Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; dosyada icra takip işlemi yapılmış olmasının zamanaşımını keseceğini ve işlemin yapıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin tekrar başlamasını sağlayacağını, taraflarınca icra takip işlemleri yapıldığını, dosyada zamanaşımına uğrayan herhangi bir alacak bulunmadığını, takip konusu alacağın alacak zamanaşımı olan 10 yıllık zamanaşımına uğradığı iddiasının icra mahkemelerinde değil ticaret mahkemelerinde ileri sürülebileceğini, davacının zamanaşımı iddialarının yerinde olmadığını, davacının dava dilekçesinde zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini, icra memur işleminin şikayeten kaldırılmasını talep ettiğini, ancak mahkemece talebin icranın geri bırakılması talebi olarak ele alıp hukuka ve usule aykırı bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması ve İİK'nun 78/2. maddesi gereğince takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin genel haciz yolu ile takip olduğu, itirazların İİK'nun 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip dosyasında alacaklı tarafından 17/12/2014 tarihinden takibin yenileme tarihi olan 20/08/2019 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından icra dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur....
aştığını, bu nedenle icranın geri bırakılması için güncel hesap üzerinden teminat takdiri gerektiğini, menfi tespit davasına konu üç icra dosyası için teminat miktarının belirlenmesi yönünde icra dairelerine başvurulduğunu, İstanbul 10....
DAVA KONUSU : Zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/3069 E....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo hukuku bakımından şikayet ve İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte taraf olmayıp, takip devam ederken sonuçlanan ve bedele dönüşen tasarrufun iptali davası sonucu verilen kararla hakkında 24/03/2021 tarihinde ilamlı takip başlatılan tüzel kişidir. Bu durumda, davacının ancak hakkında takip başlatıldıktan sonraki işlemler hakkında, takibin niteliğine göre itiraz veya şikayet yoluna başvurabileceği tabiidir. Davacı hakkındaki takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olmadığından, bu takip yoluna özgü ve yalnızca takip borçlusu tarafından yapılabilecek kambiyo şikayeti ile kambiyo takibine konu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemleri bakımından aktif husumeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, incelenmesi istenen karar, İİK’nun 36. maddesinde düzenlenen icranın geri bırakılmasına (icranın geri bırakılması için sunulan nakit teminatın nemalandırılması talebinin reddine dair 14/12/2021 tarihli icra memur işlemini şikayet) ilişkin olup, anılan kararın istinaf kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun İİK'nun 363, 365/son maddeleri gereğince reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aynı Kanun'un 33/a maddesinin 1. fıkrası ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmünü içermektedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince itirazın kabulü ve icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İcra Dairesinin 2013/7704 esas sayılı takibinde müvekkili yönünden takip içinde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, dava konusu takip açısından zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, ayrıca dosyada zamanaşımını kesen birçok işlem yaptıklarını belirterek davanın reddini, davacının alacağın %20 'si oranında tazminata mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2013/7704 Esas sayılı dosyasında yürütülen takipte davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına, dair karar verilmiştir....