WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz ... ve ... ile ... aralarındaki borca itiraz davasının reddine dair ... İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2012 gün ve 2/4 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu firma ...'ın kullandığı kredilerden kaynaklı borcu nedeniyle kendisinin ve üçüncü şahıs ...'ın taşınmazları üzerine konulmuş ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş adı geçenlere icra emri tebliğ edilmiştir. Takip borçluları icra mahkemesine başvurularında faize itirazları yanında yapılan takipte verilen ipotek limitlerinin aşıldığı yönünde de şikayet bildirmişlerdir....

    Somut olayda, murisin borcundan dolayı kendisine takip yapılan mirasçı,diğer itiraz ve şikayeti yanında murisinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını iddia ettiklerine göre, yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği açıktır. Kaldı ki, borçlu vekili temyiz dilekçesinde davanın açıldığını derdest olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, mirasın hükmen reddine dair davanın bekletici mesele yapılması ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece; meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ile borca ve yetkiye itiraz talebine ilişkindir. Mersin 5. İcra Dairesinin esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Allianz Sigorta A.Ş. tarafından borçlular İsmet Soysal ile Halil Kasap hakkında 19/06/2020 tarihinde genel haciz yoluyla 261.282,83 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davanın 28/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili kusurları bulunmadığından aleyhlerine vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir. Uyuşmazlık konusu miktarının 840,00 TL vekalet ücreti olduğu görülmüştür. Dolayısıyla davaya konu miktarın mahkeme karar tarihi itibarıyla yasal 13.740,00 TL kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından söz konusu mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....

        Anılan madde hükmü gereğince talebi karşılayacak şekilde hüküm tesis edilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nın anılan buyurucu nitelikteki maddesine aykırı bir durum oluşturur. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, takip dayanağı belgelerin İİK'nın 148. maddesi ve Yönetmeliğin 21/e maddesince ilgili tapu müdürlüğünce onaylanmış aslı veya suretlerinin icra müdürlüğüne ibraz edilmediğini, Gaziemir 35. Noterliğinin 12/11/2019 tarih ve 034547 yevmiye nolu hesap kat ihtarına süresinde itiraz edildiğini, bu durumda alacağın muaccel olmadığını ve ilamlı takip yapılamayacağını belirterek takibin veya icra emrinin iptalini şikayet ile hesap kat ihtarındaki borç miktarı ile icra emrindeki miktarın farklı olduğunu belirterek borca itiraz etmiştir. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; aynı alacağa ilişkin İzmir 4....

        İcra Müdürlüğünün 2019/790 sayılı dosyasıyla 31.10.2018 düzenleme, 31.12.2018 vade tarihli 980.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi başlatılmış, davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 16.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 08.05.2019 tarihinde açılan dava ile ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, takipten 03.05.2019 tarihinde haberdar olunduğunu belirtilerek imzaya, borca itiraz edilmiş, aşkın haciz şikayeti bildirilmiş, mahkemece imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı adına takibe konu senette yazılı İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472 Sokak (Eski 689. Sokak) No:12 Ostim Ankara adresine çıkartılan ödeme emri tebligatı 16.01.2019 tarihinde "Muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden İbrahim Saygılı imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edilmiştir....

        Borca itiraz yönünden; Davacı borçlular tarafından her ne kadar 25/02/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile girişilen icra takibinde borca itirazda bulunmuş ise de; davacı borçlulara icra dosyasından ödeme emri tebliğinin usulüne uygun şekilde 19/02/2020 tarihinde yapıldığı, borçluların 5 günlük yasal süreden sonra 25/02/2020 tarihinde mahkememize dava açtığı anlaşılmakla, davacılar tarafından açılan borca itiraz davasının davacılar yönünden süre aşımı nedeniyle ayrı ayrı reddine, esasa ilişkin hüküm kurulmadığından davalı alacaklının tazminat talebinin reddine " karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....

          İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

          İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/257 Esas sayılı dosyası ile dava açarak borca itirazlarını ileri sürdüğünü istinaf dilekçesinde beyan ettiği, anılan dosyanın Uyap üzerinde yapılan incelenmesinde davacının borca itiraz davasının reddedildiği ve kararın istinaf edilmeksizin 01.05.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasını gerektirir. Yine, HMK'nın 114/i maddesine göre; aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olup, HMK'nın 353/1- a-4. maddesine göre; diğer dava şartlarına aykırılık bulunması da hükmün kaldırılmasını gerektirmektedir. O halde Mahkemece; öncelikle İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyaları ile İstanbul (Anadolu) 14....

          UYAP Entegrasyonu