Bozma kararında özetle "...Askı ilan süresi içinde itiraz edilmediği için kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacak tahdidin iptali davası ile orman kadastrosundaki niteliği iptal edilmedikçe orman sayılan yerlerden olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, ancak dosyaya getirtilen orman kadastrosuna ilişkin belgeler arasında askı ilan tutanağının bulunmadığı gibi 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davalı tapu maliki tarafından orman kadastrosunun iptaline yönelik bir dava açılıp açılmadığınında araştırılmadığı, bu nedenle tahdide ilişkin askı ilan tutanağı getirtilip, tahdidin iptaline yönelik bir dava açılıp açılmadığı araştırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi ..." gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, direnme kararı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....
Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren bir ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur.” denilmiştir. Bu düzenlemeler karşısında askı ilan süresi içinde itiraz edilmediği için kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacak tahdidin iptali davası ile orman kadastrosundaki niteliği iptal edilmedikçe orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü zorunludur....
ın talebi gibi orman sınırlandırmasının ve 212 ada 45 parsel sayılı taşınmazın bu kısmının iptaline, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tesbitine ve orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04.05.1999 tarihinde ilan edilip 04.11.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması yerinde değildir....
kesinleştiği, bu tarih itibariyle, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı iddiasıyla, 245 ada 40 sayı ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 29.01.2007 günlü dilekçesinde ...'de 53 numaralı orman kadastro komisyonunca yapılarak 1997 yılında orman sınırı içine alınan 1775 m2 taşınmazın orman sayılmayan yer olduğu ve zilyetlik iddiası ile orman tahdidinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava zilyetlik iddiası ile açılan orman tahdidine iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1997 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptaline karar verilmesi talep etmiş olup, mahkemece uzman orman bilirkişi eliyle yapılan inceleme sonucu taşınmazın fen bilirkişi rapor ve eki krokisinde (A1) ile işaretli 2604,36 m² ve (B2) ile işaretli 14115,93 m²’lik bölümmlerinin orman tahdidi içinde, (A2) ile işaretli 115,81 m² ve (B1) ile işaretli 443,90 m²’lik bölümlerinin ise orman tahdidi dışında olduğu belirlenmiş olmasına rağmen, HMK'nın 26/1 maddesine aykırı olarak talepten fazla olarak (A2) ile işaretli bölümün orman niteliyle Hazine adına tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. Bundan ayrı; davacı ......... Yönetiminin dayandığı orman tahdidinin üzerinden 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre henüz dolmamış olması nedeniyle davalı tarafından orman tahdidinin iptaline yönelik dava açılıp açılmadığı araştırılmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır....
Köyü 101 ada 71 sayılı parsel sayılı, 3039 hektar 9973,20 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tesbit tutanağı düzenlenmeksizin ada ve parsel numarası verilerek, 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman niteliği ile tapu kütüğüne aktarılmıştır. Davacı, 1994 yılında ... Ayan isimli şahıstan satın alıp bahçe yaptığı taşınmazının, orman parseli içinde bırakıldığını, bu yerle ilgili hakkında Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesinde açılan davada beraat ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yörede orman kadastrosunun 28.10.1993 tarihinde kesinleştiği, davanın 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Sayılı Yasanın 11. maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin uygulanması gerekeceğinin değil, sadece orman olan yerlerde orman sınırlarının belirlenmesinde zorunlu olarak orman yasasının sınır belirlemesi ile ilgili özel hükümlerinin uygulanması gerektiği şeklinde anlaşılacağı, hak düşürücü süreler yönünden 3402 sayılı Yasa tarafından orman yasasına bir atıfta yapılmadığı, somut olayda; orman kadastro komisyonu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre sınırlandırma yaptığına göre, hak düşürücü sürenin de 3402 sayılı Yasının 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde olacağı,.." yönünde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidinin iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açtığı davada 20.01.1953 tarih 42 nolu tapu kaydına dayanarak orman tahdidi içine alınarak 2/B madde uygulamasına konu olan çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğunu belirterek orman tahdidinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptaline ilişkindir. Yörede 1993 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastro çalışması bulunmaktadır....
Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli ... fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli temyize konu (B)= 176 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/11/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....