Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir ( 4.6.1958 ve 15/6 sayılı İBK). İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2020 NUMARASI : 2020/13 ESAS, 2020/443 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı tarafından İstanbul 10....
Borçlu vekili icra takibine itirazında, takip konusu faturalardan 7 adedi ile ilgili olarak sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve bu faturalarla ilgili olarak borca itiraz etmemiştir. 3 adet fatura yönünden ise hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nın 50. maddesi hükmü uyarınca icra hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nın 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....
gönderildiğini, davalı tarafından borca yapılan itirazın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, makul ve kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığını, bu nedenle itirazın borcun tamamı bakımından iptalini, haksız ve yersiz itiraz nedeniyle duran icra takip işlemlerinin devamının gerektiğini, davacı müvekkili ile davalı arasında yapılan çeşitli işler nedeniyle davacı müvekkili tarafından faturalar düzenlendiğini, bu faturaların davalı şirket defter ve kayıtlarında dahi yer aldığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı-borçlunun takip başlamadan önce müvekkiline ---- bakiye borcunun bulunduğunun ortaya çıkacağını, borçlunun ---- tarihli itiraz dilekçesinde tüm borca itiraz ettiğini, fakat yapılan bu itirazdan önce davalı-borçlu tarafından müvekkiline ----- haricen ödemede bulunduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan bu ödemelerden sonra bakiye borç miktarının ------olduğunu, yapılan ödemelerden de anlaşılacağı üzere davalı borçlunun açıkça müvekkiline böyle bir...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Davacının borca itiraz niteliğindeki taleplerinin incelenmesinde; Borçlu, alacaklının takibe konu ettiği senedin çalındığını, çalıntı senet nedeni ile davalıya borcu ve sorumluluğu olmadığını ileri sürmüştür. Bu itiraz, borca itiraz niteliğinde olduğundan, itiraz İİK'nun 169/a maddesi dikkate alınarak incelenip değerlendirilmesi gerekir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığı takdirde mahkemece itiraz reddedilir. İncelenen icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Van 2....
İcra mahkemeleri, genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olup, genel mahkemeler gibi geniş yetkili değildir. Bu mahkemelerde kural olarak tanık dinlenmez, yemin teklif edilemez, bilirkişi incelemesine başvurulamaz. Borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca itiraz ve takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borca itiraz ile birlikte senedin taşınmaz satışı nedeniyle boş verildiğini, alacaklının müteahhit olduğunu, senedin anılan anlaşmaya aykırı düzenlendiği gerekçesi ile takibin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....