Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göre takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Takibin konusu olan ilamın 2010 yılında takibe konu edildiğinden 2010 yılından itibaren 10 yıllık ilam zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;Takibin konusu ilamın kesinleşmesi üzerinden 15 sene geçtiğini, ilamların icrasının 10 yıllık zaman aşımı süresine bağlı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve eksik inceleme ve araştırma ile hatalı karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/20 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının davayı 15 gün sonra açtığını, söz konusu davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunulmasının 5 günlük itiraz ve 7 günlük şikayet sürelerine tabi olduğunu, 14/03/2012-01/10/2012, 07/10/2012- 24/04/2013 tarihleri arasında işlem yapılmayarak 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğinin iddia edildiğini, buna göre zamanaşımı süresinin işlemeye başladığı tarihin 14/03/2012 olduğunu, çeklerde zamanaşımı süresinin 3 yıla çıkarıldığı tarihin ise 03/02/2012 olduğunu, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra zamanaşımı süresinin işlemeye başladığını, bu nedenle yeni kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek, zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla icranın geri bırakılması kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı, borçlunun; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek, icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde olmadığı gerekçesi ile haczin kaldırılmasını istemek ve bu yönde şikayette bulunmak hakkı, taşınmaz maliki veya maliklerine aittir. Somut olayda, haciz tarihinde taşınmazlar borçlu ve şikayetçinin murisleri adına kayıtlıdır. Şu halde şikayetçi üçüncü kişinin taşınmazlar üzerinde hakkı bulunduğundan şikayette hukuki yararı vardır. Şikayet dilekçesinin incelenmesinden, şikayetçi üçüncü kişinin icranın geri bırakılması kararının verilmiş olması dışında, ayrıca haciz konulan taşınmazların kendisine ait olduğu gerekçesiyle de hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ancak mahkemece şikayetçinin bu yöndeki şikayetinin değerlendirilmediği görülmektedir....

        İcra Dairesinin 2021/885 Esas sayılı takip dosyasındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın yasal süre geçtikten sonra açıldığını, takip dayanağı evrak ve takibin zamanaşımına uğradığına yönelik iddiaların yerinde olmadığını, takip dosyasından hacizli olan davacıya ait mal varlığına ilişkin hacizlerin çeşitli dosyalarda haciz sıralamasına dahil olarak devam ettiğini, takip ve alacağın zamanaşımına uğramadığını, gayrimenkul haciz işlemleri ve bu hacizlere ilişkin işlemlerin yargılama esnasında göz ardı edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

        Takipte borçlu sıfatına haiz olmayan mirasçılar, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunamayacaklarından, bu talebin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, mahkemece talebin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Aktif husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Alacaklı tarafından birikmiş nafaka alacağına dayalı olarak başlatılan ilamlı takibe karşı borçlu, İcra Mahkemesi'ne başvurarak; takip dayanağı ilamın zamanaşımına uğradığını, ayrıca müşterek çocuğun ilam karar tarihinden itibaren kendisi ile kalmakta olduğunu, talep edilen faizin de fazla olduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, takip konusu nafaka alacaklarının dayanak ilam tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2013/4455 ( eski 2007/3969 ) sayılı dosyasında keşideci/davalı hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını, şikayet üzerine... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/247 E. Ve 2013/336 K. Sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına ilişikin kararın iptali ile takibin devamına ve anılan icra dosyasındaki alacağının tespitini istemiştir. Davalı, davacı firmadan herhangi bir hizmet almadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, İİK madde 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre içerisinde talepte bulunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı sözleşme ilişkisine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı İİK 33/a maddesi takip hukukuna ilişkin bir düzenleme olup, eldeki davada uygulama yeri bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu