Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi’nin 2013/35301 Esas-2014/1483 Karar sayılı ilamı ile düzeltilmek suretiyle onanarak kesinleştiği, şikayet tarihi itibariyle zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, suçun unsurları oluşmadığından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendi çıkartılarak yerine “Suçun unsurları oluşmadığından sanıkların ayrı ayrı beraatine” ibaresi eklenmek suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Karşı taraf (alacaklı) vekili, üçüncü kişi tarafından istihkak davası açıldığını ve eldeki davanın konusuz kaldığını, ayrıca borçlu tarafından açılan davada icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, temyiz aşamasında olması nedeni ile bekletici mesele yapılması gerektiğini, bir başka dosyadan aynı yerde yapılan 09.02.2010 tarihli hacizde ele geçen belgelere göre haczin İİK’nun 97. maddesine göre yapılmasının yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “şikayet” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince talebin kabulüne dair verilen 21.02.2013 gün 2013/117 Esas 2013/113 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı - alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.09.2013 gün 2013/20060 Esas 2013/27679 Karar sayılı ilamı ile; (...Alacaklı vekili tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK.nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir....

        Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2013/35851 esas, 2014/2112 Karar ve 28.01.2014 tarihli içtihadı). O halde mahkemece, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/701 esas, 2021/103 karar sayılı kararıyla, asıl borçlu Kazım Karataş'ın zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve iş bu kararın 27/02/2021 tarihinde kesinleştiği, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde alacaklı tarafından İİK'nun 33/a-2 maddesi uyarınca alacak davası açılmadığı görülmekle, icranın geri bırakılması kararı takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağından, Mahkemece şikayetçinin talebinin 'icranın geri bırakılması' olduğu da nazara alınarak şikayetçi kefil yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur....

        Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2021/342 ESAS - 2021/1159 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine 05/08/2016 tarihinde dosyadan haciz talep edildiğini, 22/07/2017 tarihinde menkul haczi yapıldığını, haciz isteme tarihinden ve haczin konulduğu tarihten itibaren dosyada zamanaşımını kesen başka işlem olmadığını beyan ederek müvekkili açısından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda şikayetçi, hakkında kambiyo taahhüdünde bulunması nedeni ile takip başlatılan borçlu olmayıp haciz ihbarnameleri ile borçlu kılınan kişidir. Bu durumda şikayetçinin icra takibine ilişkin zaman aşımı şikayetinde bulunması mümkün olmayıp icranın geri bırakılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, şikayetçi adına kayıtlı 4892 ada 2942 parsel 39 nolu taşınmaza ilişkin haczin İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca düştüğünden bahisle yapılan şikayet hakkında bir değerlendirme yapılmaması isabetsiz olup,bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....

            Somut olayda da alacağın niteliği itibarıyla zamanaşımı süresi on yıl olup ödeme emrinin 17/03/2004 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin haciz talep etmesi üzerine esas icra müdürlüğü tarafından talimat yazıldığı ve talimat icra dairesinin 22.10.2005 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczi için işlem yaptığı, şikayet tarihi 18/06/2015 olup on yıllık sürenin geçmediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, davacılar tarafından icranın geri bırakılması talebi ile aslında "şikayet" davası başlığı altında açıldığını, şikayet davalarında sürenin şikâyet edenin şikâyet konusu işlemi öğrendiği günden itibaren 7 gün olduğunu, söz konusu kanun hükmüne istisna barındıran diğer maddelerin söz konusu davaya uyarlanarak davanın kabulüne sebebiyet verilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Kocaeli 1....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2007 tarihli ve 2002/568 E., 2007/283 K. sayılı ilamı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibe konu ilamın 19/07/2010 tarihinde kesinleştiği, icra takibinin 19/12/2017 tarihinde başlatıldığı, ilamın hükmün verildiği tarihden 10 yıl geçtikten sonra takibe konulduğu, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, ilama dayalı takipte ilama aykırılık şikayeti ile birlikte dayanak ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 156. maddesinde “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....

              UYAP Entegrasyonu