Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Dava konusu trafik kazasının 2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra meydana geldiği, eldeki davanın da anılan kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde, dava konusu trafik kazasının 2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra meydana geldiği anlaşıldığından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna geçen belgeli tedavi giderlerinden davalıların sorumlu tutulması doğru değildir....
Davalı ... şirketi vekili, davacıya dava açılmadan önce ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, 2918 sayılı yasanın 111/2. maddesinde belirtilen iki yıllık sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre hesaplanan maddi tazminat miktarı ile ödenen tazminat miktarı arasında açık oransızlık bulunduğu ödemenin kısmi ödeme niteliğinde olup, ibra değil makbuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 28.788,00 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre kazanın meydana geldiği yerin umuma açık bir yer olmayıp özel mülke tabi olduğu, 2918 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince karayolu gibi değerlendirilebilecek yerlerden olmadığı, olayın trafik kazası olmayıp iş kazası olduğu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin tazminat sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle ve davalı R.. B..'ın ise işleten sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin davalı R.. B..'...
Dava, haksiz eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesi ile işletenlerin aynı yasanın 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamını düzenleyen 1. maddesinde “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK.ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği” öngörülmüş ve yine KTK.nun 92. maddesinde de, anılan sigortanın kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir. Bütün bu düzenlemelerden, bu tür sigortalarda teminat altına alınan zararların üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen zararların olduğu tartışmasız bir husustur....
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve ...E, ...K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK'nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK'nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. 2918 sayılı KTK'nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir....
Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK'nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir. Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK'nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK'nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken değer kaybı zararı ile araç mahrumiyet zararı hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK'da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir. Yargıtay ....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Öldürme Uygulama : 765 sayılı TCK'nın 455/2, 59, 40; 2918 sayılı Kanunun 118. maddeleri uyarınca mahkumiyet, sürücü belgesinin 3 yıl süre ile geri alınması....
Ancak; 1- Katılan Orkun Dirmili'nin isminin kararda yazılmaması suretiyle CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması, 2- Asli kusurlu olarak ölüme sebep olan sanığın sürücü belgesinin 2918 sayılı Kanunun 118/5. maddesi gereğince alınmasına karar verilmesi gerekirken, 2918 sayılı Kanunun 119/5. maddesi gereğince alınması şeklinde karar verilmesi, kanuna aykırı, 3- Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK'nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenleme karşısında; suçun niteliği, hükmolunan cezanın tür ve miktarı gözetilip dosyada bulunan adli sicil kaydı da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesi yerine, 2918 sayılı Kanunun 118/5. maddesi gereğince sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün sürücü belgesinin geri alınmasını düzenleyen altıncı bendinin " 2918 sayılı Kanunun 118/5. maddesi " kısmı çıkarılarak yerine " 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesi " denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna ilaveten, KTK’nun 110. maddesindeki 6099 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yapılan değişiklik gerekçesinin değerlendirilmesi de sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır....