yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir...

      Daha sonra 1951 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre makiye ayırma işlemi, 06.12.1996 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 28.09.1967 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda (B) bölümünün orman sınırları içine alınarak 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma işlemi yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından geçerli sayılamayacağı, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K.'...

        /B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... zilyetliğinde bulunduğu belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve ....04.1996 tarihinde hükmen tescil edilmiştir. 2009 yılında 3402 sayılı Yasa'nın Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna esas olmak üzere düzenlenen güncelleme listesi ile taşınmazın ..., ..., ..., ..., ......., ... ve ... kullanımında olduğu şerhi verilmiş, sonrasında 6292 sayılı Yasa gereğince yapılan satış neticesinde 39657/277600'er hisse ... ve ..., ..., ........, ..., 39657/138800 hisse ... ...., .../277600 hisse Hazine adlarına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tamamen kendi zilyetliğinde olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle ........2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2017/356 2021/794 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Sultanbeyli İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi, 110 ada, 2 parsel deki taşınmazın 1998 yılında dilekçe ekinde sunmuş olduğu satış senedi'nde 4.000,00- TL ( eski para ile ) bedel ile alınmış olduğunu, fakat 2B işlemlerinden ötürü taraflarının orada bilirkişilerin yanında olmadığından sehven hazineye geçirilmiş olduğunu. 2B işlemeleri neticesinde hazineye geçirildiğini Sultanbeyli Tapu Müdürlüğüne üzerine almak için gittiklerinde bu durumu öğrendiklerini, bu nedenle süresi içerisinde tapunun iptal edilerek yeniden taraflarına tescil edilmesi adına dava açma zorunluluğunun doğmuş olduğunu...

          Taşınmazın bulunduğu bölgede Orman Kadastrosu ve 2B çalışmaları 1987 tarihinde yapılarak kesinleşmiştir. 2009 Yılında yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışmalarında taşınmazın 8.635,42 metrekare yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile tamamı 6831 sayılı Yasanın 2B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığı şerhi verilmiştir. 2010 tarihinde yapılan 3402 sayılı Kanunun Ek 4. Çalışmalarında 6831 sayılı Kanunun 2B alanları için yapılan kullanım kadastrosu çalışmalarında 1209 ada 1 parsel olarak davalılar adına tespit yapılmıştır....

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmış, 1976 yılında yapılan ve 23.09.1981 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemi sırasında dava konusu yer kızılçam ağaçları ile kaplı eylemli orman olması nedeniyle orman sınırları içine alınmış, 1989 yılında yapılan 19.4.1989 tarihinde kesinleşen 2B uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır....

            Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 03/07/2007 tarihli ve 27/12/2007 tarihli bilirkişi raporlarında ve ekli krokide (A) ile gösterilen 1474,20 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm hazine vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında orman kadastrosu yapılarak 15/11/1969 yılında kesinleşmiştir. 1980 yılında arazi kadastrosu yapılmış, taşınmaz belgesizden davalı ... adına tespit edilmiştir. 2005 yılında 6831 sayılı kanunun 2B madde uygulaması yapılmış ve kesinleşmiştir....

              2B statüsünde kadastro kaydı yapıldığını, taşınmazda davacının dikili armut, ayva, ceviz ve sair türlerde çok sayıda ağacı bulunduğunu, davacının bu tespit ve tescil işlemine karşı T6 05.10.2012 tarihinde başvurmuşsa da müspet cevap alamadığını, idarenin keyfi işlemi neticesinde davacının mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, mülkiyet hakkının hem Anayasa’da hem de tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler arasında olduğunu, yapılacak keşifle taşınmazın orman vasfında olmadığının tespit edilebileceğini öne sürerek dava konusu taşınmazın orman vasfından terkini ile birlikte tarla olarak ve davacı adına tapuda tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, .... 146 ada 129 parsel sayılı taşınmaz 509,67 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla davalı adına tesbit edilmiş ve tapuya kaydedilmiştir. Davacı .... tarafından 01/02/2012 tarihinde düzenlenen inceleme raporu ile taşınmazın 2/B parseli içinde kaldığının tespit edildiğini, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin yasa gereği Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek; dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu