WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL senet nedeni ile davalılar murisi ....'dan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için ....İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını davalıların haksız olarak icra takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline, davalıların alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar Vekili; muris ...'nın müvekkillerinin uzaktan akrabası olduğunu, ....'nın terekesinin borca batık olduğuna ilişkin mahkeme kararı olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin borca itiraz ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; İcra dosyasında takip dayanağı olan senede ilişkin olarak ...İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyası ile yapılan takipten önce, senedin keşidecisi müteveffa ....aleyhine ... tarihinde ....İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı icra takibinin başlatılmış olduğu, muris ...'...

    Borca itiraz yönünden yapılan incelemede: Davacı her ne kadar borca itiraz niteliğindeki iddialarını da Mahkememize sunmuş ise de, İ.İ.K.'nun 62. maddesinde: "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." denilmiş olup, itiraza konu takibin ilamsız takip olduğu fakat Davacı borçlunun borca yönelik itirazlarını kanunda öngörüldüğü şekilde icra dairesine bildirmeyerek Mahkememize bildirdiği, nitekim davacı borçlunun itiraz dilekçesini 10/10/2018 tarihinde icra müdürlüğüne de sunduğu anlaşılmakla; davacı borçlunun itirazının reddine" dair karar verildiği görümüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, senedin kambiyo vasfı bulunmadığı şikayeti ile ödeme sebebiyle borca itiraz niteliğindedir. Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/71429 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T4 Ltd. Şti. tarafından borçlular Müşerref Kaya ile Halil Kaya aleyhine 19/03/2020 ve 29/03/2020 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli iki adet bonoya dayanılarak kambiyo takibinin başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulardan Müşerref Kaya'ya 08/07/2020, Halil Kaya'ya ise 02/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 13/07/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte kısmen borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 16, Tebligat Kanunu'nun 13,17 nci ve 32 nci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacılar vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/30862 esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün yetkisine, husumete, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı taraf itirazlarının İİK 168. Maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....

      Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlunun icra müdürlüğüne 03.09.2021 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile borca itiraz ettiği bu tarih itibariyle tarihten haberdar olduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 09.10.2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla; mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan ; davacı borçlunun istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere : 1- İstanbul 4....

      Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 06/05/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacı T1'a 09/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi ibraz edilmiştir. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekir Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi ibraz edilmekle bu tarihte icra dosyasından haberdar olduğu anlaşılmakla dava 7 günlük süre geçtikten sonra 19/06/2019 tarihinde açılması sebebiyle mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 15....

      vasfını taşımamaları nedeniyle takibin iptali gerektiğini belirterek, takibin iptaline, ödeme emri tebligatlarının geçersizliğine, bu talebin uygun görülmemesi durumunda tebligatın usulsüzlüğüne, öğrenme tarihinin dava tarihi olarak tespitine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemesi dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda sanığın ağabeyi adına atılan kefil imzanın sanığın ağabeyine ait olmadığı, müştekinin şikayeti üzerine sanığın alınan savunmasında bahse konu senedi kendisinin düzenlediğini ve ağabeyi adına atılan imzayı da kendisinin attığını beyan ettiği ve sanığın üzerine atılı resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıclıık suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; bononun sanığın alacaklı işyeri olan ... şirketinde işe girerken boş ve teminat senedi olarak verildiği, sanığın bu şirketteki işten ayrıldıktan sonra şirketle alışverişi nedeniyle 20.000 TL borca karşılık bu bononun doldurularak takibe konulduğu sanığın borcu kabul ettiği, bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla mahkemenin beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu