WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 22.01.2010 gün ve 2008/23, 2010/10 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, uyarlama yargılaması sonucu verilen kararlar yönünden kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı dikkate alınarak, aynı maddenin 4.fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Alacaklı tarafından, 28/11/2011 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu şirket adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 19/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin 24/11/2015 tarihinde çeklerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takip borçlusunun dayanak çeke yönelik zamanaşımı iddiası bu durumda, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, bonoların takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin geri bırakılmasını istediği, mahkemece, son işlem ile icranın geri bırakılmasının istendiği tarih arasında zamanaşımı süresi geçmediğinden istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. TTK'nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. TTK'nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, takibin borçlu .... hakkında başlatıldığı, borçlunun açtığı imzaya itiraz davasında takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun 12.9.2013 tarihinde ölümü üzerine, mirasçısı ...'...

          Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2014 tarihli ve 2014/220 değişik iş sayılı içtima kararına konu mahkeme ilamının suç tarihinin ise 30/08/2009 olup, kesinleşme tarihinden sonraki tarih olduğu ve bu hâliyle tutuklu kalınan ve mahsup edilmesi istenen kararın kesinleşmesinden önce işlenmiş bir suçun bulunmadığı gözetilmeden, mahsup kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/11/2016 gün ve 94660652-105-54-2271-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü; TÜRK MİLLETİ ADINA Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Sakarya 3....

            Bu durumda, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlular hakkında bir yıllık zamanaşımı süresi içinde herhangi bir takip işlemi uygulanmadığından İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 33/a maddesine göre istemin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle zamanaşımının üç yıl olduğundan bahisle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 19.03.2021 tarih ve 2020/1319 E. - 2021/745 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.01.2020 tarih ve 2015/657 E. - 2020/27 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 08/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Belirtilen durum karşısında, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddine ilişkin mahkeme kararını icra mahkemesine sunmak suretiyle takibin iptalini isteyemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                anlaşılmakla; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ‘hüküm’ niteliğinde olmadığı, 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilebilmesi için sonraki suçtan mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği, sanık hakkında Sulh Ceza Mahkemesinin 26.12.2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, bu anlamda suçun işlendiğine esas kabul edilemeyeceği ve ....

                  Esas, ...sayılı ilamla hükümlülüğüne, CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra 07/10/2009 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle, Sulh Ceza Mahkemesinin 01/05/2009 tarih ve ...Esas, ...sayılı ilamı ile hükümlülüğüne karar verilip, kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuşsa da, Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir....

                    Hukuk Genel Kurulunun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 Esas, 1998/797 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı süreye tabi değildir. Takibe konu çekin keşide tarihi 30.11.2008 olup, ibraz tarihinin 03.12.2008 olduğu görülmektedir. Bu durumda ibraz sürelerinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeklere altı aylık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu