Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davalı şirketin defterlerine ulaşılamamış ise de mahkemece davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak buradan davalı şirketin karar tarihine en yakın tarihteki tüm finansal kayıtları ve eklerinin celbi ile bu kayıtlara göre hesaplamanın yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği.." bildirilmiştir. Mahkememizce davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı şirketin 2020/2019/2018 tarihli tüm finansal kayıtları istenilmiş, finansal tablolar kapsamında davacının karar tarihine en yakın çıkma payının piyasa rayiç değerinin hesaplanması açısından bozma ilamı doğrultusunda önceki bilirkişilerden günsüz olarak ek rapor alınmasına karar verilmiş, ibraz edilen 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ...'in ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/756 Esas KARAR NO : 2018/747 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 05/11/2018 KARAR TARİHİ : 06/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının ... tarihli dilekçesinde özetle; Davalı ... şirketinde vefat eden ortak ...'in mirasçısı olarak murisin sahip oludğu 3 hisseden 1 hisse mirasçı olarak şahsına intikal ettiğini, davalı şirkette 1 pay hisseye sahip olduğunu, şirket hakkında 2012 yılında tasfiye kararı verildiği ve bu kararın yıllar sonra kesinleştiğini, şirketin kayyım ve tasfiye memurlarının şirket aleyhine çalışmaları, şirket tasfiye memurlarının görevden alınmaları nedeniyle tasfiye işlemlerinin hiçbir zaman başlamayacağını, ... ve ... de davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu iki ortak şirketin arsasını işgal eden ... ve sahibi ...'...

      Davalı vekili, davacı tarafın fesih talebinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, ayrıca davacıların fesih talebi yerinde olmadığından T.T.K'nın 531. maddesi son cümlesi kapsamında davacıların hisselerinin pay değerlerinin tespiti ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların davalı şirketin %17,16 pay sahibi olup muhik sebeplerden dolayı şirketin feshini talep ettiği, davacıların haklı sebeplerin mevcudiyetine dair somut olayları açıklamadığı, T.T.K’da anonim şirketlerin haklı sebeple feshine ilişkin olarak feshe karar vermek yerine yada feshi gerektirecek derecede haklı sebep olmaması halinde, fesih isteyen pay sahibinin çıkarılmasına karar verilebileceği, bu nedenle şirketin feshi talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin feshi talebinin reddine, davacı 2.287.566,66 TL, davacı ...'...

        Tüm bu soruların yanıtı verilmeden şirketin hisse değerinin olumlu veya olumsuz tutarının hesaplanmasının teknik olarak olanaksız olduğu, Davacının haklı sebeple çıkma talebinin ispata muhtaç olduğu, bir an için davacının haklı sebeple çıkma talebi yerinde görülse dahi davacının ayrılma payının hesaplanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " görüş ve kanaatini sunmuşlardır. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur. Davacı vekilinin yeniden inceleme yapılması ve ek rapor alınmasına yönelik talebin dosya kapsamı ve sunulan beyanlar itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verildi. Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davanın haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma isteğine ilişkindir. Dolayısıyla belirlenecek husus davacının ortaklıktan çıkma talebine ilişkin gerekçelerin haklı olup olmadığıdır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 02.12.2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI: 2021/1102 Esas DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) Taraflar arasındaki ortaklıktan ayrılma ve çıkma payı alacağı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilen 02.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddi ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 1/3 oranında hissedarı olduğunu, ayrıca ... ile müşterek imzaya yetkili müdür olduğunu, bu kişinin aslında şirketin resmi olmayan ortağı olduğunu, diğer 1/3 oranındaki ortak ...'...

            nın müdür olarak atandığını, bilgi alma hakkına cevap verilmediğini, müvekkillerinin ortaklıktan çıkarılmasına yönelik girişimlerde bulunulduğunu, ... Markasının devri ve şirketten ayrılma isteğinde bulunduğunda tehdit edildiğini, ortaklıktan çıkma ve şirketin sona ermesini doğuracak haklı nedenlerin söz konusu olduğunu, TTK'nun 636/3-4 maddeleri uyarınca şirketin feshi halinde gerekli önlemlerin mahkemece alınması gerektiğini belirterek TTK'nun 640/3 maddesi uyarınca davalı ortağın şirketten çıkarılmasına, bu talebin reddi halinde TTK'nun 636/2 maddesi gereğince şirket genel kurulunun toplanamaması nedeniyle şirketin fesih ve tasfiyesine, bu talebin reddi halinde TTK'nun 636/3 maddesi kapsamında şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine, davalıların müdürlük sıfatının iptali ile TTK'nun 636/4 maddesi gereğince tedbiren ......

              HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının ----- Şti'nin feshine ilişkin talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE, 2-Davacının -------- Şti'de %15 oranındaki ortaklıktan çıkma koşullarının oluşması nedeniyle TTK'nun 638/2. Maddesi uyarınca çıkma talebinin KABULÜNE ve bu şirketin ortaklığından çıkmasına, TTK'nun 641/1....

                GEREKÇE : Talep, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Dava açılmış olması, mutlak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmez. HMK'nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini de gözardı edemez....

                  in davalı şirketin ortağı, diğer davalı ...'in ise şirket müdürü olduğunu, davalı ...'in ortaklığının göstermelik olup, şirketin kuruluşundan itibaren fiili ortağın şirket müdürü olan davalı ... bulunduğunu, müvekkilinin davalılardan şirketin mali durumu ile üretim cihazları hakkında bilgi almadığını, şirket anahtarlarının gıyabında değiştirildiğini, müvekkilinin tamamen göstermelik ortak konumuna itilmesi nedeniyle .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/107D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, ihtarname göndererek delil tespiti ile tanzim edilen rapor esas alınmak üzere rakamsal olarak uzlaşarak hesaplaşma ve ortaklıktan çıkma isteğini belirttiğini, davalı ...'...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/841 Esas KARAR NO : 2021/904 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 08/10/2021 KARAR TARİHİ : 11/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ...... Kuyumculuk Tic. Ltd. Şti.'ndeki ortaklığından bila bedelsiz ortaklıktan ayrılma talebiyle açmış olduğu davanın Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/12/2014 Tarih E:.........

                      UYAP Entegrasyonu