Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir başka söyleyişle çıplak payın adi yazılı sözleşme ile devri alacağın temliki hükümlerine tabi olup, gerçekleştiği anda pay devrinin gerçekleştiği ve alacağın temliki tasarruf işlemi olduğundan akit yapılmakla davacı artık pay sahibi haline gelmiştir. Somut olayda, yanlar arasındaki devir protokolünde devir bedellerinin ödenmesine karşılık davalı tarafından şirket çıplak paylarının davacıya devredildiği, ancak şirket pay defterine bu durumun işlenmeyeceği, ortaklık ilişkisinin gizli ortaklık biçiminde olacağı kararlaştırılmıştır. Davalının ise buna rağmen şirkete bildirimde bulunarak davacının yeni pay sahibi olduğundan bahisle davacıyı hissedar olarak pay defterine işlenmesini sağladığı görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere davacı esasında adi yazılı temliknamenin imzalandığı anda dava dışı anonim şirketin pay sahibi sıfatını iktisap etmiştir. Yani tasarruf işlemi gerçeklemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/814 Esas KARAR NO:2023/674 DAVA:Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ:06/12/2022 KARAR TARİHİ:12/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket medya, oraganizasyon ve bilişim üzerine sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı şirket tek ortağı ve müdürü olan Davalı ... ... 1....

      nin ticari hayatının devamlılığı ile resmi iş ve işlemlerinin sürdürülmesi için müvekkilinin tedbiren kayyım olarak atanmasına, şirket paylarının üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine, inanç sözleşmesi gereği devredilen müvekkillere ait hisselerin kendilerine iadesine ve adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince 09.02.2021 tarihinde düzenlenen tensip dilekçesi ile şirket paylarının % 15 teminat karşılığı üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, kayyım atanmasına ilişkin ara kararın cevap dilekçesinden sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir.Davacılar vekili 08.03.2023 tarihli talep dilekçesinde, organsız kalan şirkete kayyım atanması gerektiğini, davadan sonra şirket hakkında olumsuz gelişmeler yaşandığını, davalı ...'nın yaşları küçük çocuklarına şirketteki paylarını yönetmesi için kardeşi ...'un kayyım olarak atanması için başvuruda bulunduğunu ve Bakırköy 8....

        GEREKÇE; Dava anonim şirket hisse devrinin tescili talebinden ibarettir. Davacı vekili davalı .... deki hisselerini diğer davalı ...'a devrettiğini, ancak davalı şirketin devir işlemini Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil etmediğini belirterek hisse devrinin tescilini talep etmiştir. Delil olarak davalı şirketin pay, karar defterine, ... karar tarihli ... karar sayılı ... tarihinde onaylanan karar nüshasına dayanmıştır. Davalı ... vermiş olduğu cevap dilekçesinde davalının yurtdışında yaşadığını, şirketin işlemlerinin davacı ve kendi kardeşi tarafından gerçekleştirildiğini, hisselerini devritmediğini, böyle bir karara imza atmadığını savunmuştur. Söz konusu hisse devrine ilişkin kararın aslı getirtilerek yapılan bilirkişi incelemesinde ... karar tarihli ... karar sayılı ... tarihinde onaylanan karardaki imzanın davalı ... elinden çıkmadığı sabit bulunmuştur. Şirket sözleşmesinden davalı şirket hisselerinin nama yazılı olduğu anlaşılmıştır. Somut olaya TTK490/2. Madde, 492,493,493....

          a şirket işlerini yürütmek üzere vekalet verildiğini, 4 yıl sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, şirket ortaklar kurulunun 01.05.2007 tarihli kararının pay devri ve müdür atanmasına dair kararının karar yeter sayısı olmaması sebebiyle batıl olduğunun tespitine yönelik olup iptali istenen karara toplam 8.000 pay üzerinden 6.000 payı temsil eden; ortaklıktan ayrılan 4160 pay sahibi ..., ...’nın hissesini devralan yeni ortak ..., 160 pay sahibi 1964 doğumlu ..., 1600 pay sahibi ... ve 80 pay sahibi ...’ın iştirak ettiği, şirket sermayesini ¾’ne sahip 4 ortak katıldığı, toplantıda alınan kararlar gerek karara katılan üye gerekse temsil ettikleri sermaye açısından yasaya uygun olduğu, gerekçesiyle, davacı ...'ın davasının sıfat yokluğu nedeniyle, birleştirilen davacı ...'ın davasının subut bulmadığından reddine, karar verilmiştir....

            olması sebebiyle batıl olduğunun tespitine ve iptaline, bir yönetim kurulu kararı yok ise şirket esas sözleşmesine ve TTK’ya aykırı yapılan pay devir işleminin geçersizliğinin ve hükümsüzlüğünün tespiti ile pay devrinin iptaline, davalı ...’a ait hissenin tamamının güncel devir bedelinin belirlenmesi ve depo edilmesi suretiyle müvekkili adına tescili ve pay defterine kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              kayıttan intina edebileceğini ortaya koyduğu, TTK madde 375/1- f uyarınca pay defterinin tutulmasının yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görevlerinden olduğu, TTK madde 499- 2 uyarınca payın usulüne uygun olarak devredildiğinin ispat edilmediği sürece devralanın pay defterine yazılamayacağı, dolayısıyla esas sözleşmenin 15.maddesi olmasa dahi yönetim kurulu kararı alınmadan pay defteri üzerinde değişiklik yapılmasının mümkün olmadığını, dava dışı T1'un 60 adet nama yazılı payının Nuray Nursel Çökelek' e devrinin onaylandığına ve bu devrin pay defterine işlenmesine dair bir yönetim kurulu kararının mevcut olmadığı, şirketin yönetim kurulu karar defterinde böyle bir kararın olmadığı, bu devrin pay defterine işlenmesi halinde yönetim kurulu kararına dayanmayan kayıt işleminin usulsüz olduğu, TTK madde 499....

              e devrinin onaylandığına ve bu devrin pay defterine işlenmesine dair bir yönetim kurulu kararının mevcut olmadığı, şirketin yönetim kurulu karar defterinde böyle bir kararın olmadığı, bu devrin pay defterine işlenmesi halinde yönetim kurulu kararına dayanmayan kayıt işleminin usulsüz olduğu, TTK madde 499. Gerekçesinde ifade edildiği üzere pay defterine yapılan kayıtların kurucu olmayıp açıklayıcı nitelikte olduğu ve aksinin ispatlanabileceği , anonim şirketlerden pay senedine bağlanmamış hisselerin devrinin alacağın devri hükümlerine tabi olduğu ve alacağın devrinin geçerliliğinin de yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı bulunduğu, ...'un 60 adet nama yazılı payının 25.11.2013'te ...'...

                , karar doğrultusunda devrin şirket pay defterine işlenmesine ve ticaret sicilinde yayınlanmasına, birleşen davada ise, asıl ve birleşen dava davalıları arasındaki bila tarihli hisse devir sözleşmesinde şirketin pay senedi veya onun yerine geçmek üzere ilmuhaber basmadığı belirtilmiş ise de, bizzat asıl dava davalısının katıldığı 25.02.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile nama yazılı ilmühaber çıkarılmasına karar verildiğini, asıl dava davalısının halen hisselerin kendisine ait olduğunu ileri sürdüğüne göre, TTK'nın 490/2. m. gereğince ciro ile zilyetlik devredilmediğinden hisse devrinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, asıl davada pay sahibi ...'...

                  Davacı tarafından gösterilen tanık ------- tarihli duruşmada; “avukat olduğum için davacı ile boşanma sonrasında görüştüm, kendisinin dava dışı şirketten kâr payı alıp almadığı hususunu araştırıyorduk, bu esnada davacı pay devri yaptığını ancak, pay devrinde gösterilen bedelin kendisine ödenmediğini sadece imza attığını söyledi, bu konuşma ---yılının başında gerçekleşmiştir, yapılan araştırma sonucu payların devrinin daha yüksek olduğunu öğrendik, pay devrinin yapıldığı tarihte davacı psikolojik baskı altında olduğu için iradesi sakatlanarak bu işlemi yapmıştır, söyleyeceklerim bu kadardır.” şeklinde beyanda bulundu....

                    UYAP Entegrasyonu