Asliye Hukuk Mahkemesinin işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında verilen karara ilişkin takip başlattıklarını, karşı tarafın kararı istinaf ettiğini, tehir-i icra kararı sunmak için icra dosyasına teminat mektubu sunduklarını, İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiğini, icra müdürlüğünce mehil vesikası ile 90 günlük mehil verildiğini, ancak karşı tarafın dosyaya süresinde icranın geri bırakılması kararını sunmadığını, bunun üzerine teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve bakiye alacak üzerinden banka hesaplarına haciz konulmasına ilişin talepte bulunduklarını, icranın taleplerini reddettiğini ve icra geri bırakılması kararının alınıp alınmadığını sorduğunu, neticeten kararın alınmadığı ve bulunmadığı cevabi yazılarının dosya içerisine girdiğini, yeniden haciz taleplerine icra müdürlüğünün icranın geri bırakılması kararı için mehil vesikası verildiği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın iptaline, banka teminat mektubunun...
oranda iptaline karar verildiği bu durumda hangi takip dosyası için karar verildiğinin belli olmadığı, infazda tereddüt oluşturacak bir hüküm kurulduğu, davacıdan hangi takip ya da takip dosyaları için dava açtığı hususunun sorulmadığı, takip dosyaları için verilmiş icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşip kesinleşmediği sorulmadan, kesinleştiği anlaşılır ise davacının da İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığı araştırılmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin isabetli olmadığına değinilmiştir....
GEREKÇE : Uyuşmazlık ilamlı takip yolu ile başlatılan takipte zaman aşımı itirazı ile borca itiraz istemine ilişkindir. Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2017/1409 esas sayılı dosyasının incelemesinde ; Alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1172 esas ve 2001/1072 karar sayılı ilamı dayanak yapılarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 27/02/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde zaman aşımı ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali davasını açtığı görülmüştür. Davacı borçlu tarafından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve itfa nedeniyle takibin iptali istemiyle dava açıldığı sabit olup takibe konu manevi tazminat yönünden icranın geri bırakılmasına dair karar istinaf konusu edilmediğinden bu husus inceleme konusu yapılmamıştır....
İcra İflas Kanununun "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı 33. maddesi'nde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir." düzenlenmesi mevcuttur. Somut olayda davacı, davalının Urla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 2013/243 sayılı ilâm niteliğindeki karar için ilamlı icra takibi yaptığını, davacının hakem heyetinin davalı lehine verdiği bedeli icra takibinden önce ödediğini belirterek icranın geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Bu halde, İcra İflas Kanununun 33. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Urla İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Urla İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak; Mahkemece, borçluların takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir Öte yandan İİK'nun 169/a-6 maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi gerekir. Zamanaşımı itirazı esasa ilişkin bir itiraz olmadığından, borçlu ve alacaklı yararına tazminata da hükmedilemeyecektir. Bu nedenle alacaklı vekilinin aleyhine hükmedilen tazminata yönelik istinaf istemi yerindedir....
Alacaklı tarafından davacı-borçlu ve dava dışı borçlular hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği ve örnek 7 numaralı ödeme emrinin davacı-borçluya tebliğe çıkartıldığı ancak, 14/04/2008 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği görülmüştür. İcra dosyasının fiziken ve UYAP'tan yapılan incelemesinde; davacıya, iade edilen tebligat dışında çıkartılmış bir ödeme emri tebligatına rastlanılmamıştır. Dairemizce İcra Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta da aynı yönde bilgi verilmiştir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece, takibe dayanak belgenin çek olduğu, davacıya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, başka işlem de yapılmadığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
DELİLLER : Çorum İcra Müdürlüğünün 2021/16515 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davanın kısmen KABULÜNE, Çorum İcra Dairesinin 2021/1651 Esas sayılı dosyasında takibin 1.233,34 TL nafaka aslı alacağı ve 25,38 işlemiş faizi olmak üzere 1.258,72 TL alacak yönünden takibin devamına, arta kalan nafaka ve ferileri yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; nafaka alacağına istinaden başlatılan ilamlı icra takibinde icranın geri bırakılması talebine ilişkin olup, 2004 sayılı İ.İ.K'nun 33. maddesi uyarınca; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle borca itiraz ve İİK'nın 33/a. ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra alacağın zaman aşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/5751 (Kapatılan Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1761) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından davacı borçlular Zeliha Alaşan, Muammer Alaşan ve Hasan Vehbi Alaşan aleyhine toplam 10.253,58 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibe konu alacağın Beyoğlu 38. Noterliğinin 02/07/2010 tarihli 30902 yevmiye nolu alacak temliki sözleşmesi ile alacaklı banka tarafından LBT Varlık Yönetim A.Ş.'...
İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına ve icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı icra takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı/ alacaklı tarafından, davacı/borçlu ile diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin davacı/borçluya 02.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi olarak nitelendirilmek suretiyle, davanın kabulüne ve icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kabulü ile, icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına, davalı alacaklı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....