Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, daha sonra kişiler arasında görülen Tapulama Mahkemesinin 1967/589-712 sayılı kararı ile hükmen davalı adına tapuya tescil edildiği, 1989 yılında yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sınırları içine alınarak 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle aynı anda 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği,öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği ( H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı...

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama tutanak ve haritası içinde kaldıkları, Mayıs 1946 tarih 22 numarada orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği,1956 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında orman kadastrosu sonucu oluşan bu tapu kaydının 1081 numaralı orman parseline revizyon gösterilerek tespit tutanağı düzenlendiği ve bu parsel hakkında gerçek kişilerin Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde açtıkları 1957/633 esas numaralı dava sonucu makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek, dava konusu parselin de içinde bulunduğu 1081 parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline dair verilen kararın kesinleştiği, 1957 yılında hükmen orman olarak tescil edilen 1081 numaralı orman parselinin bazı bölümlerinin Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 1967 yılında toprak tevzi yoluyla...

      Yapılan açıklama kapsamında somut olayda; davacının dava dilekçesinde terditli talebinin bulunduğu, davacının tapu iptali ve tescile yönelik ilk talebinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında, terditli olarak ve ikinci kademede ileri sürdüğü talebinin ise Kadastro Mahkemesi görev alanında kaldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın tefriki ile istemin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve tapu iptal ve tescil istemine ilişkin yargılama sonucuna göre eldeki dava yönünden karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

      Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

        Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

          Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

            Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

              Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

                Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı yasaya göre yapılan makiye ayırma işlemi, 04.07.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması bulunmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, 932 ada 3 parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlıyken imar uygulamasından sonra davalı adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Taraflar arasında imar uygulamasından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu