Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortaklıktan çıkarılma kararı sonrasında kooperatiften bağımsız bölüm istenip istenemeyeceği ile bunun kabul görmemesi halinde kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Davacının kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 19.11.2015 tarih ve 2014/7740 Esas - 2015/7404 Karar sayılı kararıyla kesinleştiği sabit olup davacı 01.06.2004 tarihinde kooperatif ortaklığından çıkarılmıştır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülük başlıklı 17 nci maddesinin "Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır....

    Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Davalı şirket ortakları ... ve ...'ın ortaklık ilişkisi ve bu kapsamda alınan şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin 13/01/2017 günlü kararın mahkeme kararı ile tespit edilmesi, karşısında davalı şirket ortağı ... ın hissesini 3. Şahısa devir etmeside dikkate alınarak davacının şirket ortaklığından çıkması talebinin, şirket ortakları arasındaki güven ve karşılıklı saygı ilişkisinin sona erdiği, şirketin faaliyetinin devam ettiğine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı anlaşılmakla, davacı ... a %1 hisseside bulunması da dikkate alınarak şirket ortaklığından çıkmasına ve işbu hissenin bedelsiz olarak şirkete intikaline ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; 6102 sayılı TTK'nın 638/2 maddesi gereğince haklı sebepleri bulunması sebebiyle davacı ...(T.C Kimlik No: ...)'...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/233 Esas KARAR NO : 2022/497 BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ATM 2020/970 ESAS SAYILI BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ATM 2020/970 ESAS SAYILI DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi (Asıl Dava Yönünden); Şirket Ortaklığından Çıkarılma (Birleşen Dava Yönünden) DAVA TARİHİ : 13/03/2020 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 20/05/2022 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava yönünden davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 13/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %50 hisse oranında ortağı olduğunu, ancak şirket ortakları arasında meydana gelen uyuşmazlık nedeniyle ortaklığın devamının imkansız hale geldiğini, bu bağlamda öncelikle şirkete kayyım atanmasını ve akabinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dava yönünden davacı vekili Bakırköy ........

        Dek.Boya Ltd.Şti. 2-... 3-... arasındaki davadan dolayı ...Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.02.2008 gün ve 129-74 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı 09.11.2004 tarihli protokol ile davalı şirket ortaklığından ayrıldığını, ortaklıktan ayrılmadan önce davalı şirketin yaptığı otel inşaatından kâr sağladığını, ancak hissesine düşen kâr payının ihtara rağmen kendisine ödenmediğini ileri sürerek alacak isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olmayıp uyuşmazlık şirket ortaklığından ayrılma nedeniyle ödenmeyen kâr payına ilişkin bulunduğundan temyiz incelemesi Daire’mize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ortakları arasında görülen limited şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarihli ve 2014/183 Karar sayılı kararı ile davacı Serhan Öztürk'ün haklı neden ile şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine hükmedildiğini, bu kararın 20/05/2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine adı geçen davacının tescil işleminin yapılması için Müdürlüğe başvurduğunu, müdürlükçe 30/05/2019 tarihli ve 27884 Esas sayılı yazı ile şirket ve yetkilisinin hisse devrinin tescili için TTK'nın 33....

          DAVA Davacı sicil müdürlüğü temsilcileri dava dilekçesinde özetle; Müdürlüğün .... sicil numarasında kayıtlı ....... arasında görülen limited şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarihli ve .... Karar sayılı kararı ile davacı ...'ün haklı neden ile şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine hükmedildiğini, bu kararın 20/05/2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine adı geçen davacının tescil işleminin yapılması için Müdürlüğe başvurduğunu, müdürlükçe 30/05/2019 tarihli ve .... Esas sayılı yazı ile şirket ve yetkilisinin hisse devrinin tescili için TTK'nın 33....

            Noterliği ... yevmiye numaralı, 05.10.2021 tarihli ihtarname yoluyla davacıların işlettikleri otele gönderildiğini, iade dönen bildirimin mernis adreslerine tebliğ edildiğini, 20.10.2021 tarihli genel kurulun saat 10:00 da şirket merkezinde yapıldığını ve alınan kararların mahkeme dosyasına bildirildiğini, 20.10.2021 tarihli genel kurulda hissedarların TTK 640 maddesi uyarınca; şirket ile haksız rekabete giriştiği, şirket menfaatlerini gözetmediği, şirket işlerinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, şirket sırlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanması nedeni ile şirket ortaklığından çıkarılmalarına karar verildiğini, bu kararın hem devam eden ortaklıktan çıkarılma dosyasına sunulduğunu hem de Antalya 10....

              Davalı vekili; müvekkilince davacının şirket ortaklığından çıkmasına itiraz edilmediğini, davacının ailevi nedenlerle ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının iş akdine haklı sebeplerle devamsızlığı yüzünden son verildiğini, şirket toplantılarının kanunun uygun gördüğü biçimde yapıldığını, davacının faiz talebinin yersiz olduğunu müvekkilinin borcunun kararın kesinleşmesiyle doğması nedeniyle faiz talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklıktan çıkmaya izin verilen ortağın bilirkişilerce tespit olunan 86.298,56 TL tasfiye payının davalıdan tahsiline, faiz isteminin reddine, bilirkişilerce tespit olunan 6.583,77 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                nin ortakları arasında güven ilişkisinin zedelendiği, ortaklar arasında uyuşmazlıklar bulunduğu, şirket faaliyetleri hakkında bilgi verilmediği iddiası ile haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılmasına ve çıkma bedelinin ödenmesine yönelik işbu dava açılmış olup, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere davacının davalı şirkette %60 hissesinin bulunduğu, şirketin kurulduğu günden dava tarihine kadar ki dönemde hep zarar ettiği, şirket sermayesinin 10.000,00 TL olmasına rağmen 2.500,00 TL'sinin ödendiği, kalan kısmının ortaklarca ödenmediği, şirket ortakları arasında açılmış bulunan hukuk ve ceza dosyaları bulunduğu, bu hale göre şirket ortakları arasında güven ilişkisinin zedelendiği ve şirketin kurulduğu günden beri borca batık durumda olduğu da gözetildiğinde açılan davanın kısmen kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur....

                  Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca davalı T3 ortakları arasında güven ilişkisinin zedelendiği, ortaklar arasında uyuşmazlıklar bulunduğu, şirket faaliyetleri hakkında bilgi verilmediği iddiası ile haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılmasına ve çıkma bedelinin ödenmesine yönelik işbu dava açılmış olup, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere davacının davalı şirkette %60 hissesinin bulunduğu, şirketin kurulduğu günden dava tarihine kadar ki dönemde hep zarar ettiği, şirket sermayesinin 10.000,00 TL olmasına rağmen 2.500,00 TL'sinin ödendiği, kalan kısmının ortaklarca ödenmediği, şirket ortakları arasında açılmış bulunan hukuk ve ceza dosyaları bulunduğu, bu hale göre şirket ortakları arasında güven ilişkisinin zedelendiği ve şirketin kurulduğu günden beri borca batık durumda olduğu da gözetildiğinde açılan davanın kısmen kabulüne yönelik ilk...

                  UYAP Entegrasyonu