WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin ortağı olduğunu, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını, davalı şirketin, faaliyet konusundan uzaklaştığını, sürekli zarar ettiğini, malvarlığını israf ettiğini, bu durumun müvekkilinin aile birliğini tehdit eder konuma geldiğini, ayrıca limited şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu, şirket otaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin diğer ortaklara bir türlü ulaşamadığını belirterek, haklı sebeplerin varlığı dikkate alınarak şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalıların usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. e-imza e-imza e-imza e-imza DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı ...'ın davalı ... Şirketi ortaklığından çıkma istemine ilişkindir....

    Kaldı ki bu nedenle davacıya şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verilmiş, açılan dava sonucunda da şirketin ihyasına karar verilerek tasfiye memuru olarak şirket ortaklarından ... tasfiye memuru olarak atanmış, yargılama tasfiye memuruna tebligat yapılarak sürdürülmüştür. Eldeki davada davacı, sahte evraklarla ya da bilgisi dışında ortak edildiğini ileri sürmediği gibi, davacı vekilinin yukarıda belirtilen dilekçesi ile şirketin kuruluşunda hatıra binaen ortak olduğu anlaşılmaktadır. Dava 27.01.2017 tarihinde şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma talepli olarak açılmış, yargılama aşamasında davacının çıkmayı talep ettiği şirketin 31.07.2013 tarihinde TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin ile sicil kaydınını silindiği anlaşılmaktadır. Davanın da TTK'nın 638/2 maddesi kapsamında davalı şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma davası olarak açıldığı ihtilafsızdır....

      Dava, TTK 638 vd. m. uyarınca ---- çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir.----- mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. ........----- döndüğümüzde, dava, ----çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." belirtmiştir. ---- ilamında "...---- olaya döndüğümüzde, dava, -----ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi...

        Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı şirketin faaliyetlerine devam ederken adresinin değiştiği ancak şirket müdürü tarafından adres değişikliğinin ticaret sicile bildirilmemesi sebebiyle şirket aleyhine girişilen takipte tebligatın TK md.35'e göre yapıldığı, şirketin mal varlığının ve alacaklarının yitirildiği, şirket borçlarının davacı tarafı olumsuz etkilediği, şirketin mal varlığının ve faaliyetinin son bulduğu, şirket ile ortakları arasında güven ve işbirliği ilişkisinin mevcut olmadığı gerekçesiyle davalı Limited şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunulduğu anlaşılmakla; davalı şirketin diğer ortakları arasında ihtilaf bulunduğu, Mahkememizce yaptırılan kolluk araştırmasında davalı şirketin kayıtlı adresinde yaklaşık 6 yıldır ...... isimli ecza deposunun faaliyet gösterdiği, Kredi Kayıt Bürosu'ndan gelen müzekkere cevabında davalı şirketin takipte kredisi bulunduğundan kredi notunun hesaplanamadığının bildirildiği, davalı şirketin karşılıksız çıkan...

          İnşaat Malzemeleri, Turizm, Nakliye, Sigortacılık, Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki ortaklığından çıkmasına ve ancak çıkma payı talebinin şirket reel değerlerinin müspet nitelikte olmadığından reddine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; şirket ortağı davacı ...'ın (... T.C. Kimlik Numaralı) davalı ... İnşaat Malzemeleri, Turizm, Nakliye, Sigortacılık, Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki ortaklığından çıkmasına, -Çıkma payı talebinin şirket reel değerlerinin müspet nitelikte olmadığından reddine, 2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 29,20 TL peşin harcının mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28....

            Davacı yan, ortağı olduğu davalı limited şirketten haklı nedenle çıkma ve çıkma bedelinin tespiti ve tahsiline yönelik olarak işbu davayı açmış olup, ilk derece mahkemesince de yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesi talebinin ise reddine karar verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere davacı şirket ortağının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi halinde TTK'nın 641.maddesi gereğince davalı yanın çıkarılmadan kaynaklı çıkma payının karar tarihine yakın değerinin tespiti ile tespit edilen bu değerin davalı yana ödenmesi gerekmektedir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/470 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, şirket müdürünün 2011- 2012- 2013- 2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, müvekkillerinin keşide ettiği ihtarnamelerle şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep etmiş ise de, müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, şirket müdürünün bu tutumu nedeniyle şirket işleri ve hesapları konusunda gerekli ve yeterli bilgiye sahip olunamadığını, bu konudaki hakkının engellendiğini bildirerek müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını bildirerek müvekkillerinin anonim şirket ortaklığından çıkarılmasını, kendisine ortaklık payının gerçek değerinin ve kar payının...

            -TL karşılığı 200 adet hissesini devretmiş görülüyor ise de bildiği kadarı ile şirketteki tüm hisselerini devrettiğini, 200 adet hissenin sehven yazılmış olabileceğini, müvekkilinin bu güne değin şirket ortaklığından çıkması için muhatap bulamadığından vergi dairesinde de halen yükümlü ve ortak göründüğünden, Bağkurda da kendi adına borçlar göründüğünden şirket ortaklığından haklı sebeple çıkarılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacının haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir....

              Mahkememize açılan dava Limited Şirket Ortaklığından Çıkmaya İzin, Şirketin Feshi, Ayrılma Payının Tespiti istemine ilişkindir....

                Elbette davacının sadece diğer ortaklardan bilgi alamaması, kâr dağıtımı olmaması, bilançoların gösterilmemesi ile ilgili dayandığı vakıalar TTK çerçevesinde halli mümkün olan hususlar olsa dahi, davacının aynı zamanda şirketin dört yılı aşkın süredir fiilen faaliyetinin mevcut olmadığı, davacının şirket faaliyetlerine zaten bir etkisinin olmadığı, açıklanan durum karşısında ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği vakıalarına dahi dayanmış olması karşısında ve yukarıda açıklanan nedenler dahi dikkate alındığında davacı yönünden davalı şirket ortaklığından çıkma noktasında haklı sebeplerinin artık bulunduğu kabul olunmalıdır. Söz konusu fiili durum dikkate alındığında, ticari faaliyetleri gereği gibi veya kötü devam eden bir şirket değil, uzun yıllardan beri faaliyetine hiç devam etmeyen bir şirket söz konusudur....

                  UYAP Entegrasyonu