Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri stemyiz etmiştir. 1- Dava, davalı şirket ortağı olduğundan bahisle dağıtılmayan kâr payı alacağına ilişkin olup ilk derece mahkemesince davalı şirket genel kurulunda şirket kâr payı dağıtımına ilişkin bir karar alınmadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince kaldırılmış ve davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olmadığının tespiti davasında ... tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı şirkete ait hissesi bulunduğunu, müvekkilinin bulunan hisseler ile ilgili davalı şirkete ödeme yaptığı ancak herhangi bir geri ödeme alamadığını, kar payı katılım payı veya temettü adı altında bir ödeme yapılmadığı gibi tüm ihtarlarına cevap verilmediğini açıklanan nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL nin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kar paylarının hangi yıllara ilişkin olduğunu açıklamadığını, davacının teminat göstermek zorunda olduğunu, kar payı alacağının bulunmadığını, zamanaşımına uğradığını, tenzip zaptındaki bazı ara kararların dava ile alakası olmadığını, belirterek davanın reddini talep...

      KARAR Davacı, davalı şirket ile 18.1.1995 tarihli sözleşme ile ortaklık kurduklarını,sözleşme uyarınca 1600 YTL yi sermaye olarak ortaklığa nakit olarak verdiğini,davalı şirketin sattığı malzemelerden elde ettiği kardan hissesine düşen payı vermesi gerekirken, hiçbir ödeme yapılmadığını, alacağının tahsili için davalıya karşı icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının ortaklık sermaye payını ödememesi nedeniyle sözleşmenin hiçbir zaman hayata geçirilemediğini, bu nedenle davacıya borçlu olmadıklarını, savunarak, davanın reddini dilemişdir....

        Dava, limited şirket tarafından dağıtılmadığı iddia edilen kar payının tespiti ile şirket ve şirketin diğer ortağından müştereken tahsili talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalı ... Ltd. Şti.’ni 2010 yılında diğer davalı ile birlikte kurduklarını, şirketin kuruluşundan itibaren kar payı dağıtılmadığını, davalı şirketin yönetiminden uzaklaştırıldığını, şirketle ilgili bilgi sahibi olamadığını beyanla 20111-2012-2013 ve 2014 yıllarına ilişkin dağıtılmayan kar payının tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf, şirket ortaklar kurulunca kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir karar olmadığı ve davacıya taşınmaz alımı suretiyle ayni olarak kar payı verildiğini beyanla davanın reddini savunmuş, Mahkemece şirket ortağı olan davalı ...'...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davadaki talep, haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma payının tahsili istemine ilişkindir. Davalı şirket 23/03/2017 tarihinde tescil ve ilan edilerek kurulmuş olup, ortak ve kurucuları .... pay sahibi davacı ... , ... pay sahibi olan ... ile ... pay sahibi davacı ...' dan oluşmakta olup, şirketi temsil ile yetkili olarak ... atanmıştır. Aynı kayıtlara göre kuruluştan itibaren kısmi pay devrinin kabulü ve şirket merkezinin değiştirilmesi gündemli tek bir ortaklar kurulu toplantısı dışında başkaca toplantı ve kar payı dağıtımı da yapılmamıştır. Dosya kapsamından da anlaşıldığı gibi, davacının dava dışı kişiler ile birlikte gelir elde etmek için şirket kurmuştur....

            KARAR Davacı, davalı şirket adına maliyeye kayıtlı olan internet kafeyi diğer davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, işyerinin açılışı sırasında donanım için katkıda bulunduğunu, kendisine kar payı ödenmediği gibi davalı ...'ın kendisini işletmeden kovduğunu ve bu suretle ortaklığın sona erdiğini belirterek yaptığı harcamalar ve kar payı karşılığı 20.000 TL'nın tahsilini istemiştir. Davalı ..., davacı ile bir ortaklığı bulunmadığını, parada almadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yemin davetiyesinin davalı ...'a tebliğinin geçersiz olduğu, ...'ın yemini daha sonra eda ettiği, davacının adi ortaklığı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalı şirket adına kayıtlı bulunan işyerini diğer davalı ... ile birlikte işlettiklerini iddia etmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/04/2011 tarih ve 2010/35-2011/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile ... dışındaki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllar yurtdışında yaşadığını, biriktirdiği parasını istediğinde parasının tamamının geri çekebileceği, kar payı vaadiyle kar payı dağıttıklarını vadeden davalı ... ve ait şirketi davalı ... İnşaat Tarım Ürünleri A.Ş.'...

                gerektiğini ve müvekkilinin davalı şirketten kar payı alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sonuç olarak müvekkili açısından sürdürülmesi artık mümkün olmayan ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi ve müvekkilinin geçmiş dönemlere ait kar payı alacağı olup olmadığının belirlenmesi için açmış oldukları ortaklıktan çıkma ve akçe alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Diğer taraftan birleşen davadaki talep, davalı şirketlerdeki kar payının tahsili istemine ilişkindir, Birleşen davada davacının talebinin kar payı tahsiline yönelik olmasına karşılık bilirkişilerce birleşen davada davacının, birleşen davada davalı U.... A.Ş’den ücret alacağının bulunduğunun belirlenmiş olması, birleşen davada davalı şirketlerin bu belirlemeye, davacının talebi kapsamında bulunmadığından, itiraz etmiş bulunması ve birleşen dava davacısının birleşen dava davalısı U.... A.Ş'de hissedar olmaması karşısında, davacının kar payı tahsiline yönelik isteminin davalı U.... A.Ş yönünden reddi gerekirken, birleşen davaya ilişkin kurulan hükümde davacının davalı Uşak AŞ'den olan ücret alacağının tahsili yönünde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamış, birleşen davaya yönelik hükmün de asıl dava davacısı birleşen dava davalısı U........

                  nun 543. md. uyarınca tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ve pay bedelleri ödendikten sonra kalan mal varlığı sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve imtiyaz hakları oranında dağıtıldığı, davacının pay bedeli ve kar payı ödeme yükümlüğü ortaklık tüzel kişiliğine ait olduğu, ortaklık tasfiye memuru olan karşı davalıya sorumluluğun düşmediği, bu nedenle karşı davacının sermaye payı ve kar payının tahsiline ilişkin talepleri pasif husumet yokluğu nedeniyle haklı bulunmadığı, ayrıca ortaklık mal ve alacakları ortaklara değil şirket ortaklığına ait olduğundan şirkete ait alacakları şirket kasasına girmediği hususunu ileri sürme hakkının şirket ortaklığına ait olduğu, şirkete ait servis ve içindeki demirbaş ve malzemelerin birlikte devri nedeniyle payına düşen alacak bedelinin tahsili istemine yönelik davalı- karşı davacının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 19.732,12 TL şirket kurum borcunun dava tarihinden...

                    UYAP Entegrasyonu