DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2021/46 ESAS - 2021/104 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/411 ESAS 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Yetkiye, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2021/4661 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, imzaya, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz olan Kayseri İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece başvurunun, imzaya ve borca itiraz olduğu da gözetilerek İİK'nun 169/a ve 170. maddelerine göre inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 12/04/2019 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süre içinde itiraz ve şikayetlerini yaptığını, yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz ettiğini, zamanaşımı defiini ileri sürdüğünü, takip dayanağında Afyon icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, ancak Sinanpaşa İcra Dairesi'nde takibin başlatıldığını, Sinanpaşa'nın yetkisiz olduğunu, Adana'da ikamet ettiğini, yetkili yerin Adana İcra Daireleri olduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını, davalının kendisinin imzasını kullanarak ve taklit ederek sahte senet düzenlediğini, düzenlediği sahte senette tahrifat yaptığını, düzenlenme tarihinin 2008 olarak yazıldığını, ancak daha sonra 2018 olarak tahrifat yapıldığını, tahrifat olduğundan davalı tarafından sunulan belgenin kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, davalıya borcu olmadığından borca ve faize ve diğer ferilerine itiraz ettiğini, senetlerin zamanaşımına uğradını, davalı...
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...
İcra dairesi 2019/9645 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı vekilinin müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunduğunu, ancak bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca ödeme emrinde müvekkilinin bilinen son adresinin Gülzelbahçe/İzmir olduğunu ve icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğüne yapıldığı yetkili icra dairelerinin İzmir olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca borca ve imzaya da itirazlarının kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline ve % 20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....
DAVA Borçlu keşideci ve avalist şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, aynı takip dosyasından daha önce taraflarına gönderilen ödeme emri tebliğlerinin usulsüz olduğunu, tebligat usulsüzlüğü şikayetleri ile birlikte imzaya itirazda bulunduklarını, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verildiğini ve taraflarına yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, her ödeme emri tebliğinin kendilerine yeni bir itiraz hakkı vermesi nedeniyle yeniden imzaya ve borca itirazla birlikte şikayette bulunduklarını, takibe konu senetlerin sahte olarak üretildiğini, imzaların ve senetlerdeki yazıların kendilerine ait olmadığını, davalı alacaklı tarafından daha önceki itirazda dayanak senetlerin, aralarındaki hisse devir sözleşmesi ve ödeme protokolünden kaynaklandığını ileri sürdüğünü, ancak Ağır Ceza Mahkemesince aldırılan raporla anılan sözleşme ve protokolün sahte olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....