Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, alınan bilirkişi raporu ile davacının hissesinin yeğeni ------ inançlı işlemle devrettiği tarihten itibaren şirketin hiç kar payı dağıtmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacının şirket ortaklarından kar payı üzerinden herhangi bir alacağı mevcut değildir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın dava dilekçesinde, sahibi olduğu şirket payını dilediği kişiye, dilediği bedelle hiçbir kısıtlama olmadan satıp devretmesine karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesinde şirket anasözleşmesinin 14. maddesindeki hükmün iptalini dava konusu yaptığı, davanın ıslahının yasal düzenlemelere uygun şekilde yapıldığı, ıslahla birlikte uyuşmazlık konusunun şirket ana sözleşmesinin 14. maddesinin iptali istemi olduğu ve yargılamanın bu uyuşmazlık noktası üzerinden yürütüldüğü, davalı limited şirketin üç ortaklı olduğu ve %50 oranındaki şirket hissesinin davacıya ait olduğu, anasözleşmenin 14. maddesinde bir payın devrinin ancak şirkete bildirme ve şirket pay defterine yazılma ile mümkün olacağı, bunun için şirketin 3/4'ünün onayının gerektiği, payların yazılı olarak ve notere tasdik edilmek suretiyle devredilebileceği, ayni sermaye koyan ortakların pay devrinin 3 yıl geçmedikçe mümkün...

      den eşit oranda satın aldığını, her iki davalı ile de noterden 07.09.2007 tarihinde hisse devri sözleşmesi yapıldığını, böylece müvekkilinin şirketteki hissesinin %33' e yükseldiğini, devre 06.09.2007 tarihinde ortaklar kurulu kararı ile onay verilip şirket pay defterine işlendiğini, ancak hisse devrinin tescil ve ilanının bugüne kadar yerine getirilmediğini, ileri sürerek hisse devrinin 07.09.2007 tarihinde tamamlandığının tespitine, Ticaret Sicil Memurluğuna tescil ve Ticaret Gazetesi'nde ilanına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı şirket, davalı ... ve dava dışı ........

        ın mirasçıları olan birleşen davalıların ortak olduğu, pay defterinde davacıların murisinin hissesinin 3. bir şahsa devir edildiğinin kayıtlı olduğundan bu hisse devri iptal edilmediği müddetçe davacıların murisinin kurucu hissedar olduğunun tespitinde hukuki yararın bulunmadığı, birleşen dava yönünden birleşen davalılar vekilinin zamanaşımı itirazında bulunduğu, hisse devrinin yapıldığı 12.12.1964 tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesine göre birleşen davanın 5 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı, sürenin 12.12.1964 tarihinde başladığı, birleşen davanın zamanaşımından reddine karar verildiğinden davacılar murisinin her ne kadar kurucu hisse sahibi ise de pay defterine kayıtlı yönetim kurulu kararına dayalı bir hisse devrinin bulunduğu ve hisse devrinin iptali için açılan dava da reddedildiğinden davacılar murisinin hissesinin devri ile ortaklık sıfatı ve ortaklık sıfatına bağlı olarak da hisse senetlerinden ... bütün hakların sona erdiği, davacıların...

          Pay devri yapan davacılar murisinin devir işleminden bekledikleri sonucu elde edebilmeleri için şirket ortaklar kuruluna başvurup devir işlemine onay verilip, pay defterine işlenmesi talep etmeleri, makul süre içerisinde şirket ortakları karar vermez ya da talebi reddeder ise mahkemeye başvurarak devrin kabulü ile pay defterine işlenmesini talep etmeleri gerekir. Bu konudaki delilleri istenilen davacılar vekili " şirket ortaklarına devri kabul ve pay defterine işlenmesi için başvuruları olduğuna ilişkin yazılı ihtar belgesi olmadığını " söylemekle birlikte buna ilişkin delil sunamadıkları için devir işleminin mahkeme kararı ile kabulü ve ticaret sicile tescili koşullarının oluşmadığı, bu nedenle davacının bu taleplerinin kabulü koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir. Pay devrinin 3.kişiler yönünden bağlayıcı olabilmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğündeki sicile tescili yanında, ayrıca ilan da edilmesi gerekir....

            Pay devri yapan davacılar murisinin devir işleminden bekledikleri sonucu elde edebilmeleri için şirket ortaklar kuruluna başvurup devir işlemine onay verilip, pay defterine işlenmesi talep etmeleri, makul süre içerisinde şirket ortakları karar vermez ya da talebi reddeder ise mahkemeye başvurarak devrin kabulü ile pay defterine işlenmesini talep etmeleri gerekir. Bu konudaki delilleri istenilen davacılar vekili " şirket ortaklarına devri kabul ve pay defterine işlenmesi için başvuruları olduğuna ilişkin yazılı ihtar belgesi olmadığını " söylemekle birlikte buna ilişkin delil sunamadıkları için devir işleminin mahkeme kararı ile kabulü ve ticaret sicile tescili koşullarının oluşmadığı, bu nedenle davacının bu taleplerinin kabulü koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir. Pay devrinin 3.kişiler yönünden bağlayıcı olabilmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğündeki sicile tescili yanında, ayrıca ilan da edilmesi gerekir....

              SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın asıl davada davalı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı şirkete iadesine, 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, davacının 6102 Sayılı TTK'nun 595/son maddesi uyarınca devre onay verilmesi konusunda, dava dışı şirkete ve şirket yetkilisine gönderdiği ihtarnamedi ile hisse devrinin onaylanmasını ihbar etmiş, ancak bu ihtarname davalı şirkete ve ayrıca şirket yetkilisine tebliğ edilmemiştir. Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/06/2022 NUMARASI: 2021/244 Esas 2022/464 Karar DAVA: Şirket Hisse Değerinin Tespiti Davanın reddine ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin eşi müteveffa ...'nın davalı şirkette 12/200 hisse sahibi olduğunu, müvekkiline 3/200 şirket hissesinin miras yolu ile intikal ettiğini, müvekkilinin 04.11.2020 tarihinde mirasçılık belgesini davalı şirket vekiline gönderdiğini, hisselerin kendi adına kaydının talep edildiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen Beyoğlu ......

                    den alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın, tazminata ilişkin olduğu, taraflar arasında limited şirket hisse devrinin inançlı işlem olarak kabulü halinde bu hususun ispatlanması gerektiği, taraflar arasında limited şirket hisse devrinin satış işlemi olarak kabulü halinde kanuni koşullar çerçevesinde işlemin gerçekleşmediği, bu durumda pay devrinin gerçekleşmediği dolayısıyla sebepsiz zenginleşme yoluna başvurulabileceği bildirmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen pay devrine dair sözleşmeden kaynaklı tazminat davasıdır. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda davacı ile davalı kardeş oldukları ve her iki tarafında ... Makine Ve İnşaat Ltd. Şti. ile ... Tasarım Makine San. Tic. Ltd....

                      UYAP Entegrasyonu