Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret mahkemesinde şirketin feshi davası açtığını bu davanın diğer ortaklara bildirilmediği şirketin tek mal varlığı olan Kemalpaşa’daki fabrikanın satışa çıkarıldığını TTK m. 396’ya aykırı olarak aynı faaliyet alanına bir şirket daha kurulduğu ...’nun özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini bu nedenle ... ve yönetim kayyımı ... hakkında sorumluluk davası açılması ve görevde oldukları dönemlerde şirkete verdikleri zarar hakkında özel denetçi tayin edilmesi için genel kurulun toplanması gerektiğini belirterek davanın kabul edilerek TTK m. 410/2 gereği, müvekkile genel kurulu toplantıya çağırmak üzere izin verilmesine, gündemde 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarının finansal tablo, faaliyet raporları ve bilançolarının görüşülmesine, yönetim kurulu seçimine ve ... ve yönetim kayyımı ... hakkında sorumluluk davası açılması ve kendilerinin görev sürelerinden yaptıkları işlerin özel denetçi marifetiyle denetlenmesi konuları yer alacak şekilde gündemi düzenlenmesi ve bu gündemle genel...

    ın yeniden yönetim kurulu üyesi seçilmesine ilişkin (6) no.lu kararın iptali talebi yönünden yapılan inceleme de ise; ibra edilmeyen YönetimKurulu üyelerinin yeniden seçilemeyeceğine dair kanunda ve davalı şirkete ait 14.02.2013 tarihinde tescil edilen ana sözleşmede yasaklayıcı bir hüküm bulunmamakla ibra edilmeyen yönetim kurulu üyesinin yeniden seçilmesinde yasal düzenlemeler yönünden bir sakınca bulunmadığı kanaatine varılmış olup, konunun yine de dürüstlük kurallarına aykırılık yönünden incelemesi yapılmış ; son ortaklık yapısı ile iki ortaklı bir AŞ.olan davalı şirkette davacı ile dava dışı ortak ... arasında süregelen şirketin yönetilmesi, ve şirket ile ilgili kararların alınması konusunda ihtilaflar doğduğu, davacı tarafça şirket iş ve işlemleri ile ilgili bilgi alınması anlamında şirkete başvuruda bulunulduğu, aynı Genel Kurul toplantısında özel denetçi isteminde bulunulduğu, yönetim kurulu faaliyetleri ve mali tablolar ile bilançonun oylanmasına da red oyu verildiği anlaşılmış...

      Yukarıda açıklanan hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin birbirlerinin ibralarında oy kullanamayacak olmaları ve yönetim kurulu üyelerinin oyları çıkarıldığında yeterli nisabın sağlanamaması nedeniyle 12.09.2013 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararın da iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden asıl ve birleşen davacılar yararına bozulması gerekmiştir. 3-Öte yandan mahkemece, denetçi raporunun okunmasına gerek olmadığına karar verildiği ve bu kararla ortakların şirket faaliyetleri konusunda yeterince aydınlanmalarının kısıtlandığı gerekçesiyle 24.06.2013 tarihli genel kurulda alınan 3. maddenin iptaline karar verilmiş ise de anılan maddede, iptaline karar verilen denetçi raporunun okunmasına gerek olmadığına ilişkin karar dışında şirkete özel denetçi tayinine de karar verilmiş olup infazda tereddüt uyandıracak biçimde gündemin 3. maddesinin tümden iptaline karar verilmesi de doğru...

        özel denetçi atanmasını talep ettiklerini ileri sürerek, davalı şirketin 25.03.2013 tarihli genel kurulunda alınan 1,2,3,4 ve 5 nolu kararların iptaline, şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava konusu genel kurulda gündemin 7. maddesinde A.Hamdi 3 yıllığına denetçi olarak seçilmiştir. TTK'nın 347/son maddesi gereğince, ibra edilmedikçe önceki denetçinin tekrar seçilmesi mümkün olmayacağından, dava konusu genel kurulda denetçi seçilen A.Hamdi'nin bir önceki genel kurulda da denetçi seçilip seçilmediği araştırılarak, A.Hamdi'nin denetçi se-çilmesine engel bir halin olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile denetçi seçim kararının da iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Esas sayılı dava açtıklarını, davalı şirket müdürü ve eski şirket yetkilisinin hukuk dışı talimatıyla hareket eden şirketin mali müşavirlerince şirkete ait ticari defter, bilgi ve belgeler dahi şirket ortağı müvekkili ile paylaşılmadığını, İşbu sebeple mali müşavirler hakkında görevi kötüye kullanma suçu sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na .... soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, Şirket adına yapmış oldukları gayrimenkul alım ve satımı sırasında sahte raporlar düzenlendiğini, şirketin tüm kazancı gerçek dışı açıklamalı ödemelerle yurt dışına çıkışı sağlandığını, şirketi mali bakımdan çıkmaza sürüklediğini beyan ederek davanın kabulü, davalı şirket yöneticilerinin ve diğer ortakların ilişkili bulunduğu başka şirketlere borçların söz konusu olup olmadığı gibi tüm sorular kapsamında gizlenen hususlar özel denetim ile açıklığa kavuşacak olup davalı şirkete özel denetçi atanmasını talep ve dava etmiştir....

              A.Ş.’nin, davalı şirkete bağımsız denetçi olarak seçilemeyeceği belirtilmiştir. 18/05/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında Şirkete bağımsız denetçi olarak YMM ... değil, YMM ...’ın bünyesinde çalıştığı ... A.Ş. seçilmiştir. Anılan firmanın bağımsız denetçiliğe engel bir hali bulunmadığı gibi davacı taraf da böyle bir iddia ileri sürmemiştir. Dolayısıyla, şahıs ve şirket ayrımı dikkate alındığında davacıların iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Somut olayda, davalı şirkete ... A.Ş.'nin 18/05/2021 tarihli genel kurulda bağımsız denetçi olarak seçildiği, bu tarihten önce davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ...'ın ... A.Ş.'nde son bir yıldır şirket müdürü olarak görev yaptığı, ...'ın bağımsız denetçi olmadığı dikkate alındığında davacıların iddialarının değerlendirilmediği gibi ...'...

                tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin %40 hissesine sahip olduklarını, davalı şirketin 08.06.2017 tarihli genel kurulunda "2015 ve 2016 Yılı Kararının Dağıtılmaması" yönünde alınan kararın iptali gerektiğini, davalı şirketin elde ettiği karın şirket ortaklarını hiçbir suretle dağıtılmadığını, her hesap dönemi sonunda Olağanüstü Yedekler kalemine aktarıldığını, ortakların kardan sürekli yoksun bırakıldığını ileri sürerek anılan genel kurul kararının butlana tabi olduğunun tespitine aksi halde iptaline, şirkete kayyım atanmasına ve özel denetçi atanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgeyi yok etme HÜKÜM : Mahkumiyet 5237 sayılı TCK'nun 208. maddesinde düzenlenen "özel belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun, hak sahibinin yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması, bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacağı, somut olayda, 25.08.2007 tarihli sanığın da denetçi sıfatıyla imzaladığı suça konu itirazın iptali davasında kanıt değeri taşıyan denetim raporunun, sanığın site yönetimine seçildiği 26.08.2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında oylamaya sunularak şerhlere rağmen oybirliği ile kabul edilmesi, denetim raporunun yeni yönetimin uhdesinde bulunması, tanık anlatımları ve katılanın açtığı itirazın iptali davasında mahkeme tarafından istendiğinde belgeyi ibraz yükümlülüğününde site yönetimine ait olması suça konu belgenin örneğinin kat maliklerinde bulunup bulunmamasının suçun oluşumuna etkisi olmaması karşısında; toplanan delilleri...

                    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2037 KARAR NO : 2022/1502 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2022 NUMARASI : 2022/1061 ESAS-2022/1202 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 25/08/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlardan bağımsız denetim ve konsolide bağımsız denetim raporu hazırlayacak bağımsız denetim şirketi olarak Universal Bağımsız Denetim Şirketinin seçilmesine ilişkin 11. maddedeki kararın iş bu şirketin kurucu ortaklarından olan ve halen şirket ile organik bağı bulunun Hüseyin Kaya'nın bir kısım hissedarlara danışmanlık yapması sebebiyle öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve başka bir bağımsız denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava edildiği anlaşılmıştır...

                    UYAP Entegrasyonu