Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Noterliğinin 25.10.2017 tarihli ve 36279 yevmiye numaralı Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile şirketteki %25 hissesini müvekkiline sattığını, noterde yapılan devir işleminden sonra davacı ...'ın hisse durumunun şirket yönetim kurulunca aynı gün alınan 25.10.2017 tarihli ve 1 sayılı karar ile işbu hisse devrinin kabulü ile keyfiyetin şirket pay defterine işlendiğini, şirketteki yeni hisse yapısının pay defterine ıslak yazı ile dercedildiğini, her üç ortağın şirketin kuruluşundan beri ortak hareket ettiklerini ve ortaklığın resmiyet kazanmasından sonra da bu şekilde hareket etmeye devam ettiklerini, bir müddet sonra şirket ortaklarından ...'ın rahatsızlanması sonrasında kendi yerine oğlu Mehmet Kalkan vekaleten otele bakmak üzere getirmesi ile her üç ortak arasında şirketin idare ile ilgili ciddi problemler yaşanmaya başlandığını, ... ve ...'...

      Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce verilen 2015/302-2016/174 sayılı ve 27.10.2022 tarihli ek kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş olmakla,duruşma isteminin mahiyetten reddi ile dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, ortak olduğunun tespiti ile pay devrinin tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmeyerek 26/05/2016 tarihinde kesinleştirilmiştir. Davalı şirket vekilinin temyizi üzerine mahkemece verilen 27/10/2022 tarihli ek kararla, temyiz isteminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, iş bu ek karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Noterliği 03.12.2014 tarih ... yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinin dava dışı limited şirkete bildirildiği ve dava dışı limited şirket ortaklar genel kurulun söz konusu devre onay verdiği veya onay vermiş sayıldığının (TTK m. 595/2 ve 7) dosya kapsamından tespit edilemediği, davacı tarafın muris ile davalı arasındaki 03.12.2014 tarihli pay devir sözleşmesinin dava dışı limited şirkete bildirildiğini ispatlaması gerektiği, "sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. GEREKÇE: Dava, davalı ...'a ait hisselerin davacının murisi ... ...'e devredildiğinin tespiti ve şirket hisselerinin davacı mirasçı ... adına tescili istemine ilişkindir. TTK'nun 595. madde hükmü uyarınca, limited şirket pay devrinin geçerli olması için yazılı devir sözleşmesi ve taraf imzalarının noterce onaylanması haricinde pay devrinin şirkete bildirilmesi ve şirket ortaklar genel kurulunun bu devre onay vermesi gerekmektedir. .......

          Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde ortakların hisselerinin devrinin özel koşula bağlandığını ve hisselerin el değiştirmesi ile şirket dışında .... şahıslara geçmesinin engellenmesinin amaçlandığını, hisse devrinin ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bu sebeple hisse devrinin kabul edilmediğini, davacının şirkette ortaklık sıfatına haiz bulunmadığını, hisse devir işleminden sonraki tarihlerde yapılan genel kurula katılmadığını ve bu yöndeki iddiasını dile getirmediğini, bunun dışında nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere geçici ilmuhaber çıkarılmasına rağmen bu ilmuhaberler teslim alınmadığından yasada öngörülen ciro ve teslim koşulunun da oluşmadığını, dolayısıyla geçerli bir devirden bahsedilemeyeceğini, ayrıca hisseyi devreden ortak...'in hisseleri üzerinde hacizler bulunduğundan hisse devrinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Dolayısıyla şirket ortaklığının devri için tescil ve ilan zorunlu mahiyette olmayıp yalnızca açıklayıcı niteliktedir. Nitekim aynı kanunun 598. maddesinin (3) numaralı fıkrasında “Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur” şeklinde düzenleme yapılarak pay devrine ilişkin tescil işleminin iyiniyetli kişilerin güvenini korumaya yönelik olduğu vurgulanmış ve tescile kurucu bir nitelik yüklenmemiştir. Somut olayda davacının, dava dışı ... Ltd. Şti’nin ortağı olan ...’e ait (1) payı devralmasına ortaklar kurulu tarafından onay verilmiş ve davacı tarafından da noter huzurunda limited şirket pay devri sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı aleyhine takibin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesine göre geçerli bir pay devri sözleşmesi mevcuttur. Pay devrinin tescili ve ilanı devrin kurucu unsuru niteliğinde olmayıp açıklayıcı mahiyettedir....

              dosya,--- Mahkemesi'ne gönderildiğini, davalı, iptali gereken hisse devrinde devralan sıfatını haiz olduğundan kendisine karşı işbu davanın ikame edilmesi mecburiyeti doğduğunu, ---söz konusu ---olduğu anlaşılıp bu nedenle söz konusu pay devrinin de geçersiz olması sebebiyle iptalinin gerektiği açıkça görüleceğini, ilgili genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve hileli hisse devrinin iptali istemli olarak işbu davada dava dışı olan---- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, işbu davanın HMK madde 166 uyarınca birleştirilmesi gerektiğini, zira davalar aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olup aynı işlemler ve olaylar sebebiyle ikame edildiğini, bu şekilde müvekkil şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığı, şirket ------- dahi belirtilmeksizin sahte -------- alınarak (bu husus ---- ---- pay devrinin de iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davamızın kabulü ile davalı ... --- %50 hisse sahibi olan müvekkil şirket...

                TTK.nun 520.maddesinde bir payın devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edileceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için ortaklardan en az 4/3 ünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az 4/3 üne sahip olması gerekmektedir....

                  Noterliğinin ... yevmiye numaralı, ... tarihli) 2-Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi (Diyarbakır ... Noterliğinin ... yevmiye numaralı, ... tarihli) 3-Davalı şirketin ticaret sicil dosyası....

                    Somut olayda, davacı hisse devir sözleşmeleri ile davalı şirket hisselerini 25/01/2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı ...’a devretmiş ise de; karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil şirketin %50 ortağı ...'en dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu