İlk derece mahkemesince yapılan ilk yargılamada sadece imzaya itiraz hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi nedeniyle, Dairemizin 2019/2245 E., 202/593 K. sayılı, 04/03/2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde, imzaya itiraz yanında, senedin para biriminde tahrifat yapıldığı, borcun ödendiği ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları ile borca itiraz ettiği, ancak kararın gerekçesinde borca itiraz istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılamada, davacının borcun ödendiğine ilişkin borca itiraz sebebi değerlendirilmiş, ancak yine senedin para biriminde tahrifat yapıldığı ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 30/11/2021 tarihli karar ile ;% 15 teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne,karar verilmiş, Davalı vekili tarafından 07/12/2021 tarihli dilekçe ile ihtiyati hacze itiraz edilmiş, itiraz dilekçesinde mahkemenin yetkisine, mahkemenin görevine ve borca itiraz etmiş, Mahkemece duruşma açılarak itiraz değerlendirilmiş ve 23/12/2021 tarihli ek karar ile ; davalı tarafın ihtiyati hacze itirazının İİK.nun 265. Maddesinde sayılan hususlardan hiç birisine girmediği, iddia edilen hususların menfi tespit davasına konu edilebileceği gerekçesi ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bir adet senede dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu vekilinin yargılama sırasında bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itiraz edilmesi nedeniyle takibin, İİK'nun 68. maddesindeki bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır...
Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu ... tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bono niteliğinde olmayan takibe konu belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerip içermediği incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu ...'nın söz konusu belge altındaki imzayı inkar etmesi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ile anılan borçlu hakkındaki itirazın kaldırılması talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmamasına aksinin kabulü halinde ve ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde dahi usulsüz tebliğin öğrenildiği tarih itibariyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.'nun 168. maddesinin .... ve .... bentlerine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’e ödeme emrinin ....04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, ....04.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, itiraz süresinde olduğundan, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz D .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekten kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibinde imzaya, borca, takibe ve faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene (yazıda sahtelik) dayanması halinde İcra ve İflas Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığından HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra içtihat değişikliğine gidilerek, senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin olmadığı görüşü benimsenmiştir. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2019 NUMARASI : 2019/717 ESAS 2019/650 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/09/2019 tarih ve 2019/717 Esas 2019/650 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki T3 Şti Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı Dem-Nak İth. İhr. Ulus. Taşımacılık İnş. Malz. T1 ve Ticaret Ltd. Şti Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 7....