"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen ticari şirket yöneticisinin azli davası sırasında davacı taraf 04/09/2008 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Yargılama sırasında dört ayrı tarihte, davacının şirket adına imza yetkisinin dava sonuna kadar tedbiren kaldırılması isteminin, mahkemece haklı gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği belirtilerek, mahkeme başkan ve üyelerinin tarafsızlığından şüpheye düşüldüğü gerekçesiyle reddi hakim yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti veya adli yardım kararı ... veya bu taleplerin reddine karar ... olan hakim böyle bir karar ... olması nedeniyle reddedilemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket yöneticisinin davalı şirketin 2018-2019 faaliyet döneminde aldığı ücretin fahiş olması nedeniyle haksız alındığı iddia edilen ücretten dolayı şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın tahsili ve TTK 630 maddesi gereğince davalı şirket yöneticisinin müdürlükten azli ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir Davacı taraf davalı şirketin iki ortaktan oluştuğunu, murisleri ...'...
DAVANIN KONUSU: Yöneticinin Azli ve Tazminat Taraflar arasındaki ticari şirket yöneticisinin azli ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, dava dışı ... Limited Şirketinin %25'er payına sahip olduklarını, kalan %50 payın ise ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/237 KARAR NO :2022/276 DAVA:Ticari Şirket Yöneticisinin Azli DAVA TARİHİ:07/04/2022 KARAR TARİHİ:25/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Yöneticisinin Azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı tarafından birlikte iş ve işlemlerini yürütmek ve işletmek amacıyla ......
Maddesi gereği, vakfı gereksiz yere yükümlülük altına soktuğu, ihmal ve basiretsiz işlemleri nedeniyle vakfı zarara uğrattığından , mütevellilikten azli ve danışmanlık ücreti olarak ödenen 135.000 TL'nin, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte mütevelliden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece zarar istemine ilişkin dava tefrik edilmiş, yöneticinin azli istemine ilişkin olarak ise, davalının dava dilekçesine konu eyleminde kusuru mevcut ise de madde 10'da bahsedildiği üzere ağır ihmal ve kasıttan bahsedilemeyeceği hususu dikkate alınarak vakıf yöneticisinin azlini gerektirecek şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, vakıf yöneticisinin azli istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket yöneticisinin davalı şirketin 2018-2019 faaliyet döneminde aldığı ücretin fahiş olması nedeniyle haksız alındığı iddia edilen ücretten dolayı şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın tahsili ve TTK 630 maddesi gereğince davalı şirket yöneticisinin müdürlükten azli ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir Davacı taraf davalı şirketin iki ortaktan oluştuğunu, murisleri ... ...'...
Değerlendirme Dava, limited şirket yöneticisinin haklı sebeple azli ve şirkete kayyım atanmasını istemine ilişkindir. 6102 sayılı Kanun'un 630 uncu maddesi uyarınca her ortak, haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını ve sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Anılan hüküm uyarınca şirket yöneticilerinin azli talepli açılan davalarda husumetin, azli talep edilen yöneticiye yöneltilmesi gerekli ve yerinde olup ayrıca şirket tüzel kişiliği veya şirket ortaklarının tamamının dava dahil edilmesi zorunlu değildir....
in yönetim kurulu üyeliğinden azlinin gerekçesini oluşturmak için ileri sürdükleri talepler olduğunu, dava dilekçesindeki taleplerinin aksine şirket yöneticisinin azline karar verilmesi halinde re'sen kayyım tayininin de gerektiğini beyan ederek, davalı şirkete ait taşınmazların, taşıtların ve diğer malvarlığı değerlerinin satılıp elden çıkartılmasına gerek olup olmadığı, bunlardan hangisinin şirket ortaklarının lehine ve aleyhine olduğu ve davalı yönetici .....'in şirket yönetiminde suistimalde bulunup bulunmadığı konularındaki taraflar arasındaki muarazanın menine (çekişmenin giderilmesine) ve suistimalde bulunan davalı .....'in şirket yöneticiliğinden azline (şirketin diğer yöneticisinin tek başına şirketi temsil yetkisi olduğundan kayyım tayinine yer ve gerek olmadığına) karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekili 04/10/2023 tarihli duruşmada; "Celse arası sunduğumuz 03/10/2023 tarihli dilekçemizi aynen tekrar ederiz. Her ne kadar Mahkemeniz tarafında .......
Şirket yöneticisinin ortaklığa verdiği zarar, şirket ortaklarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlerde TTK'nın 644. maddesinin yollamasıyla 553. maddesi uyarınca şirket yöneticileri Kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete, hem de pay sahipleri ve şirket alacaklılarına karşı şirkete verdikleri zarar sebebiyle sorumlu olurlar. Ancak TTK'nın 555. maddesi uyarınca şirket pay sahipleri dolaylı zarar nedeniyle açacakları davalarda hükmedilecek tazminatın kendilerine değil ancak ortaklığa verilmesini isteyebilirler. Davacı ile davalının % 50 oranında ortak ve hissedar oldukları dava dışı şirketin 18.04.2004 tarihli karar ile 10 yıl süre ile birlikte, 08.12.2015 tarihinden itibaren münferiden davalı tarafından temsil edildiği sabittir. Davacının azil ve sorumluk iddiaların haklılığının denetlenebilmesi için ticari defterlerin ve şirket kayıt ve belgelerinin incelenmesi gerekir....
Vs. aralarındaki yönetici azli- atanması davasına dair ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23/03/2011 günlü ve 2010/934 E.- 2011/301 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 26/03/2012 günlü ve 2012/3375 E.- 2012/7852 K. sayılı ilama karşı davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, site yöneticisinin azli ve yeni yönetici atanması talebine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. HUMK’ nun 440/III-2.maddesi uyarınca; Sulh Hukuk Mahkemelerinden verilen kararların aynı kanunun 8. maddesinde belirtilen istisnaları dışında kalanlarının onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez....