Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı, ekonomik sıkıntıya düştüğü ve hakkında icra takipleri başlatıldığı bir dönemde, elinden çıkmaması için ....Konut Yapı Kooperatifi'ndeki hissesini 22.01.1997 tarihinde davalı kızına devrettiğini, yapılan devrin muvazaalı olduğunu, davalının bu hisseye tahsis edilen daireyi 24.04.2002 tarihinde kendi adına tescil ettirdiğini, yapılan tescilin kötüniyetli olduğunu, kooperatif hisse devri sözleşmesini 07.05.2008 tarihinde feshettiğini ve hisse devri esnasında ödediği parayı faizi ile birlikte davalının hesabına yatırdığını, çok uzun yıllardan beri bu dairenin zilyedi olduğunu, davalının ailenin ortak kazanımlarından tek başına yararlanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, kooperatif hisse devri sözleşmesinin feshini ve 16313 ada 7 nolu parseldeki dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir....

    Yapı Kooperatifi'ndeki hissesini 22.01.1997 tarihinde davalı kızına devrettiğini, yapılan devrin muvazaalı olduğunu, davalının bu hisseye tahsis edilen daireyi 24.04.2002 tarihinde kendi adına tescil ettirdiğini, yapılan tescilin kötüniyetli olduğunu, kooperatif hisse devri sözleşmesini 07.05.2008 tarihinde feshettiğini ve hisse devri esnasında ödediği parayı faizi ile birlikte davalının hesabına yatırdığını, çok uzun yıllardan beri bu dairenin zilyedi olduğunu, davalının ailenin ortak kazanımlarından tek başına yararlanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, kooperatif hisse devri sözleşmesinin feshini ve 16313 ada 7 nolu parseldeki dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir....

      Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyizi bakımından davacı ile davalılar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli Hisse Devri ve Ortaklıktan Ayrılma Protokolü uyarınca davacıya verilmesi öngörülen 10 adet dairenin ne zaman teslim edileceği konusunda herhangi bir tarih öngörülmediği, bu hususta protokolün 7. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine atıf yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 30 ay belirlenmişken davacının şirket ortaklığından ayrılmadan önceki bir tarihte 05.02.2009 tarihinde yapılan protokol ile teslim tarihinin 26.10.2010 olarak belirlendiği, davalı yüklenici şirket bu protokolü imzaladığına göre şirket ortağı davacının bu protokolü bilmediği kendisini bağlamadığı iddiası kabule değer bulunmamıştır....

        Nitekim davacı 02/09/2005 tarihinde şirketten pay devralırken önce noterde hisse devri sözleşmesi yapılmış, sonrasında şirket genel kurulunun onayı alınmıştır. Bu itibarla, noterde hisse(pay) devri sözleşmesi yapılmasına rağmen şirket genel kurulunun onayı söz konusu olmadığı için geçerli bir pay devri söz konusu değildir. Kaldı ki, davacı TTK 595/7. maddesi gereğince şirket genel kuruluna herhangi bir başvuru da yapmış değildir. Bu nedenlerle, pay devrinin TTK'nun 595. maddesinde öngörülen usule uygun olarak gerçekleşmemesi nedeniyle davacının ortaklıktan çıkma talebi yerinde bulunmamakta olup, açılan davanın TTK 595/5. maddesinde belirtilen ortağın haklı sebeple şirketten çıkması nedenine dayalı olmaması da gözönünde bulundurularak, davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.vekilinin savunmasının özeti; davalı ..., ..., ... arasında yapılan 03/11/2008 günlü hisse devir sözleşmesine göre hisse devirleri, hisse devir tarihindeki yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK 417 nci maddesi gereğince şirketin pay defterine işlenmiş ve davacının şirketteki hissedarlığının sona ermesi nedeniyle yapmış olduğu yönetim kurulundan istifası da şirket yönetim kurulunun 03/11/2008 gün ve 08 sayılı kararı ile kabul edilerek yönetim kurulu değşiikliğine gidildiğini ve söz konusu karar İstanbul Ticaret Sicilince tescil olunarak 12 Kasım 2008 gün ve 7187 sayılı TTSG nin 483ncü sayfasında ilan olunduğunu, bilindiği üzere anonim şirketlerde hisse devir sözleşmesinin geçerliliği için şirket pay defterine kaydı sorunlu olup, ticaret sicilinde tescil ve ilanına ilişkin bir yasal hüküm bulunmadığını, bu nedenle anonim şirketlerde hisse devir sözleşmelerinin geçerliliği için Ticaret Mahkemelerinde hisse devir sözleşmesinin ticaret sicilinde tescil ve ilanı yerine...

            ne ait olan şirket hisselerinin tamamının davalı ... 'a devri ve devre ilişkin şartları belirlemek gayesiyle ''pay devir sözleşmesi'' imzalandığını, ... 6. Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numarası ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak... Tic. Ltd. Şti'ne ait olan şirket hisselerinin tamamının davalıya devrinin gerçekleştirildiğini, sözleşme uyarınca davacılara ait şirketin hisselerinin tamamının devri ve ''...'' markasının ...'deki restoranda 01/06/2021 tarihine kadar 5 yıllık süre ile bedel ödenmeksizin kullanımının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği 01/06/2016 tarihi itibariyle ...bank Kredisi 88.000 TL, ......

              Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, cevabı yazıda şirketin 02/03/2018 tarihinde kurulduğu, T1 ortaklığının 09/05/2018 tarihli tescil ile sona erdiği, ilgili karar, hisse devri sözleşmesi, ticaret sicili gazetesi ve kuruluş gazetesinin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür. Dava dilekçesi, dosyada mevcut bilgi belgeler, icra takip dosyası, ticaret scil müdürlüğü cevabı yazısı, taraflar arasındaki hisse devri sözleşmesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının borcu nedeniyle davalı aleyhine açılan icra takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafın Solar Plaza Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nde bulunan hisselerini davalılara Malatya 4. Noterliğinin 08/05/2018 tarih ve 5913 sayılı devir sözleşmesi ile devrettiği, taraflar arasında 08/11/2018 tarihinde imzalanan anlaşma metninde "Solar Plaza Enerji San. Ve Tic. Ltd....

              Noterliğinin limited şirket hisse devri sözleşmesine göre davalı ...'ın hissesini dava dışı Leyla Dereli'ye devrettiği, ticaret sicil memurluğundan getirilen şirket ticaret sicil kayıtlarına göre dava dışı şirketin %1 hissesinin ...'a ait olduğu, ancak davalının limited şirket hissesini dava dışı Leyla Dereli isimli şahsa noter devir sözleşmesi ile devretmiş olduğu, hisse devir sözleşmesinin noterden yapılmış olması nedeniyle geçerli olduğu, ticaret sicil kayıtlarına devrin bildirilmemiş olmasının sonuca etkili olmadığı, dolayısıyla davacının hisse devri karşılığı senetlerin verildiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, ayrıca davacının iddia ettiği üzere marka hakkının kendisine devri karşılığında bu senetlerin düzenlendiği iddiasına ilişkin herhangi bir yazılı delil ve belge sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Davalı, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla, takibe konu bonoyu da avalist sıfatıyla imzalamıştır. 29.12.2009 tarihli hisse devri satış sözleşmesinin 11. maddesinde önceki vergi borçları, SGK borçları, belediye borçları ve faizleri ile şirketin bütün borçlarının hisseleri devir alanlar tarafından ödeneceği, 13. maddesinde bahse konu senetteki 120.000.- TL'nin hisse devrinin yapıldığı tarihe kadar yeni ortaklar Sinan Öztürk ve ...'ın vergi borcu, SSK borcu, belediye borcu, kira borcu ve işletmeye ait bütün borçları kapsadığı, bu nedenle teminat amaçlı alındığı düzenlenmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar verme selahiyetinin olmadığını, ihtiyati tedbire Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi hakiminin ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar vermesinin gerektiği, TTK 595/1 maddesinde; şirket hisse devrinin ve hisse devri borcu doğuran işlemlerin noterlikçe düzenlenmesi ve tarafların imzalarının da noterlikçe alınması düzenlemiş olmasına rağmen; davacının noterlikçe düzenlenmiş ve tarafların imzalarının noterlikçe alınmış şirket hisse pay satışı sözleşmesi sunamamış olmasının TTK 595/1 maddesine aykırı olması, Kanunda sadece hisse devri için şekil öngörülmemiş, hisse devri öngören bütün işlemler için noterlikçe düzenlenme ve imza alma şeklinin öngörülmüş olması, buna ilişkin 6 tane Yargıtay kararının dilekçe içinde özetlendiği ve dilekçe ekinde de 8 tane emsal karar olduğu, TTK 595/2 maddesi gereğince; esas sermaye payının devri için genel kurul kararı ile onaylanması gerekmesi ancak davacının şirket hisse pay satışına onay...

                    UYAP Entegrasyonu