Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş sayılı ihtiyati haciz karanın 12/07/2021 tarihinde ibraz edildiği ve haciz işlemleri yapıldığı, ödeme emrinin 27/07/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 02/08/2021 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin 15/08/2021 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 26/08/2021 tarihinde yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Hatay İcra Müdürlüğünü gönderilmesini talep ettiği, 27/08/2021 tarihinde dosyanın uyap üzerinde yetkili Hatay İcra müdürlüğüne gönderildiği, Hatay icra Müdürlüğünce henüz ödeme emri düzenlenmeden borçlu vekilinin 09/09/2021 ve 13/09/2021 tarihlerinde (yetkisiz icra müdürlüğü tarafından) uygulanan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce 14/09/2021 tarihinde talebin reddine karar verildiği, borçlu vekilinin bu kararı 16/09/2021 tarihinde şikayet ettiği görülmüştür. Hatay 6....

tarihinden itibaren başladığından, derhal süresi içinde iş bu devayı açtığını, davalıya hiçbir borcunun olmadığını, ödeme tarihi tarafına tebligat kanunu usulüne uygun yapılmadığından borca ve yetkiye itiraz etme hakkı kısıtlanmış olduğu için iş bu davayı açtığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 23/10/2021 tarihinin tespitine, borca ve yetkiye itiraz süresinin 23/10/2021 tarihinden itibaren başlatılmasına, takibin kesinleştirme işleminin ve devamındaki aleyhine yapılmış tüm taşınmaz araç banka haciz ve diğer tüm hacizlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. İcra takip dosyası içerisinde Örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda borçlunun yetkiye ve borca itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve yine İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için BK'nun 89/1. maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Öte yandan İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir....

    S/2 Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasa'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının şikayet yokluğu nedeniyle TCK.nın 73/4. ve CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK'nun 18/son maddesinde ''İcra Mahkemesi aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayet konusu işlemi yapan İcra Dairesi'nin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir ...'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu vekilinin diğer itirazları yanında, ödeme emri yerine icra emri gönderildiğini ileri sürerek, icra emrinin şikayet yolu ile iptalini de talep ettiği görülmektedir....

        Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

        Borçlu tarafından yapılan itiraz HMK anlamında bir dava olmadığından dava dilekçesine ait şekli unsurları içerir HMK'nun 119. maddesinin itiraz dilekçesi için sıkı bir şekilde uygulanması mümkün olmamakla birlikte, şikayet dilekçesinde yer alan eksikliğin tamamlattırılması için HMK'nun 119/2. maddesi gereğince borçluya bir haftalık kesin süre verilmemiş, eksikliğin nelerden ibaret olduğu belirtilmemiştir. O halde, HMK’nun 119/2 . maddesi uyarınca şikayet dilekçesindeki eksikliğin nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan, İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....

          Hukuk Dairesi " 2004 sayılı İİK' nun 142. maddesi uyarınca İcra Mahkemeleri ile Genel Mahkemelerde görülen, haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline ilişkin şikayet ve davalar sonunda verilen hüküm ve kararlar" ile " 2004 sayılı İİK' nun 94. maddesine göre alınan yetkiye dayalı davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" ın temyizen incelenmesi ile görevlidir. Somut olayda uyuşmazlık İcra ve İflas Kanunu' nun 120/2 nci maddesi uyarınca alınan yetkiye dayanılarak açılan, müşterek borçlunun davalı üçüncü kişiye borcunun bulunmadığının tesbiti ve davalı üçüncü kişinin alacaklı olduğu takip dosyasına isabet eden paranın davacı dosyasına ödenmesi istemine ilişkin olup, davaya esas olan yetki anılan Yasa' nın 94 üncü maddesine dayanmadığı gibi, aynı Yasa' nın 142 nci maddesi anlamında bir sıra cetveline itiraz isteminin de bulunmadığı açıktır....

            İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince borca ve yetkiye itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu senet bedeli olarak 19.03.2018 tarihinde ... ... İnşaat San. Tic. A.Ş.'...

              İcra Müdürlüğünün 2007/12 satış esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline ve yetkiye itiraz ettiklerini, sıra cetvelini düzenlemesi gereken müdürlüğün ...... 3. İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkilinin ilk sırada yer alması gerekirken sıra cetvelinde hiç gösterilmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında İİK’nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin konulmasından itibaren 2 sene içinde satış talep edilmediğinden ve avans yatırılmadığından haczin düştüğü, bu nedenle ilgili dosyada haczin düştüğüne ilişkin satış dosyasına gönderilen yazıdan sonra satış memurluğunca para ayrılmadığı, usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu