"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanık hakkında İİK'nın 333/a ve 345/a maddelerine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçlardan hüküm kurulmamışsa da mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davalı hakkında şikayet yokluğu nedeni ile ceza davası açılmadığı, bu nedenle eldeki davanın iki yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, cismani zarar nedeni ile ... istemine ilişkindir. Haksız fiillere uygulanacak üç zamanaşımı süresi belirlenmiştir. Bunlar, zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlayacak iki yıllık zamanaşımı; fiilin vukuundan itibaren işleyecek on yıllık zamanaşımı ve fiilin aynı zamanda ceza kanunlarında düzenlenmiş olması halinde uygulanacak olan ceza zamanaşımı süreleridir. 2918 sayılı Karayolları ......
İcra Müdürlüğü'nün 2009/3989 esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanların taşınmaz üzerine haciz konulmasına ilişkin bir talebi bulunmaksızın Tapu Müdürlüğü'nce talimat dışına çıkılarak haciz konulduğunu, bu hacizlerin hukuken geçerli olmadığı halde sıra cetvelinde şikayet olunanlara yer verildiğini, ayrıca müvekkilinin taşınmaza haciz koyma tarihinin 22.12.2008 ve 31, 30, 29, 28, 27, 26, 25, 24, 23, 22, 13, 11, 10, 9, 5 ve 4. sıradaki takip dosyalarına ait haciz tarihlerinin sonraki tarihler olmasına rağmen müvekkilinden önceki sıralarda yer verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekilleri, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur....
Öyleyse sanığın inkar ettiği tarihin belirlenerek suç tarihi olarak kabul edilmesinde ve zamanaşımı süresinin belirlenen tarihten itibaren başladığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Sanığın devir olgusunu ilk defa ne zaman inkar ettiğinin açıkça belirlenememesi halinde müştekinin beyanına itibar edilmelidir. Müşteki sanığın kendisini 4 aydır “bugün yarın” diyerek oyaladığını iddia etmiştir. Bu oyalamalar müştekinin şikayetine kadar sürmüştür. Başka bir ifade ile sanık müştekiye ait malı iade etmeyeceğini söylememiş aksine, şikayet tarihine kadar iade edecekmiş gibi bir görüntü vermiştir. Sanığın bu tavrına inanan müşteki de gecikmeye rıza gösterip şikayetçi olmamıştır. Yani müşteki sanıktan umudunu keserek şikayet dilekçesi verdiği 19.07.2005 tarihine kadar sanığın işi geciktirmesine rıza göstererek bir nevi sözleşmenin vadesini uzatmıştır....
Dairemizin kaldırma kararında; davadaki talepler tanımlanırken davacının "takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz"da bulunduğunun belirtildiği, yine "kanunun süreye tabi kılmadığı hususlara yönelik itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken" denildiği, davacının dava dilekçesinin sair itiraz ve şikayetlerimiz başlığı altında TTK'nın 814 ve 750. maddelerine dayanmak suretiyle ve borcu kabul etmemek kaydıyla açıkça takip sonrası zamanaşımı itirazında da bulunduğu, yukarıda izah edildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımın gerçekleştiği iddiasının belirli bir sürede ileri sürülmesine bağlı olmadığı, ilk derece mahkemesince davacının takip sonrasında gerçekleştiğini ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı incelenmeden davanın karara bağlandığı anlaşılmıştır....
ettiğini beyanla Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi verdiği, iki tarafın telefonda aralarında geçen konuşmayla ilgili iddialarının birbirinden farklı olduğu ve konuşma içeriği kesin bir şekilde tespit edilemediğinden sanığın şikayetinin maddi bir vakaya dayandığı ve şikayet hakkı kapsamında kaldığı, sanığın ihbarda bulunurken iftira kastı ile hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, kambiyo senedi vasfında olmayan belge ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle şikâyetin kabulüne dair verilen karar, şikâyet olunan vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, şikâyet olunan vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ... Mahkemesi kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle şikayet olunan tarafından girişilen takibin borçluya karşı mevcut olmasına fakat bu takibin geçerliliğinin şikayetçiye karşı ileri sürülemeyecek olmasına göre İİK’nun 366. maddesi ve HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, ...,55 TL harç ve takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 03.06.2013 gün ve 2413 Esas, 3739 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine müvekkili tarafından ipotek konulduğu tarihte şikayet olunanın takip borçlusu aleyhine tapudaki tasarrufunun iptali için açmış olduğu dava ile ilgili bir kaydın bulunmadığını, müvekkilinin bu iyiniyetinin korunması gerektiğini, ancak sıra cetveli düzenlenirken bu hususa dikkat edilmeyerek söz konusu taşınmazla ilgili tasarrufun mahkemece iptal edildiği gerekçesiyle haczinin sonraki tarihli olmasına rağmen ilk sırada şikayet olunana ödeme yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 satılı İİK’nın 345/a. maddesine aykırılık suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın 347. maddesine göre, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği, Somut uyuşmazlıkta, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/984 esas ve ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/30110 esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığı, ... 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bağcılar İcra MahkemesiTARİHİ : 09/04/2007NUMARASI : 2007/147-232 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı..................nın 5 adet çeke dayalı olarak başlattığı takibe karşı borçlulardan ......................................... icra mahkemesine yaptığı başvuruda tebligat tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanan yeni adreslerinde faaliyet gösterdikleri halde eski adrese çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 19.02.2007 tarihi olarak tespitini istedikten sonra yetki itirazı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini bildirmiştir. Bu durumda icra mahkemesince öncelikle borçlunun tebligatın usulsüzlüğü ile ilgili şikayeti değerlendirilmeli usulsüzlüğün kabulü halinde Teb....