Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, İİK’nnı 280. maddesine göre işbu davanın açılabilmesi için alacağın gerçek olması, icra takibinin kesinleşmesi, aciz belgesinin bulunması gerektiğini, hisse devrinin noterde yapıldığını, pay defterine işlendiğini, ortakların muvafakat ettiğini, şirketin aile şirketi olduğunu, babası Behçet Uğurlu ile annesi ...’nun isteği üzerine, Behçet Uğurlu’nun 10.000 hisse, abisi Erdil Uğurlu’nun 30.000 hisseyi 05.09.2014 tarihinde bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, ancak davalı ile abisi arasındaki tartışmalar nedeniyle 08.09.2017 tarihinde anne ve babasının isteği üzerine hisse devrinin bedelsiz yapıldığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

    Davalı ... vekili, İİK’nnı 280. maddesine göre işbu davanın açılabilmesi için alacağın gerçek olması, icra takibinin kesinleşmesi, aciz belgesinin bulunması gerektiğini, hisse devrinin noterde yapıldığını, pay defterine işlendiğini, ortakların muvafakat ettiğini, şirketin aile şirketi olduğunu, babası Behçet Uğurlu ile annesi ...’nun isteği üzerine, Behçet Uğurlu’nun 10.000 hisse, abisi Erdil Uğurlu’nun 30.000 hisseyi 05.09.2014 tarihinde bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, ancak davalı ile abisi arasındaki tartışmalar nedeniyle 08.09.2017 tarihinde anne ve babasının isteği üzerine hisse devrinin bedelsiz yapıldığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

      Davalı ... vekili, İİK’nnı 280. maddesine göre işbu davanın açılabilmesi için alacağın gerçek olması, icra takibinin kesinleşmesi, aciz belgesinin bulunması gerektiğini, hisse devrinin noterde yapıldığını, pay defterine işlendiğini, ortakların muvafakat ettiğini, şirketin aile şirketi olduğunu, babası Behçet Uğurlu ile annesi ...’nun isteği üzerine, Behçet Uğurlu’nun 10.000 hisse, abisi Erdil Uğurlu’nun 30.000 hisseyi 05.09.2014 tarihinde bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, ancak davalı ile abisi arasındaki tartışmalar nedeniyle 08.09.2017 tarihinde anne ve babasının isteği üzerine hisse devrinin bedelsiz yapıldığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

        HD. tarafından verilen 2020/230 E.-2020/835 K. sayılı iş bu ilamdan da anlaşılacağı üzere; dava, davacı tarafça muvazaalı olduğu ileri sürülen anonim şirket hisse devrinin iptali ile devreden murise ait payların tereke adına tesciline, erkek çocuk ve torunlara devredilen şirket hisselerinin terekeye intikaline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacılar müteveffanın devrettiği payları üzerinde miras hakkına dayalı terekeyi ilgilendiren bir istekte bulunmaktadır. (Müteveffanın paylarının ve paylardan elde edilebilecek hakların aslında terekede kalması gerektiğini öne sürmektedir.) Davacı, müteveffanın ölümünden evvel yaptığı hisse devirlerinin muvazaalı olduğunu, bu bağlamda tereke üzerinden miras payının zedelendiğini ileri sürerek hak iddia etmektedir. Dava muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali davası olup 4721 sayılı TMK'nun 576. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir dava olduğuna göre, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu şirket hisselerinin devirlerinin Hazine Müsteşarlığı'nın iznine tabi olduğu, hisse devri yapan davalı ...'in şirketin ortaklarına ait hisseleri yetkisi olmaksızın tasarruf imkanının bulunmadığı, Hazine Müsteşarlığı'ndan izin alınmaksızın ve yetkisiz temsilci tarafından yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu, davalı ...'ın hisse devrini yapan ...'in yetkisiz temsilci olduğunu bilebilecek durumda olduğu, yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu; şirket müdürleri ... ve Yavuz Türk'ün şirketin idaresi konusunda görevden nezini gerektirecek sebeplerin davacı tarafından ispat edilemediği, davalı ...'in yetkisiz temsilci olarak ortağın hissesinin devretmiş olması, müdürlük görevinden kaynaklanmadığı dahili davalı ...'nın da geçersiz olduğunu bile bile hisseleri davalı ...'dan devraldığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davalı ...'...

          nün red kararının kaldırılarak hisse devrinin kabulü ile tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. II....

            ın devralan, davalının ise, devreden olarak yer aldığı, davacı şirket hisselerinin devri karşılığında sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen edimlerin devralan tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, işbu edimler arasında dava konu olan davacı şirket mülkiyetinde bulunan taşınmazların davalıya devrinin de bulunduğu, davacı şirket tarafından da 01.06.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile taşınmazları davalıya satmaya, satış işlemlerinin ifası ve 3. kişilere vekalet vermeye şirket müdürü olan davacı ...'ın yetkili kılınmasına karar verildiği, taşınmazların 14.06.2012 tarihinde davalıya tapuda satış işleminin gerçekleştiği ancak, hisse devir bedelinin ödenmediği gerekçesiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve hisse devir ön protokolünün 5. maddesi uyarınca cayma tazminatı olarak davalının mülkiyetinde kalması gerektiği ileri sürülerek taşınmazların davalı tarafça iade edilmediği, davalının şirket hisselerini de devretmediği anlaşılmıştır....

              Dosya, şirketler hukuku alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 27.11.2022 tarihli rapora göre, dosyadaki bilgi, belge, Limited Şirket Hisse Devir Senedi, ticaret sicil ve ------- kayıtları, anılan içtihat ve kanun maddeleri ışığında; TTK 595. maddesinde limited şirketlerde payın devrinin geçerliliği için aşamaların öngörüldüğü, kanunun bu hükmü nazara alındığında, pay devrinin geçerli olarak kurulabilmesi için, yazılı bir devir sözleşmesi olması, sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması, ana sözleşmede farklı şekilde düzenlenmediyse genel kurulun devre ilişkin onay kararı vermesi, son olarak da açıklayıcı mahiyette devrin sicilde ilan edilmesinin gerektiği, kanunda açık olarak düzenlenmemekle birlikte, ana sözleşmede aksi düzenlenmedikçe, pay devrinin onaylanması geçerlilik şartı oluşturduğundan ve bu karar alınmadan pay devri yok hükmünde olduğundan, hisse devrinin şirkete bildirilmesinin de gerektiği, limited şirket hisse devrinde devrin genel kurula...

                Şti'nde ortaklar arasında hisse devri yapıldığını, şirket genel kurul kararıyla hisse devrinin kabul edildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, şirketin tam ihyası gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd. Şti'nin daha önce açılan davada verilen ve kesinleşen karar ile tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin tasfiye amacıyla bağdaşmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile ihya talebinin reddine, T2 hisse devrinin tescili talebinin reddi kararının iptaline karar verilmiştir. Davacının istinaf itirazları incelendiğinde, yukarıda açıklandığı üzere T1 tarafından İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd. Şti'nin tam ihyası talebiyle T2 aleyhine Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilerek İm Dış Tic. ve Elekt. San. Ltd....

                A.Ş 23.10.2017 tarihli karar ile; “… şirket ortaklarından ...’ın 270 adet 27.000,00 TL hissesinin şirket ortaklarından ...’ya devrinin kabulüne ve değişiklikliğin ortaklar pay defterine işlenmesine…”23.10.2017 tarihli karar ile; “… şirket ortaklarından ...’ın 300 adet 30.000,00 TL hissesinin şirket ortaklarından ...’ya devrinin kabulüne ve değişiklikliğin ortaklar pay defterine işlenmesine…” ... MAKİNE EKİPMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş; 25.10.2017 tarihli karar ile; “…şirket ortaklarından ...’ın 210 adet 21.000,00 TL hissesinin şirket ortaklarından ...’ya devrinin kabulüne ve değişiklikliğin ortaklar pay defterine işlenmesine…” , 22.02.2018 tarihli karar ile; “…şirket ortaklarından ...’ın 20 adet 2.000,00 TL hissesinin şirket ortaklarından ...’ya devrinin kabulüne ve değişiklikliğin ortaklar pay defterine işlenmesine…” Karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu