Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gereğince takibin, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu ... İcra Müdürlüğü'nde yapılması gerektiği gerekçesi ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri gereğince; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabilir....

    Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İscehisar İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayet olunan tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın sıra cetvelinde ilk sırada yer aldığını, ancak satış isteme süresinde satış talep ettiğini, paylı mülkiyete konu taşınmazda gerekmemesine rağmen ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, bu davanın satış isteme süresini durdurmayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, ortaklığın giderilmesi davasını icra müdürlüğü tarafından verilen yetkiye binaen açıldığını ayrıca hacizlerin devam ettiğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğindedir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlu, yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve taraflardan birinin başvurusu üzerine yetkisiz icra müdürlüğünce takip dosyası yetkili icra müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda yetkili icra müdürlüğünce borçluya yeniden ödeme emri tebliği gerekir. Borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı itiraz ve şikayet, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz....

      İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Süre ödeme emrinin tebliği ile işlemeye başlar....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi : Mersin 3.İcra Mahkemesi Tarih : 9.9.2009 Nosu : 722-1029 Şikayet Eden : ... vek.Av.... Şikayet Edilen : ... vek.Av.... Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Şikayet eden vekili, şikayet edilenin yaptığı takipte ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilememesi nedeniyle ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini, ödeme emri usulüne uygun olsa dahi müvekkilinin alacağının ilk hacze iştirak etmesi gerektiğini belirterek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet edilen vekili, şikayetin reddini savunmuştur....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayet olunanın icra takibinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olmasına, İİK'nın 168. maddesi uyarınca bu takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin 10 gün olmasına, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, 3. kişiler açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağına, buna göre şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 07.06.2011 tarihinde tebliğ edilip ihtiyati haczinin 17.06.2011 Cuma günü mesai bitiminde kesinleşmesine rağmen mahkemece 13.06.2011 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de bu hususun...

          Kararı, şikayet olunan ... vekili ile ... vekili temyiz etmiştir. Sıra cetveline şikayet davalarında İcra Mahkemesi görevlidir. Ancak itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür (İİK.m.142/I-III). İtiraz hem esasa hem sıraya ilişkin ise yine genel mahkemeler görevlidir. Şikayetçi taraf şikayet dilekçesinde diğer itirazları ile birlikte şikayet olunan Vergi Dairesi'nin alacağına yönelik zamanaşımına uğradığı, bu şikayet olunana ödeme yapılmaması gerektiğini de ileri sürmüştür. Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itirazdır. Bu durumda mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık, sıra cetvelinde alacaklı konumunda olan şikayetçinin diğer bir alacaklı olan şikayet olunanlar tarafından girişilen takiplerde ödeme emirlerinin takip borçlularına usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayet yoluyla sıra cetveline itiraz edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 142/son maddesi "itiraz alacağın esas ve miktarına tallûk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yolu ile tetkik merciine arz olunur." hükmünü içermektedir. Bu durumda, sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra alacaklıların diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürüp, sıra cetveline itiraz etmelerinin kabulü gerekir....

              Somut olayda, şikayet dışı borçlu rehin veren ile şikayet olunan alacaklı arasında tanzim edilen 12.07.2012 tarihli rehin sözleşmesi içeriği dikkate alındığında, şikayet olunan lehine kesin borç (anapara) rehni kurulduğu anlaşılmaktadır. Yani bu rehin sözleşmesiyle takip giderleri ile faiz ve diğer fer'iler de teminat altına alınmıştır. Bahsi geçen sözleşmede borcun muacceliyetine ve faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi dosya içeriğinde borçlunun takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair savunma ve belge de yer almamaktadır....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih : 17.07.2008 No : 595-731 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet edilen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin 1. sırasında kayıtlı şikayet edilenin haczinin düştüğünü belirterek sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı üzerine yapılan yeniden yargılama sonucuna şikayet edilenin haczinin düştüğü belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Şikayet edilen vekili kararı temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu