Somut olayda, borçlunun şikayet dilekçesinde borcun ödendiğini ileri sürdüğü 16.7.2013 ve 22.7.2013 tarihleri, borçluya ödeme emri tebliğ tarihi olan 16.5.2013'ten ve dolayısıyla takibin kesinleştiği dönemden sonrasına ait olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir....
Somut olayda; borçlunun başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede yapılan zamanaşımı şikayetine ilişkindir. Söz konusu icra takibinde; dosyanın takip edilmemesi nedeni ile işlemden kaldırılmasından önce, son icra takip işleminin 26/04/2004 tarihinde yapıldığı ve alacaklı vekilinin yenileme talebi ile takibin 04/06/2014 tarihinde yenilendiği belirlenmiş olup; takip dosyasında belirlenen tarihler arasında zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2. fıkrasında düzenlenen ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır'' hükmünün göndermesi ile yine aynı kanunun 33/a fıkrası gereğince zamanaşımı şikayetinin değerlendirilmesi ve takibin geri bırakılmasına veya devamına karar verilmesi gereklidir....
İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir....
yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T5 verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonraki dönem için faizin kamu alacakları için öngörülen en yüksek yasal faiz olarak uygulanmasına, 10.737,84 TL'nin ilk dava tarihi olan 14.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T4 verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonraki dönem için faizin kamu alacakları için öngörülen en yüksek yasal faiz olarak uygulanmasına, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetin konusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK’nun 71. maddesinin 2. fıkrası "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmünü içermektedir....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre beş günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emri borçluya 03.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 16.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etmiş olup, İİK'nun 71. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı süreye bağlı olmaksızın yapılabilir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının yasal dayanağı İİK.nun 71. maddesi olup bu madde uyarınca borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını her zaman icra mahkemesinde ileri sürebilir. Bir diğer anlatımla borçlunun İİK.nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK.nun 04.11.1998 tarıh ve 1998/12-763 esas - 1998/797 kararı). O halde mahkemece, borçlunun İİK.nun 71. maddesine dayanan isteminin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak zamanaşımı oluştuğunu ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nın 33/a maddesine dayalı zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK'nın 33/a maddesine atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33. maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır....
İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 08.04.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 04.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, zamanaşımı şikayetinde bulunan borçlu ... İnş. San. Tic. Tur. Ltd. Şti'nin aynı takip dosyasıyla alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, bu şikayet üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarih ve 2008/699 E.-2008/811 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....