Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosundan kaynaklanan davalar, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunda, tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataların belirlenerek haritaların zeminle uyumlu, teknik ihtiyaçlara cevap verir şekilde güvenli hâle getirilmesi amaçlanır. 15. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan tespitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tespitin kesinleşmesi hâlinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir. 16....

    a verildiği, bu nedenle sözü edilen tapu kaydının Medeni Yasanın 1025 (EMY.933) yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve 3402 Sayılı Yasanın 45/3. maddesindeki "orman sınırı içinde kalan tapulu yerlerle, toprak tevzi yoluyla verilen yerler başka bir şart aranmadan hak sahipleri adına tespit ve tescil edilir" hükmünün Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 13.06.1989 gün 1989/7-25 sayılı kararları ile iptal edildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından önce davalı yararına tamamlanmış bir hak oluşmadığı; başka bir anlatımla, taşınmazı içine alan orman kadastrosunun Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra kesinleşmesi nedeniyle, Anayasa Mahkemesi kararlarından önce davalı yararına oluşan kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, bu konudaki AİHM'nin kararlarının Devlet Ormanı niteliğinde olan taşınmazın tapu kaydının kamu yararı gereğince iptali edilemeyeceğine ilişkin olmayıp, kamu yararı amacıyla iptal edilebileceğine ilişkin olduğu da gözönünde bulundurulduğunda, davalı adına...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL - TESCİL - TAZMİNAT -KARAR- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, uygulama kadastrosundan kaynaklanan iptal-tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Uygulama (yenileme) kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan ve 2859 sayılı Yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararın, temyiz eden davalılar vekiline tebliğ edildiği 23.08.2012 tarihi ile temyiz tarihi olan 10.09.2012 tarihi arasında, 6102 sayılı HMK'nın Geçici-3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresi geçmiştir....

            Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, kıyı kenar çizgisinin iptal edilmesi nedeniyle davacıların taşınmazının tescil harici bırakma kararının dayanağı kalmadığını, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayandıklarını; 11.07.2022 tarihli dilekçesinde de, Milas Kadastro Mahkemesinin 2016/37 Esas, 2018/28 Karar sayılı dosyasında, yargılamanın konusu taşınmazlardan tekinin mezkur dava ile aynı olduğunu, davacının ..., davalıların ... ve ... olduğu yargılamada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonunda, davalılara ait 44 parselin (yeni 112 ada 1 parsel) kıyıya doğru genişletildiğinden bahisle, kıyı aleyhine yapılan tespitlerin iptaline ilişkin davanın davacılar lehine kesinleştiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kıyı kanunu gereğince açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2....

              Dava dilekçesi içeriği, yapılan keşifte alınan bilirkişi raporları ve dosyaya getirtilen tesis ve uygulama kadastrosu paftalarından davanın, 2016 yılında kesinleşen uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olmayıp tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı bir tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim ilk derece mahkemesi de davayı bu şekilde nitelendirmiştir. Tesis kadastrosundan farklı olarak, tesis kadastrosunun kesinleşmesinden sonra teknik hataları gidermek üzere yapılan uygulama kadastrosu yeniden mülkiyete dayalı bir dava açma hakkı doğurmamaktadır. Eldeki davanın belirlenen bu niteliğine uygun olarak değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerekir. 6100 sayılı HMK' nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak; kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususlar resen gözetilecektir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 21.07.1947 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 09.07.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1953 yılında yapılarak kesinleşmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu