WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 01/05/2008 tarih, 20424 yevmiye numaralı noter onayı ile kurulduğunu, şirketin kurulduğu günden bugüne kadar herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, diğer kurucu ortaklarla birlikte ticaret ve kar amacıyla kurulan şirketin, diğer ortaklarının Alman uyruklu olması ve kuruluşundan kısa bir süre sonra ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle akdi faaliyet gösteremeden fiili olarak ortaklığın sonlandığını, şirketin münfesih olduğunu, 23/10/2014 tarihinde resen ticaret sicilinden silindiğini, bu durumun tescil ve ilan edildiğini, müvekkilinin kurucu ortağı bulunduğu şirketin fiili olarak herhangi bir faaliyetinin bulunmaması ve münfesih olması nedeniyle TTK'nun 636.maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesinin istenilmesinde hukuki yararın bulunduğunu belirterek davalı şirketin haklı nedenlerle feshine ve tasfiyesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; davalı şirketin TTK'nun 636.maddesi uyarınca haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi isteğine ilişkindir....

    Bilirkişi raporunda şirketin hâlen borca batık olduğu belirtilmiş ise de iflas erteleme talebinde bulunan vekilinin kayyım raporuyla da teyit edilen itirazında şirketin ortaklara borcunun bilirkişi tarafından iki kez yazılması sonucunda şirketin borca batık göründüğü, aslında şirketin borca batıklıktan çıktığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor ya da konusunda uzman bir heyetten yeniden rapor alınıp, rayiç değerlere göre şirketin borca batık olup olmadığının tespiti ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 14.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İşletme konusunu ve amacını yerine getiremez hale geldiğini, şirketin tasfiyesi için ticaret siciline başvuru yapıldığı zaman ticaret sicilinden mahkemeye başvurulup veraset ilamı alınması gerektiği söylendiğini, bunun üzere müvekkili tarafından konuyla alakalı dava açıldığı ve 2022 yılında mirasçılara veraset ilamı verilerek şirketin payları dağıtıldığını, akabinde ticaret sicil tarafından bütün mirasçıların şirketin kapatılması yönünde irade koymaları gerektiği veya dava yolu ile tasfiye işleminin gerçekleştirilebileceğinin, bunun dışında şirketin kapatılamayacağının taraflarına söylendiği, şirket mirasçıları ulaşmakta sorun yaşandığını ve şirketin kapatılamadığını, müvekkilinin çalışmayan şirketin vergisini ödediğini, tüm bu nedenlerle şirketin tasfiyesini talep ve dava etmiştir....

        Karar sayılı karar ile “temsil süresi biten şirketin son müdürünün ve şirket ortağının şirket adına dava açamayacağı” gerekçesiyle usulden reddedildiğini belirterek, organsız kalan şirketin organ eksikliğini tamamlamak, şirketin iş ve işlemlerini yürütmek amacıyla şirketin son imza yetkilisi olan ...’ın şirkete koşulsuz onayıyla kayyım olarak atanmasını istediğini, bu durumun her iki tarafın ortak kararı olması nedeniyle gerekirse mahkeme huzurunda ifade vermeyi beyan ve taaahüt ettiklerini belirtmiştir....

          Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarına Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce re'sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihyasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde hangi hallerde şirketlerin sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir.Davalı ... Sicil Müdürlüğü'nce şirkete ve şirket ortaklarına gönderilen yazıda infisah sebebi farklı gösterildiği gibi, şirketin infisahı için gösterilen sebeplerin TTK geçici 7. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesi gerekirken, şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihyasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

            in davalı şirketin ortağı ve hem davacının hemde davalını 31/08/2020 tarihine kadar davalı şirketi münferit imza ve temsile yetkili şirket müdürü oldukları, davalı şirketin 30/04/2011 tarihinden sonrası ile ilgili ticari faaliyetini gösterir belge ve bilginin olmaması, davalı şirketin büro veya işyerinin olmaması nedeniyle dava tarihi itibariyle davalı şirketin gayri faal durumda olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin 30/04/2011 tarihi itibariyle öz sermayesinin 123.017,56 TL olduğu, tespit edilen bu öz sermayenin tarafların ödedikleri sermaye tutarına göre davacının hissesine isabet eden öz sermaye miktarının 118.576,63 TL olduğu, davalının ortaklıktan çıkması durumunda davacının ortaklık payının 118.576,63 TL olduğu, davalı şirketin davalı ...'in sahibi olduğu iddia edilen ... şirketine toplam 319.304,02 Euro tutarında mal sattığı ve bu satılan mallar karşılığında davalı şirketin ...şirketinden 108.489,14 Euro=278.134,30 TL tutarında alacağının kaldığı belirtilmiştir....

              Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nın 636/2'nci maddesi uyarınca, uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine mahkemece, müdürlerin dinlenerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirleneceği, buna rağmen durumun düzeltilmemesi halinde şirketin feshine karar verileceği, şirket müdürünün 07.08.2007 tarihinde vefat ettiği, bu tarih itibariyle davalı şirketin organsız kaldığı gerekçesiyle davalı şirketin feshine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin güneş enerjisi alımı, satımı, imalatı, plastik boru imalatı ve satışı yapan bir kuruluş olduğunu, "izboru" olarak marka tescil belgesine sahip olduğunu, 26.11.1996 tarihinde kurulan şirketin 30.04.2007 tarihi itibariyle sermayesinin 1.000.000.-YTL. olduğunu, hammadde yetersizliği, ...’den yapılan ithalat nedeniyle şirketin mali durumunun bozulduğunu, ancak taahhütlerinde ve imalatlarında sorun bulunmadığını, güneş enerjisi sistemine yönelen şirketin "izboru" markası ile PPRC boru üretimine başladığını, işletme sermayesi eksikliği haricinde şirketin sorunu bulunmadığını, 5 adet sözleşme imzalandığını, almış olduğu işlerde nakit sıkıntısı olmayan şirketin, nakdi sermaye ihtiyacı sağlanarak üretime başlanacağını, tüm borçların 4 yılda ödenebileceğini ileri sürerek iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep yetmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/398 Esas KARAR NO : 2022/240 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 12/07/2021 KARAR TARİHİ: 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ihyası talep edilen şirketin ortakları olduklarını, şirketin TTK geçici 7.maddesi gereğince terkin edildiğini ancak kendilerine bildirim veya ihtarda bulunulmadığını, şirketin hala üzerinde mal varlığını olduğunu bunların tasfiyesi ile sınırlı ihya kararı verilmesini talep etmiştir. Şirketin sicil dosyası dosya içerisine alınmıştır. Ticaret sicil müdürlüğünden terkin işleminin şirket yetkililerine tebliği hususu sorulmuş alınan cevapta tebligat parçasının bulunamadığı ancak ilgili tebliğin 6 ve 8.maddeleri gereğince yapılan ilanın tebliğ yerine geçtiğinin bildirildiği görülmüştür. Eldeki dava şirketin ihyası talebidir....

                    Mahkemece; 01.06.2009 tarihli kararla davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilip, davacı şirkete kayyım atandığı, kayyımlar tarafından verilen 02.12.2009 ve 12.05.2010 tarihli raporlarda, davacı şirketin fiili faaliyetine tam olarak başlamadığı, iyileşme yönünde somut gelişmeler olmadığı, şirketin borçlarında artış olduğunun tesbit edildiği, ayrıca bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre davacı şirketin borçlarının arttığı, şirketin faaliyetlerinin önemli ölçüde azaldığı, şirketin öz varlığındaki eksilmenin daha da arttığı, şirketin 2010 yılında gelir getirici herhangi bir faaliyette bulunmadığı, şirket alacaklarının durumunun ağırlaştığı, bu durumun makul sürede telafisinin mümkün görülmediği, iyileştirme projesinde öngörülen hedeflerden uzak kaldığı ve borca batıklık halinin devam ettiği gerekçesi ile davanın reddi ile davacı şirketin İİK'nun 179/b maddesi uyarınca iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu